Güncelleme Tarihi:
Et yemiyorlar, cüsselerine bakmayın çok sakinler ama soyları tehdit altında.
Dağ gorilleri (Gorilla Gorilla Beringei) Afrika'da Virunga volkanının eteklerinde, Ruanda, Uganda ve Kongo'nun içinde bulunduğu bölgede yaşıyor. 95 yıl önce keşfedilen bu türden bu gün sadece 600 tane kalmış durumda. İçsavaş, ormanların tahribi ve gorillerin avlanması soylarını tehdit ediyor.
Gardasınız ve treninizin kalkmasına daha çok var, bekleme salonunda tek başına oturmaya başladınız, ya da bir cafede çayınızı yudumluyorsunuz, aniden üzerinizde bir çift göz hissediyor ve bakışlarınızı o yöne doğru çeviriyorsunuz. Güzel bir kadın veya bir erkek olabilirsiniz. Her iki halde de ikinci adım olarak siz de gözlerinizi ondan yana çeviriyorsunuz. Bir zaman sonra sinirleriniz bozulmaya başlıyor. Ayağa kalkıp yanına gitmek ve sizden ne istediğini sormak istiyorsunuz, ama bunu bir türlü başaramıyorsunuz. İşte gorillerle olan ilk ilişkiniz de buna benzer bir şekilde başlayabilir.
60'lı yılların başında Afrika'ya yerleşip neredeyse tüm bir yıl gorillerle yaşayıp araştırmalar yapan George Schaller birkaç karşılaşmadan sonra bu 250 kiloluk hayvanların oldukça sakin yaradılışlı olduğunu kanıtladı. Schaller onları izlerken neredeyse kardeşlik bağları kurup kendisinden sonra geleceklere de yardımcı oldu. Ondan sonra goriller üzerindeki araştırmalara Diane Fossey, şempanzeler ile ilgili araştırmalara da Jane Goodal devam etti.
GÖZÜNÜZÜ DİKMEYİN
Dağların bu yaratıkları ile karşılaşabilmek ve iyi ilişkiler kurabilmek için Schaller belli bir kurallar dizisi oluşturmuş. Bu kurallar dizisinin başında da ‘‘kesinlikle bir gorilin gözlerine çekinmeden, direkt olarak bakmayın,’’ geliyor. Bu kuralı gorilleri de insanlara benzettiği ve bir şeye kenetlenmenin onları da sinirli yapabileceği için koymuş.
Şempanzeler insan türünün uzaktan kuzenleri sayılıyor. İnsanın DNA'sı ile maymun DNA'sının arasında sadece %1'lik bir fark bulunuyor. Goriller ise davranışlarından dolayı insana çok daha fazla benzetiliyor. Goriller King Kong filmlerinde olduğu gibi değiller. Tam tersine oldukça sakin, öğünlerinde ete yer vermeyen sebze ile beslenen, hiyerarşik düzenlerine saygılı büyük hayvanlar. Gorillerin rütbeleri yaşları ile orantılı en yaşlı ve en yüksek rütbeli gorillerin sırtlarındaki tüyler gri renge dönüşmüş. Küçük goriller ise tapılası birer varlık. Karşısına kim çıksa hemen onun koruması altına girebilecek bir yapıya sahipler. Bu kadar büyük bir hayvanın yavruları, belki tuhaf görünüyor ama, oldukça küçük boyutlarda doğuyorlar. Örnek vererek kıyaslamak gerekirse, insan bebeğinin doğduğu zaman annesinin yirmide biri ağırlığa sahip olmasına karşın, goril yavrusu doğduğu an anne gorilin kırkta biri kadar.
Ayrıca küçük goril doğduğunda kas yönünden de zayıf. Bu yüzden ilk birkaç ayını annesinin vücudunun üzerinde gezerek ve ağaçlara tırmanarak geçiriyor. Anne sütü ile beslenme dönemi geçtikten sonra yavru gorilin yeme alışkanlığının oluşturulması gerekiyor. Otobur olan goriller tüketecekleri besinleri dikkatle seçmeliler, çünkü ormanda yetişen birçok bitki içinde gorillere zararlı, zehirli maddeler bulunabiliyor. Ama yavru goriller için endişelenecek birşey yok, o annesini izleyip taklit ederek neleri yemesi, neleri yememesi gerektiğini öğreniyor. Beyninin ve güçlü hafızası sayesinde de bu alışkanlığı bir ömür boyu sürdürebiliyor.
Gorillerin hayatlarını tehdit eden sadece zehirli bitkiler değil. Ruanda'daki içsavaş, kabileler arasındaki soykırım, insanların yaşadıkları yerleri işgal etmeleri, zenginlerin yetişkin goril ellerini kültablası olarak kullanma isteği ya da duvarlarına goril kafası asma merakı soylarının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirmiş. Ama insanoğlu onları yok ederek kendinden de bir parçayı, geçmişini yok ettiğini bilmeli.
Dağ gorilleri korunuyor
Fotoğrafta görülen dağ gorilleri (Gorilla Gorilla Beringei) Afrika'da Virunga volkanının eteklerinde, Ruanda, Uganda ve Kongo'nun içinde bulunduğu bölgede yaşıyor. Bu tür, 95 yıl önce beyaz bir avcının onlardan biri ile karşılaşıp vurmasıyla keşfedilmiş. Bu goriller Dünya Koruma Birliği'nin (İUCN) risk altında olarak belirttiği hayvanlar. Soylarından sadece 600 tane kaldı. Diğer türlere göre tüyleri ve dişleri daha uzun, kolları daha kısa. Erkek goril 1,75 metre boyuna ve 250 kiloya kadar ulaşabiliyor. Dişileri ise neredeyse erkeğin yarısı kadar. Afrika Doğal Hayatı Koruma Derneği 1978 yılında bu türü koruma altına aldı. Ama Ruanda'da çıkan içsavaş yaşam bölgelerini tahrip ediyor. 1995'de sekiz goril öldürüldü neyse ki aynı yıl yeni yedi yavru dünyaya geldi.
150 yıl önce Afrika'da keşfedilen goril türleri başlıca üç ana kategoriye ayrılıyorlar. Bunların arasında en kalabalık olanlar Batı Afrika Düzlük Gorili (Gorilla Gorilla Gorilla) 110 bin adet oldukları söyleniyor, Kongo, Gabon ve Kamerun'da yaşıyorlar, ikinci kategori Orta-doğu Afrika, Zaire bölgesinde yaşayan başka bir tür Düzlük Gorili (Gorilla Gorilla Graueri) 10 bin adet oldukları söyleniyor ve son kategori de Dağ Gorilleri (Gorilla Gorilla Brengei) Ruanda, Uganda ve Kongo'da yaşıyorlar, 600 adet oldukları biliniyor. Bu goril türleri ellerini veya vücutlarının başka bölümlerini kullanan insanlar ya da goril yiyen toplumlar tarafından tehdit ediliyor.