Esra SAHİCİ
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2007 00:00
Global piyasalara likidite enjeksiyonuna dün de Avrupa Merkez Bankası devam etti.
Böylece piyasaları sakinleştirmek için sürülen para miktarı 361 dolara ulaştı. İçerde ise piyasalar Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığını hoş karşılamadı. İMKB açılışta yüzde 1.6 düşüşle Gül’e tepki verdi. Daha sonra Avrupa borsalarına eşlik eden endeks, günü yüzde 0.78 kayıpla kapattı.
YURTDIŞINDAKİ tedirginliği sırtında taşıyan piyasalar, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığına olumsuz karşıladı. Merkez bankalarının global piyasalara yaptığı likit enjeksiyon 361 milyar dolara ulaşırken, bizim piyasalar açılışta Gül’le birlikte hızla geriledi. Gün içinde bu tedirginliği bir tarafa bırakan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Avrupa borsalarını takip ederek kayıpları azalttı. İMKB’de gün sonunda kayıp yüzde 0.78 ile sınırlı kaldı. Dolar ise 1.3070 YTL’den işlem gördü.
GOLDMAN SACHS ÜRKÜTTÜ: Merkez bankalarının piyasalara yaptığı likit enjeksiyonla nefes alan dünya piyasalarında, dün yüksek riskli mortgage piyasalarına yönelik tedirginlik yine öne çıktı. ABD borsaları önceki gün olumlu açılış yapsa da yatırımcıların kredi konusundaki kaygıları devam etti. Gün içinde ABD’de Yatırım Bankası Goldman Sachs, mortgage piyasalarına yatırım yapan bir fonuna 3 milyar dolarlık para enjeksiyonu gerçekleştireceğini açıklaması bu tedirginliği artırdı. Goldman Sachs, her ne kadar "Bu bir kurtarma operasyonu değil" açıklamasında bulunsa da dünya piyasaları bununla tatmin olmadı.
MORTGAGE ŞİRKETLERİ DÜŞTÜ: Ayrıca hisseleri ABD borsasında işlem gören mortgage şirketler,i Accredited Home Landers’ın yüzde 35, Beazer Home’un ise yüzde 19 hisselerinde değer kaybı da korkuyu tetikledi. Bu da kredi sıkıntısının derinleşebileceği beklentilerini güçlendirdi. Öte yandan dünyanın 8’inci büyük bankası İspanyol Santander Bankasının ABD’nin yüksek riskli kredi piyasasından 2.2 milyar euro alacaklı olduğu yönündeki haberlerde piyasalardaki endişe artışında etkili oldu.
AVRUPA’DAN 7.7 MİLYAR EURO: Önceki gün New York borsasının aşağı yönlü kapanışın ardından Avrupa borsaları da güne düşüşle başladı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Euro piyasasındaki gelişmelerin yakından takip edildiği belirterek "Piyasa koşulları normale dönmeye başladı" açıklamasını yaptı. ECB likit enjeksiyona da devam ederek 7.7 milyar Euro (10.5 milyar dolar) ile 4’üncü kez ihale gerçekleştirdi. ABD vadeli işlemlerinin başlaması ve yönün yukarı dönmesiyle birlikte Avrupa borsalarında kayıplar azalarak değer artışları gündeme geldi. Bu müdahalesiyle birlikte ECB’nin piyasaya enjekte ettiği tutar 361 milyar doları aştı. ECB’nin bundan sonra piyasalara müdahale etmemesi, eğer bir müdahale olursa da bunun giderek küçülen miktarlara uygun bir şekilde gerçekleşmesi bekleniyor.
GÜL’Ü BIRAKIP DIŞARI DÖNDÜ: Global piyasalardaki tedirgin havanın etkisi altında olan İMKB Ulusal 100 Endeks’i ise Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’nın olumsuz etkisiyle güne başladı. Gül’ün adaylığına endişeli yaklaşan borsa, yüzde 1.6’lık düşüşle açılış yaptı. Avrupa borsaların kayıplarını azaltarak değer artışına geçişini takip eden İMKB Ulusal 100 Endeks’i yukarı yönlü hareket etti. Borsada değer kaybı yüzde 0.78 ile sınırlı kalırken, kapanış 49.881 puandan gerçekleşti.
