Güncelleme Tarihi:
Terör örgütü El Kaide'nin Türkiye yapılanması içinde faaliyet gösterdiği ve İstanbul'da 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerindeki bombalı saldırılara karıştığı iddiasıyla İstanbul 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılan ve tutuklanarak Kandıra F Tipi Cezaevi'ne konulan Loui Sakka bugün Kandıra Adliyesi'ne getirilip hakim karşısına çıkarıldı. Sakka'nın, cezaevindeki koğuşunda yangın çıkartmak, memura direnmek ve hakaret etmek iddiasıyla ifadesi alındı.
DURUŞMADA AYET OKUDU
Jandarma ve polisin geniş güvenlik önlemi aldığı Adliye binasına cezaevi aracıyla getirilen Loui Sakka duruşma salonundaki sözlerine Besmele çekerek başladı. Ardından ayetler okumaya başlayan Loui Sakka'ya hakim Türkçe savunma yapmasını istedi. Daha sonra Loui Sakka cebinden çıkarttığı Amerikan askeri cezaevlerinde yargılanan El-Kaide'li teöristlerin isimlerinin de geçtiği savunmasını okudu.
İSRAİL BAYRAGINI AYAKLARI ALTINA ALDI
Duruşma salonunda verdiği ifade sonrasında, cebinden çıkardığı İsrail bayrağını ayakları altına alarak çigneyen Loui Sakka, hakime “İşte beni bunlar için tutukluyorsunuz, bunlar için bu işleri yapıyorsunuz. Şimdi ne sorun varsa sor bakalım” dedi. Hakim daha sonra Loui Sakka'yı duruşma salonundan çıkarttı. Cezaevi aracına bindirilen Sakka, tekrar Kandıra F Tipi Cezaevi'ne götürüldü. Duruşma 18.7.2008 tarihine ertelendi.
Loui Sakka'nın savunması
SURİYE uyruklu Loui Sakka, duruşmada cebinden çıkardağı keğıtları okuyarak savunmasını yapacağını söyledi. Sakka'nın savunması şöyle oldu:
“Yüce Allahım nasıl bana düşmanlarımla kılıçla cihat etmeyi nasip ettiysen hapisteyken cihad etmek için bana yardımcı ol. Cihadın en yücesi zalim sultan karşısında hakkı söylemektir. Sevabından bizi mahrum etme ey yüce rabbim. Emma Baad bir süre önce CIA, Ebu Zubeyde Elfelestini Halid Şeyh Muhammed Elbelusiler'in sorgu bantlarını imha ettiğini açıkladı. Bu açıklama üzerine çoğu insan zannetti ki bunları silmekten amaçları işkence görüntülerini silmek ve bununla ilgili hiç bir iz bırakmamak. Halbuki işkence onlara göre yasal. Zaten işkence ettikleri ifa ediyorlar çekinmeden. Bandları silme sebepleri bambaşkadır. Gerçek nedenleri buradan tüm dünyaya açıklıyorum. CIA'in amacı sorgu aşamasındaki Ebu Zubeydeyle Halid Şeyh'in verdikleri ifadeleri örtbas etmektir. Neden mi? Çünkü bu ifadeler yayınlanabilir ve otomatikman Amerika'nın resmi rivayetlerle Afganistan'ı işgal etmek için öne sürdüğü bahaneler çürüyecek ve yalanları bir kez daha ortaya çıkacak olmasıdır. Ama olsun her ne kadar onlar kardeşlerimi dünyadan izole etseler de Allah izniyle meydan onlara bırakmayıp kardeşlerimin lisan halleri olacağım. Sonuç ne olursa olsun inanıyorum ki bu güne kadar her şeye rağmen beni koruyan Rabbim her yer ve her zamanda yanımda olacaktır.
Öncelikle herkes sunu bilsin; şu an askeri mahkemede idamla yargılanacak olan 6 kişi kesinlikle idamla şehit olmaktan çekinmezler ve ne olursa olsun yaptıkları şeyleri üstlenirler. Hiç çekinmeden hatta büyük ihtimalle onları idamdan, şehadetten mahrum bırakabilecek herhangi girişimden rahatsız olurlar. Yani bu girişimler gibi ama bu demek değil ki dilsiz şeytan olup hakıkati söylemekten vazgeçmem gerektirir.
