Güncelleme Tarihi:
Olay geçen Temmuz ayında ortaya çıktı. İddiaya göre Kayseri’den gelen 33 yaşındaki Hakan Özkan ile 30 yaşındaki Orhan Çelik, Çorum’da camiye giden ve dini sohbetlere katılan insanları takip etti. Özkan ve Çelik, yolda gördükleri kişilere kendilerini Hızır ve İlyas Peygamber olarak tanıttı. Cennetten yer verdiklerini, kendilerine verilecek paraların iki katı olarak geri döneceğini iddia ederek 8 kişiden yaklaşık 20 bin lira değerinde altın ve nakit para alarak kayıplara karıştı. Şüpheliler, şikayet üzerine polis tarafından gözaltına alınarak tutuklandı.
42’ŞER YIL HAPİS CEZASI İSTEMİ
‘Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık’ suçlarından 42’şer yıl hapis cezası istemiyle haklarında Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan sahte peygamberlerin yargılanmasına başlandı. Yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar Hakan Özkan ve Orhan Çelik ile dolandırılan mağdurlar ve avukatları katıldı.
ALEVİ OLDUĞUMUZU ÖĞRENİNCE YARDIMLARI GERİ İSTEDİLER
Polis ve savcılık ifadelerinde kendilerini peygamber olarak tanıtarak vatandaşları dolandırdıklarını kabul eden sanıklar, mahkemede suçlamaları kabul etmedi. Kendisini Hızır Peygamber olarak tanıttığı iddia edilen Hakan Özkan, “Biz Orhan ile seyyar satıcılık yapıyoruz. Dini malzemeler satıyoruz. İş için Çorum’a geldik. Biz fakiriz. İnsanlar bize acıdı. Bizleri evlerine alıp dini içerikli sohbetler ettik. Bize yardım edip para verdiler. Sonra biz Alevi olduğumuzu söyledik. Onlar da verdikleri yardımları geri istedi. Paraları ve diğer ziynet eşyalarını geri götüreceğim sırada polis tarafından gözaltına alındım” diye konuştu.
Hakan Özkan, kendisinin keramet sahibi olmadığını ifade ederek “Sayın hakimim ben keramet sahibi değilim. Keramet sahibi olsam cezaevinden uçardım” dedi.
İFTİRA ATIYORLAR
Kendisini İlyas peygamber olarak tanıttığı iddia edilen Orhan Çelik ise, savcılık ve poliste verdiği ifadeleri reddetti. Kendisinin şeker hastası olduğunu belirten Çelik, “Savcı ifademi aldığımda şekerim yükseldi. Ondan dolayı suçlamaları kabul ettim. Ne söylediğimi o an bilmiyordum. Biz Hakan’la dini kitaplar satıyorduk. Kesinlikle kendimizi peygamber olarak tanıtmadık. Fakir olduğumuzu söyledik onlar da yardım ettiler. İkinci kez evlerine gitiğimizde Alevi olduğumuzu söyleyince verdiklerini geri isteyip bize de iftira attılar” diye konuştu.
‘SİZE ŞEFAAT EDECEĞİZ’ DEDİLER
Sahte peygamlere inanarak altınlarını verdiklerini söyleyen mağdurlardan Gülden T., “Hakan kendisini Hızır, Orhan da İlyas peygamber olarak tanıttı. Bizim evimize geldiler. Hakan beni gördüğünde ‘otur’ dedi. Ben sandalyeye oturdum. Bu sefer de ‘şeyhlerin önünde diz çökülür’ diyerek yere oturttu. Elini öptürdü. Üç defa ‘Hızır peygamberi görmek istiyor musun?’ diyerek sordu ve bir şey koklattı. Bir anda kendimden geçtiğimi fark ettim. Daha sonra Allah rızası için bize yardım edeceksin. Sana cennetten yer vereceğiz. Sizlere biz şefaat edeceğiz. Allah’ın rızasını alacaksınız. Verdiklerin iki katı kadar artacak diyerek para istediler. Altınlarımızı verdik. Daha sonra Kuran üzerine el bastırıp kafamız kesilse bunu kimseye anlatmayacağız diyerek yemin ettirdiler” dedi.
Mağdur ve sanıkları dinleyen mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.