Güncelleme Tarihi:
Hüseyin Çelik, törendeki konuşmasına, “Bir iddiam var. Sanırım çoğunuz bu iddiayı benimle paylaşırsınız. Dünyanın hiçbir şehri İstanbul kadar güzel değildir. İstanbul'un hiçbir yeri Boğaziçi kadar güzel değildir ve Boğaziçi de bulunduğumuz bu mekan kadar güzel değildir” diyerek başladı.
İnsanların kendisine ait olan şeylere karşı nesnel olamayacağını ifade eden Çelik, “Meslek ve öğrencilik hayatının önemli bir kısmı İstanbul'da geçen biri olarak eskiden ben Çamlıca hayranıydım. Ama burayı gördükten sonra anladım ki burası Çamlıca'dan da güzelmiş. Türkçe'de güzel bir atasözü var; 'Tilki yavrusunu pamuğum diye sever'. Gerçekten kendimi objektif olmaya zorluyorum ve İstanbul'un dünyanın en güzel şehri olduğu kanaatine varıyorum. Alman filozof Hegel der ki; 'Mimari, sükunet halindeki felsefedir'. Mimariniz sizin yaşama biçiminizin cisimlenmiş şeklidir” diye konuştu.
Konuklara, “Şuradaki Adile Sultan Sarayı'na bakın, bir de belki ihtiyaçtan kaynaklanan Kandilli Kız Lisesi'nin betonarme binasına bakın” diye seslenen Çelik, “Bir karar aldık. Mevcut Kandilli Kız Lisesi'nin betonarme binalarını yıkacağız ve Adile Sultan Sarayı'na yakışır bir lise yapacağız. Boğaziçi'ne inci gibi yakışan yeni bir eseri, hem Türk milli eğitimine, hem de Boğaziçi'ne kazandırmış olacağız” dedi.
Çelik, konuşmasının sonunda, buraya büyük emeği geçen merhum Sakıp Sabancı'ya vefa borcunu ödemek istediğini de belirterek, şunları kaydetti:
“Belki aramızdan ayrılmış olabilir ama bütün değerler gibi, o gömülen bir hazine gibi bizim için, Türk milleti için yaptığı okullarla, kreşlerle, bütün sosyal projelerle aramızda yaşıyor. Sabancı ailesine, Türkan Sabancı'ya, Güler Sabancı'ya ve merhumun değerli evlatlarına çok teşekkür ediyorum.”
Tarihi mekanın işletmecisi olan UKTAŞ'ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Başaran Ulusoy ise konuşmasına, “Rahmetli Sakıp Sabancı şimdi burada olsaydı, 'Ağam bu yetmez, yetmez, yetmez' derdi” diyerek başladı.
Ulusoy, yakın tarihten kalan bu değerli mekanı yeniden kazanmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Bu değerli eseri maddi ve manevi değerine uygun bir şekilde koruyarak, sosyal, kültürel etkinliklere ve kongrelere açıyoruz. Rahmetli Sabancı'nın eğitime ve kültür varlıklarına yapmış olduğu katkılardan sonra bugün de aramızda olduğuna inanıyor ve rahmetle anıyorum” diye konuştu.
TÜRKAN SABANCI
Geceye katılan ve Başaran Ulusoy'dan plaketini almak için sahneye gelen merhum Sakıp Sabancı'nın eşi Türkan Sabancı da içinde bulunulan 150 yıllık tarihi Adile Sultan Sarayı'nın, tarihte önemli kişilere evsahipliği yaptığını, sonrasında ise yüzlerce çağdaş Atatürk kızına eğitim veren bir mekan olduğunu söyledi.
Sabancı, şunları kaydetti:
“Adile Sultan, insana, sanata ve eğitime verdiği değerle tanınmıştır. Eşim rahmetli Sakıp Sabancı da bu yolda hayata bakardı. Bu ülkenin geleceği gençler onun için önemliydi. Her iki önemli insanı da rahmetle anıyorum. Ben, bu mekanın yaşaması için elimden geleni yapacağım, hepinizi de bu esere sahip çıkmaya çağırıyorum. İnanıyorum ki, Sakıp Sabancı'nın adını taşıyan bu mekanda yapılan etkinlikler, her zaman misafir ağırlamaktan mutlu olan Sakıp Sabancı'nın uzaklardan kulaklarına gelen bir teşekkür ya da aramızda varmış gibi duyacağımız şen bir kahkaha olacaktır.”
Kendisi de Kandilli Kız Lisesi mezunu olan ve tarihsel mekan için çaba harcayan KANKEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ise “Bugün ben çocuklarımı evlendiriyormuş gibi hissediyorum. 7 sene yaşadığım bu okula yeniden hayat verdiğimiz için çok mutluyuz. Bütün emeği geçenlere, başta Sakıp Sabancı'ya çok teşekkür ediyorum. Başaran Ulusoy'a, UKTAŞ'a gönül rahatlığıyla bu eseri teslim ediyorum” dedi.
Demet Tuncer, Canan Anderson, Aşkın Arsunan Jazz Trio ve İstanbul Gelişim Orkestrası'nın konser verdiği geceye, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın yanısıra iş ve sanat dünyasından çok sayıda davetli ile Kandilli Kız Lisesi'nin mezunları katıldı.
ADİLE SULTAN SARAYI
İstanbul Boğazı'nın Asya yakasında Kandilli'de yer alan, 1876 yılında Sultan Abdülmecit tarafından kız kardeşi Adile Sultan adına yaptırılan ve Kandilli Kız Lisesi iken 1986 yılında geçirdiği yangının ardından terkedilen sarayın 1995 yılında başlayan restorasyon çalışmaları, aralıklarla 10 yıl sürerek tamamlandı.
Adile Sultan Sarayı'nda restorasyon uygulamasının ilk aşaması 1999-2000 döneminde gerçekleştirildi. Mali nedenlerle uzunca bir süre ara verilen restorasyon uygulaması, merhum Sakıp Sabancı'nın bağışıyla 2004-2005 döneminde sürdürülen ikinci aşama çalışmasıyla sonuçlandırıldı.
İstanbul Valiliği, KANKEV ve VAKSA'nın ortak girişimiyle restorasyonu tamamlanan Adile Sultan Sarayı, “Sakıp Sabancı Eğitim ve Kültür Merkezi” olarak yeniden işlevlendirildi. Mülkiyeti Milli Eğitim Bakanlığı'na ait olan merkezin işletmesi, aynı zamanda Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nın da işletmecisi olan UKTAŞ tarafından yapılıyor.
ADİLE SULTAN KİMDİR?
Sultan 2. Mahmut'un kızı, Sultan Abdülmecit'in kızkardeşi olan Adile Sultan (1825-1898), Osmanlı tarihinin en ilgi çeken kadınlarından biri. Çok iyi eğitim alan, bir divan yazan, 5 padişah dönemi ve 1 yüzyıla yakın süren ömründe hep olumlu ve hayırlı işler yapan Adile Sultan, Osmanlı hanedanına mensup divan sahibi tek kadın şair olarak biliniyor.