Ondan dolayı şimdilik Ebu Zubeyde adına konuşmak istiyorum. Ebu Zübeyde’nin gerçek ifadelerini dinleyecek olan herhangi bir akli selim insan şu kanaatlara varacak:
1- Ebu Zubeyde Amarika'nın iddia ettiği aksine hiçbir gün El-Kaide elamanı olmamıştır. Hatta çoğu zaman Elkaide politikalarını eleştirmiştir.
2- Ebu Zübeyde gerçek konumunu mücahitleri hizmet bürosunun şefi bu sorumluluğu şeyh Abdullah Azza (büroyu kuran), şehit olduktan sonra devam ettirdi.
3- Mücahitleri hizmet bürosu El Kaide’den bambaşka yapı ve kesinlikle hiçbir gün ne El-Kaide’ye katıldı ne de El-Kaide ona katıldı.
4- Halde Kampı El Kaide’ye değil Ebu Zubeyde’nin bir sorusuna bağladı. Ve orada eğitim alan mücahitler Bosna, çeçenistan, Filistin gibi cephelere gitmek üzereyken oraya gelmiştir.
5- Guantanamo’nun esirleri büyük çoğunluğu El-Kaideci değil. Bunun nedeni çok basit. 11 Eylül öncesi Afganistan’da bulunan mücahir mücahitler çoğunluğu El-Kaideci değil. Halden kampında eğitim almak için gelen gençlerden olmaları tabiki önemli. Bir kısımda yardım kuruluşlarında çalışanlardan oluşuyor. Ya da Afganistan’a seyahat amacıyla gidenlerden. El-Kaide ise ozaman azınlıktı.
6- Ebu Zübeyde 11 Eylül saldırılarıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Olsa olsa saldırıların faiilllerinden 6 sıyla görüşmüş olabilir. O da benim onlarla görüşmemden hiçbir farkı yok. Hani çeçenistan yolu kapanıp ve onun üzerine El-Kaideye katılmadan iki yıl önce onlara mücahitler hizmet bürosu kapsamında Türkiye ve Pakistan’da misafir etmişti. Yani asıl bu misafirlik beni 11 Eylül’e ortak olmama yeterli değil. Aynı şey Ebu-Zübeyde için de geçerli. Hiçbir fark yok.
7- Molla Muhammed ömer başta olmak üzere Taliban 11 Eylül olaylarında ne ilgili var ne de ön bilgisi. Tam tersine Molla Muhammet ömer batıya karşı bu tür saldırıları benimsemezdi. Onun yerine siyonist işgalcileri saldırmayı isterdi (Zaten ondan dolayı cezalandırılması istendi)
8- Bush yöntemi bütün bu gerçekleri bile bile Taliban ve mücahitleri bürosu EL-Kaide bahanesiyle hedef aldı ve esir ettiği kimseleri gitmeye taşıyıp dünya kamuoyuna onları El-Kaideci olarak tanıttı. Hatta Bush yöntemi ne zaman Ebu-Zübeyde başta olmak üzere mücahitler bürosunun işgalci siyonistlere karşı büyük bir proje hazırlığında (11 Eylül saldırılarıyla birlikte bu proje kurtarılmadan önce) farkına vardıysa onları daha sert bir şekilde muameleye tabi tuttu. Bu da gösteriyorki Guantanamo’nun esas amacı siyonist rejimini korumak Amerika halkı değil. Bu detaylar ve daha önemlisi ortbas etmek amacıyla bantlar silinmiştir. Ondan dolayı gerçekleri olduğu gibi öğrenmek isteyenlere sesleniyorum.
Ebu Zübeyde sesini duyurabileceği bir yere nakil edilmesi için baskı yapsınlar. Tabiki diger esirlere de tabiki tahliye olmaları lazım ama hiç olmassa ve ben iddia ediyorum bütün dediklerim doğru ve hiç kimse tersine ispatı yapamaz. Çünkü bunlar gerçek. El-Kaide bile tersini iddia edemez. Tabiki herkes dikkat etti. Nasıl hiçkimse benim Yalova ile ilgili açıklamalarımı yalanlamaya yanaşmadı.