Güncelleme Tarihi:
Halkbilimci Özdemir 284 çocuk oyununu araştırdı Hacettepe Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Halkbilimci Yrd. Doç. Dr. Nebi Özdemir, Cumhuriyet dönemi çocuk oyunları üzerine yaptığı araştırmada, çocukların o günlerden bu günlere kadar oynadığı 284 oyun türünün 1677 çeşitlemesinin bulunduğunu saptadı.
Özellikle köylerde, sanılanın aksine pek çok oyunda cinsiyet ayrımının önemsenmediğinin çember çevirme, kızdı kayış gibi daha çok erkek çocuklara özgü oyunların kızlar tarafından da veya kız-erkek karışık oynandığını anlatan Özdemir, buna karşılık kız oyunu olarak bilinen beş taş, evcilik gibi oyunların da erkek çocuklar tarafından oynandığını söyledi.
Çocuk oyunlarından 46 çeşitlemesinin kız çocukları tarafından, 94 oyun çeşitlemesinin de erkek çocuklar tarafından oynandığını anlatan Özdemir, birçok oyun çeşitlemesinde çocuklara özgü oyunların askere gitmemiş delikanlılar veya evlenmemiş genç kızlar tarafından da oynandığını anlattı. Özdemir, dikili taş adlı oyunun ise 10 ila 50 yaş arasındaki erkeklerin oynadığına dikkat çekti.
Çocuk oyunlarının oynandığı mekanlarının değişik olduğunu, mevsimlere göre oynanan oyunların da değiştiğine dikkat çeken Özdemir, oyunlarda rol dağılımı ve atış sırasının belirlenmesi için çeşitle yöntemlerin bulunduğunu kaydederek, şunları söyledi:
Ülkemizdeki oyunların büyük bir bölümünü ebeli oyunlar oluşturduğunu, bu tür oyunların ebe veya ebe grubunun, rakiplerinin dirençleriyle ölçülü olduğunu, ebelik çocuk oyunlarının en önemli rolü olduğunu söyleyen Özdemir, ebelik rolü için çöp ebesi, akşam ebesi, körebe gibi isimlerin kullanıldığını söyledi. Çocukların oyunlarda birçok araç kullandığını hatırlatan Özdemir, bunları şu şekilde sıraladı:
"Top, misket, çember, düdük, bebek, fırfır, resimli kartlar, sapan, uçurtma. Ev aletlerinden maşa, lamba, şeker sandığı. Ayrıca aşık, keçik boynuzu, inek tırnağı gibi hayvan kemikleri. Çim, çiçek gibi bitkiler. Mendil, kayış, yüzük gibi giyim ve ziynet eşyaları. Şeker, ekmek, karpuz gibi gıda maddeleri. Taş veya kiremit kırıkları, değnek, çöp, çubuk, mısır taneleri, fes, öküz yuları, koyun çanı." Çocukların birbirlerini oyuna davet etmek için tekerlemeler kullandıklarını belirten Özdemir, bunlardan bazılarının 'abla cicim, ben yoruldum oynamazsan küserim, anneme söylerim', 'elinde ayna, kum gibi kayna, dayımın oğlu gel bize oyna' olduğunu söyledi.
Özdemir, seçme ve çıkarma tekerlemelerinden ise şu örnekleri verdi: "(Bir, iki,...altı/ Atatürk'ün hayatı), (Bir, iki, çumçana/Selam söyle amcama/Amcam kızını vermezse/Turşu kursun fincana fincana), (Birem birem/İkem ikem/Delür tiken/Hapbul hupbul/Yarım yudum su iç kurtul), (Ooo, moo/karado/sime sime simedo/bir manto/bir çanta/laka like/maviko), (Portakalı soydum/Baş ucuma koydum/Ben bir yalan uydurdum/Duma duma dum/Kırmızı mum/Kafeste cikcik/Ayşecik/Annesi moruk/Belgin Doruk/Ayşecik Fatmacık/Cık a cık a cık/Sen bu oyundan çık/Damla Koyyiğit)"
Özdemir, oyun içinde söylenen diğer tekerlemelerden ise şu örnekleri verdi: "(Denizde dalga/Hoşgeldin abla/eteğini topla/Beş kere hopla), (Yerde ne var/Yer boncuk/ Gökte ne var/Gök boncuk/Aneninin adı ne/Fatmacık/Kaldır beni hobbacık)" Özdemir, Türkiye'de oynanan çocuk oyunlarının bazıların isimlerini de şöyle sıraladı: "Çotturma eşeği, kalleşin kılıcı, derrebu derinebu, elim üstünde kalsın, gode gode, görücü, seydim, kör dede, uzun eşek, kız taklası, yüzük oyunu, beş taş, Ali Canbaz taşa basmaz, benimle dans eder misin?, hımbıl, iğne düştü şuraya buraya, cennet Memmet, saklambaç, donbilist, yağ satarım bal satarım, pantul yıtmaca, japon kale, yağlı direk, adamın gözü, ebeciğim aldırma, gümüş ibrik, çarşıdan bir top bez aldım, avcı ile köpeği, kızdı kayış, köşe kapmaca, fış fış kayıkcı, avrateli, hucur mucur, çanadan çene, çatal kırmaç, kadifeci güzeli." (a.a)