Güncelleme Tarihi:
RADİKAL Kitap’ta Zeynep Ateş yazmasaydı büyük ihtimalle haberimiz bile olmayacaktı Batı medyasının gündemine oturan ve New Yorker’ı ‘En İyi Uydurma Söyleşi Yarışması’ açmaya zorlayan süreçten. İtalyan gazeteci Tommaso Debenedetti’nin uydurma söyleşileri hem medya yöneticilerini, hem de ünlü yazarları derin derin düşündürüyor şimdi. İnternette yaptığımız kısa bir araştırma hikâyeyi bütün çarpıcılığı ile serdi gözlerimizin önüne: Tommaso Debenedetti, İtalya’nın köklü ailelerinden birine mensuptu ve dedesi ünlü bir eleştirmen, babası ise ünlü bir yazardı. Dolayısıyla, Philip Roth, Nadine Gordimer, Herta Müller, V. S. Naipaul, Jose Saramago, J.M. Coetzee, Wilbur Smith, Amos Oz, Elie Wiesel gibi dünyanın ünlü isimleriyle söyleşi yapmasında şaşırtıcı bir taraf yoktu. Şaşırtıcı olan, bu ünlü isimlerin Debenedetti’nin kendileriyle söyleşi yaptığından haberi yoktu!
Ne zamana kadar
The New Yorker’ın ünlü isimlerinden Judith Thurman, Tommaso Debenedetti’nin Gore Vidal ile yaptığı bir söyleşiye takılmasaydı, muhtemelen işler bu şekilde yürüyecekti de. Söyleşinin kimi bölümlerini gayet iyi hatırlıyordu Thurman, çünkü daha önce okumuştu. Thurman, söyleşinin yayımlandığı Il Piccolo’nun internet sitesine girmiş ve Debenedetti ismiyle ilki 2006 tarihli yirmi söyleşi bulmuştu. Thurman’ın dikkatini çeken, Debenedetti’nin söyleşi yaptığı isimlerin yarısından fazlasının Nobel Edebiyat Ödülü almış isimler olmasıydı.
Thurman, hemen bir liste hazırlamış ve Debenedetti’nin söyleşi yaptığını söylediği isimleri aramaya başlamıştı. Toni Morrison hiçbir zaman böyle bir isimle konuşmamıştı. Philip Roth, Debenedetti’nin kendisiyle bir değil iki söyleşi yaptığını duyunca ne diyeceğini şaşırmıştı. Nadine Gordimer, Gunter Grass, Herta Müller de Debe-denetti ismini duyma-mıştı.
‘anılarını’ sattı
Thurman, sonunda Roma’da Debenedetti’ye de ulaşacaktı. Thurman’ın soruları karşısında şaşıran Debenedetti, o kadar yazarın inkârı karşısında ‘şoke olduğunu’ ve üzüldüğünü söyleyecekti. Hayır, o hiçbir şeyi uydurmamıştı ve yazarların neden böyle davrandığını anlayamıyordu. Peki elinde teyp kaydı filan var mıydı? Kaybetmişti... Thurman’ın yazısı yayımlandıktan sonra Jose Saramago Vakfı’ndan da bir e-mail alacaktı: Hayır, Saramago hiçbir zaman Debenedetti ile görüşmemişti. Bu söyleşi de uydurmaydı. İşin en güzel tarafı ise şuydu: Tommaso Debenedetti, bütün bunları bir yayınevine anlatacak ve karşılığında bir milyon dolar alacak...
Türklerle dans Cermodern’de
Esra KAYA / ANKARA
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı, Türklerin tarih sahnesine çıkışından başlayarak Hun, Göktürk, Uygur, Türk boyları, Büyük Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini dans ve müzikle canlandıracak. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Devlet Halk Dansları Topluluğu’nun sahne alacağı, beste ve müziklerini Can Atilla’nın yaptığı “Türkler Dans Gösterisi”, cuma günü 21.00’de Ankara Cermodern’de sanatseverlerle buluşacak. Sanat yönetmenliğini, Devlet Halk Dansları Genel Sanat Yönetmeni Kemal Sekmen’in üstlendiği, koreografisini “Sultans Of The Dance” gösterisinin yardımcı koreografı, Hürrem Sultan Müzikali’nin yazarı Yıldız Çankaya’nın yaptığı eser ücretsiz izlenebilecek. Metnin yazılması ve sahneye uyarlanması aşamaları, uzman tarihçilerin danışmanlığında gerçekleştirilen eser, 55’i dansçı, toplam 70 kişilik bir kadroyla sahneleniyor.
Devlet Başkanı seslendirdi
HIRVATİSTAN Devlet Başkanı İvo Yosipoviç, bir çizgi filmin seslendirilmesinde yer aldı. “Oyuncak Hikayesi 3” (Toy Story 3) çizgi filminin Hırvatça seslendirmesinde karakterlere ses verenler arasında Yosipoviç de bulunuyor. Hırvat çocukların Yosipoviç’in sesini çizgi filmin hangi karakterinde duyacakları henüz açıklanmadı.
Afgan rock grubu artık albümlü
AFGANİS-TAN’da bu kez patlama sesleri değil müzik sesi yükseliyor. Ülkenin ilk ve tek indie rock grubu Kabul Dreams ilk İngilizce albümünü çıkardı. Kabul Dreams, Aralık 2008’de kuruldu. 1996’da aileleri ile birlikte Taliban rejiminden kaçan grup üyeleri, Pakistan, Özbekistan ve İran’a yerleşmişti. Yıllar sonra Delhi’de bir araya gelen grup üyeleri, şarkılarını İngilizce söylüyor. Nedeni ise üç Afgan grup üyesinin de ülkenin üç farklı bölgesinden olması ve aynı dili konuşmamaları.
DIŞ HABERLER SERVİSİ