S&P: Kredi notunda sorun yok
ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Standard& Poor’s’un (S&P) Türkiye Analisti Farouk Soussa, şu an için Türkiye’nin kredi notunu etkileyecek bir durumun bulunmadığını söyledi. Soussa, Türkiye’nin kredi notunda önümüzdeki 6-12 ay içinde bir not değişimi olasılığının az olduğunu kaydetti. CNBC-e’ye konuşan Soussa, siyasi ortamla ilgili olası bir belirsizliğin kredi notunda bir değişikliğe neden olabileceğinin altını çizdi. "Şu anda yanlış yorumlanacak bir sinyal olduğunu düşünmüyoruz" diyen Soussa, Türkiye için cari açığın seyrini dikkatle takip ettiklerini, açığın finansmanında etkili olan yabancı yatırımların sürmesinin önemine dikkat çekti.
Mortgage krizi petrol talebini daraltabilir
PETROL İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), yavaşlayan ABD ekonomisi ve yüksek riskli mortgage krizinin, 2007 yılının geri kalanında petrol talebini daraltabileceğini belirtti. Örgütün 11 Eylül’de düzenleyeceği ve petrol üretim miktarına yön vereceği toplantı öncesinde yayımladığı son raporda, yüksek riskli mortgage krizinin yılın ikinci yarısında petrol talebine olumsuz etkisi olabileceği uyarısında bulunuldu. Örgütün, Ağustos Ayı Petrol Piyasası Raporunda, belli başlı petrol tüketicilerinin yeterli ham petrol stoğu bulunmasına karşın daha fazla petrol arzı çağrısında bulundukları ifade edilerek, "Örgütün bakış açısına göre, ABD ve OECD üyesi ülkelerin ham petrol stokları elverişli durumda" denildi.
’Kriz genele yayılır’ korkusu doları 1.32 YTL’ye taşıdı
YABANCI yatırımcıların yoğun satışlarına sahne olan döviz piyasası, açılışta Cumhurbaşkanlığı konusundaki habere tepki ile 1.3090 YTL seviyesinden güne başladı. Gün içinde 1.3050-1.31 YTL bandında hareket eden dolar, serbest piyasada günü 1.3030 YTL’den tamamladı. Ancak ABD piyasalarının açılışı doları tetikledi. Dow Jones’un sert düşüşle güne başlaması ve Wal-Mart’ın tüketici sektörüne yönelik yıl sonu için yaptığı değerlendirmede hedeflerini aşağı yönlü revize etmesi tedirginlik yarattı. Piyasalarda mortgage krizi diğer sektörlere yayılacak korkusu arttı. Böylece yatırımcılar yeniden güvenli limanlara doğru harekete geçince, Türkiye’de de bankalar arasında bugün valörlü işlemlerde dolar hızla 1.3205 YTL’ye tırmandı. Bono piyasası da satışlara sahne oldu. Faiz cephesinde ise öğleden sonra yapılan satışlarla 6 Mayıs 2009 vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi 17.88’e kadar çıktı.
Merkez Bankası, faizi değiştirmedi ’uluslararası piyasaları izliyorum’ dedi
MERKEZ Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), kısa vadeli faiz oranlarını beklendiği gibi Temmuz 2006’dan bu yana 13’üncü defa değiştirmezken, faiz indiriminin yılın son çeyreğinde gelebileceği yönündeki değerlendirmesini yineledi ve uluslararası likidite koşullarını yakından izlediğini bildirdi. Buna göre, Merkez Bankası’nın gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 17.50, borç verme faiz oranı da yüzde 22.50 olarak bırakıldı. Temmuz ayındaki toplantısında yılın son çeyreğinde başlayabileceği ifade edilen ölçülü faiz indirimlerinin zamanlama ve miktarını etkileyebilecek faktörleri, "dış talep, kamu harcamaları ve orta vadeli enflasyonu görünümünü etkileyen diğer değişkenlere dair veri ve bilgi akışı" olarak sıralayan PPK, bu ayki toplantısında bu unsurlara bir de uluslararası likidite koşullarındaki gelişmeleri de ekledi. "Ancak önümüzdeki dönemde uluslararası likidite koşullarındaki gelişmelere, dış talebe, kamu harcamalarına ve orta vadeli enflasyon görünümünü etkileyen diğer değişkenlere dair veri ve bilgi akışına bağlı olarak olası faiz indirimlerinin zamanlaması ve miktarı farklılaşabilecektir" diyen PPK, şu mesajı verdi: "Uluslararası likidite koşullarındaki ve kredi piyasalarındaki gelişmeleri yakından izliyoruz. Söz konusu gelişmeler bu aşamada Türkiye ’nin enflasyon görünümünü olumsuz etkileyecek nitelikte değil."