Güncelleme Tarihi:
İstanbul Üniversitesi (İÜ) tarafından İnsan Toplum ve Teknoloji Derneği ve Leadership Research & Consulting iş birliğiyle "Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Ağlarda Sahte Hesap Kullanım Eğilimi Araştırma Projesi" yapıldı. İÜ Enformatik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatih Gürsul'un yürütücülüğünde, bölüm başkanı Prof. Dr. Sevinç Gülseçen ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü'nün danışmanlığında, İÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülin Terek Ünal'ın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen araştırma, İstanbul'daki üniversite öğrencilerinin sosyal medyada sahte hesap oluşturma eğilimlerini belirleyip, bunun nedenlerini ortaya koyarak, sorunlara çözüm önerileri sunmayı amaçladı.
Araştırma için veriler, 14-19 Nisan'da "www.NedenSahteHesap.com" adresi üzerinden öğrencilerin şifreli erişimiyle online ortamda toplandı. Araştırmaya, İstanbul'da 38 üniversiteden 573 kadın ve 515 erkek olmak üzere bin 88 üniversite öğrencisi katıldı. "Sosyal medyada kullandığınız sahte hesap var mı?" sorusuna katılımcıların yüzde 25,8'si "evet", yüzde 3,2'si "yok ama açmayı düşünüyorum", yüzde 71,1'i ise "yok" yanıtını verdi. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 24,3'ünün, erkeklerin ise yüzde 27,4'ünün sahte hesap kullandığı saptandı. Sahte hesaplar arasında, Facebook'un yüzde 58,6, Twitter'ın yüzde 46, Instagram'ın yüzde 44,1 oranında kullanıldığı ortaya çıktı.
İŞTE O NEDENLER
Sahte hesap kullanan kadınların Instagram (yüzde 54,5), Facebook (yüzde 47,8) ve Twitter'ı (yüzde 41), erkeklerin Facebook (yüzde 70,1), Twitter (yüzde 51,2) ve Instagram'ı (yüzde 33,1) tercih ettiği belirlendi. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıları sahte hesap kullanmaya iten nedenler şöyle:
"Eski sevgiliyi rahat takip edebilme (yüzde 41), sevmediği/bozuştuğu arkadaşı rahat takip edebilme (yüzde 31), aile/akrabadan gizlenme (yüzde 21,5), oyunlarda ekstra fayda sağlama (yüzde 21,5), siyasi görüşü daha rahat ifade edebilme (yüzde 19,9), sevgili olarak arkadaş edinme (yüzde 11,9), kendisini gizleyerek küfürlü yazabilme (yüzde 9,2), ticari amaçlı (yüzde 7,7), daha kuvvetli bir karakter için (yüzde 6,5), spam ya da reklamdan kaçınma (yüzde 5,7), gerçek hesabı daha popüler hale getirme (yüzde 5,4), daha iyi fiziki görüntü (yakışıklı, güzel) için (yüzde 5,4), cinsiyeti farklı gösterme (yüzde 5), ünlü gibi görünme (yüzde 4,6), intikam ya da cezalandırma için (yüzde 3,4), yaşı farklı (büyük ya da küçük) gösterme (yüzde 3,4), pornografik içerik (yüzde 2,7), sanal ortamda siyasi taciz/rahatsız etme (yüzde 2,7), dolandırıcılık (yüzde 1,9), sanal ortamda cinsel taciz / rahatsız etme (yüzde 1,5)"
Kadın katılımcıların sahte hesap kullanma nedenlerinin yüzde 56,7'si "eski sevgiliyi rahat takip edebilme", yüzde 44,8'i "sevmediği/bozuştuğu arkadaşı rahat takip edebilme", yüzde 18,7'si "aile/akrabalardan gizlenme", yüzde 17,9'u "oyunlardan ekstra fayda sağlama", erkek katılımcıların sahte hesap kullanma nedenlerinin yüzde 25,2'si "oyunlarda ekstra fayda sağlama", yüzde 25,2'si "siyasi görüşünü daha rahat ifade edebilme", yüzde 24,4'ü "aile/akrabalardan gizlenme", yüzde 24,4'ü "eski sevgiliyi rahat takip edebilme" olarak sıralandı.
BASKILARDAN KAÇMAK İÇİN...
Araştırmanın değerlendirme bölümünde, eski sevgiliyi takip edebilme ve aile/akrabalardan gizlenme amacıyla sahte hesap kullanmanın nedenleri arasında, ataerkil yapıdan gelen gelenekçi anlayış ve özel hayatın paylaşılmak istenmemesinin gösterilebileceği belirtildi. Kadınların sahte hesap açma nedenleri arasında sanal ortamda takip ettikleri veya arkadaş oldukları kişileri, aile ya da mahalle baskısı nedeniyle çevrelerinden gizleme güdüsünün yer aldığı aktarılan bölümde, erkeklerin çoğunlukla oyun oynamak amacıyla sahte hesap kullanmalarının onların ataerkil yapının baskısından kadınlar kadar etkilenmediği şeklinde yorumlanabileceği kaydedildi. Araştırmanın son bölümünde, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Üniversitelerin kadın araştırma merkezleri eğitimlerle flört şiddeti hakkında bilgilendirici broşürler ve eğitimler düzenlemeli, gerekirse bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarından destek alınmalıdır. Üniversite öğrencilerinin siyasi görüşlerini doğru ve yerinde ifade edebilmeleri için sadece öğrenci kulüpleri değil, siyasi partilerin gençlik kolları ve sivil toplum kuruluşlarında deneyim kazanmaları önemlidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi, eğitim-öğretim kurumlarının müfredatına eklenmelidir. Araştırmada elde edilen bulgu ve sonuçlara göre yaklaşık olarak her dört öğrenciden birinin kendini rahat ifade edebilmek ve baskılardan kaçınmak için sahte hesap kullanmaya yöneldikleri görülmektedir. Bu durumun aşılması, Türkiye'de yüksek nitelikli insan hakları ve temel özgürlüklere saygılı demokratik bir yapının pekişmesine bağlıdır."