Şakir Süter vefat etti

Akşam gazetesi yazarı Şakir Süter, uzun zamandır tedavi gördüğü hastalığa yenilerek bu sabaha karşı hayatını kaybetti.

İki yıldır kanser tedavisi gören Süter, rahatsızlığının artması üzerine Acıbadem Kozyatağı Hastanesi’ne kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen, Süter sabah 03.00'da yaşamını yitirdi.

Süter'in Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü’nde tedavisini yürüten Prof. Dr. Adnan Aydıner, “Kendisine uygulanabilecek tüm tedavileri uyguladık. Maalesef son üç aydır olumlu bir yanıt alamadık” şeklinde açıklamada bulunmuştu. Sabaha karşı hayatını kaybeden Süter'in Çarşamba günü toprağa verileceği öğrenildi.

'BÜTÜN MEDYANIN BAŞI SAOLSUN'

Tedavi gördüğü hastanede bugün sabaha karşı vefat eden gazeteci-yazar Şakir Süter'in oğlu Barış Süter, babasının son bir yıldır akciğer kanseri tedavisi gördüğünü belirterek, “Babam, mesleğini çok seven biriydi. Bütün medyanın başı sağ olsun” dedi.

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi'nin önünde gazetecilere açıklama yapan Barış Süter, babasının saat 03.30 sıralarında hastanenin yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybettiğini söyledi.

Süter, babasının 2 yıl önce önemli bir ameliyat geçirdiğini ve bu ameliyattan sonra rahatsızlığının tekrarladığını anlatarak, “Babam son bir yıldır akciğer kanseri tedavisi görüyordu. Bir gün önce Acıbadem Kozyatağı Hastanesi'nde yoğun bakıma alınmıştı. Gece saat 03.30'da annem yanından ayrıldıktan 5 dakika sonra onu kaybettik” dedi.

Barış Süter, babasının, 29 Ağustos Çarşamba günü Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedileceğini kaydetti.

Gazeteci Barış Yarkadaş da Şakir Süter'in genç gazetecilere her zaman destek verdiğini söyledi.

Süter'in mesleğine aşık birisi olduğunu dile getiren Yarkadaş, “O, gazeteciliğe gerçekten aşıktı. Gecenin 02.00'sinde bile aradığımızda, bir haberle ilgili konuşmak istediğimizde, 'Bugün izindeyim, tatildeyim' demezdi. Özellikle genç gazetecilere önem verirdi. Kendisi de uzun yıllar Akşam gazetesinde çalıştı ve siyasetin nabzını tuttu” diye konuştu.

Süter'in arkadaşlık ilişkilerine önem veren, her zaman meslektaşlarının yanında olmaya çalışan bir kişiliğe sahip olduğunu ifade eden Yarkadaş, “Şakir Süter hem yazdıklarıyla, hem de yazmadıklarıyla çok önemli bir işlevi yerine getiriyordu” şeklinde konuştu.

Süter'in en çok üzüldüğü şeyin gazeteci arkadaşlarının işsiz kalması olduğunu belirten Yarkadaş, onun, işsiz kalan gazetecilere her zaman yardımcı olmaya çalıştığını vurguladı.

Gazeteci Hadi Özışık da Şakir Süter'in son anlarında son yazısını yazarak okurlarına ve sevenlerine veda etmek istediğini belirterek, “Bu isteğini dile getirebilseydi oğlu Barış'a ya da bana son yazısını yazdıracaktı” dedi.

Şakir Süter'in gazeteci arkadaşlarından Ahmet Tezcan da hastaneye gelerek Barış Süter'e taziyede bulundu.

SEZER: "ŞAKİR SÜTER GERÇEK BİR FİKİR İŞÇİSİYDİ"

DSP genel Başkanı Zeki Sezer, yaşamını yitiren Akşam Gazetesi yazarı Şakir Süter’in “Gerçek bir fikir işçisi ve çok iyi bir haberci olduğunu” belirtti. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ise, Süter’in “yetiştiği toprakların vicdanı” olduğunu söyledi.

Sezer, Süter’in ölümü nedeniyle yayımladığı mesajında, Süter’in ölümünden derin bir üzüntü duyduğunu belirterek, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diledi. Süter’in her kesimle diyalog kurabildiğini ve yansızlığını koruyabildiğini ifade eden Sezer mesajında şöyle dedi:

“Çalışma yaşamının her döneminde işini severek ve inanarak yapan, ödün vermeden sürdürebilen Şakir Süter, gerçek bir fikir işçisi ve aynı zamanda çok iyi bir haberciydi. İyi bir eş iyi bir babaydı. İlişkilerinde de arkadaşları tarafından çok sevilen, dost bir insandı. Basın dünyası hem insani hem de mesleki özellikleriyle büyük bir değirini yitirdi. Ama inanıyorum ki, merhum Şakir Süter, her açıdan özellikleriyle her zaman saygıyla özlemle anılacaktır.

MUMCU: “YETİŞTİĞİ TOPRAKLARIN VİCDANIYDI”

Süter için Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan mumcu da bir mesaj yayınladı. Mumcu mesajında Süter’in uzun yıllar boyunca istikrarlı bir biçimde gazetecilik mesleğini yürüttüğünü belirtti. Mumcu mesajına şöyle devam etti:

“Süter, onurlu bir kalem olarak hafızalarımızda ve kalbimizde yaşayacaktır. Doğup büyüdüğü, yetiştiği toprakların vicdanı olan merhum Süter’in hayatı ve mesleğine olan aşkı; yeni kuşk gazetecilere ve Türk medyasına örnek olmalıdır.