SaÄŸolsun müdürüm anons geçti aileye mahsus programlar doldu kadınlar matinesi bile yaptım

Ä°smail Seçgin, bir polis memuru. Ä°stanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Bandosu'nda. Nota öğreniyor. Trompet çalacak. Ä°smail'in Allah vergisi öyle bir sesi var ki deÄŸme sanatçılara taÅŸ çıkartır. Görev yaptığı Sapanca ve Sakarya'da onu tanımayan yok. Öyle ki sokakta gören imza istiyor. Polis Ä°smail'e hayranları kısaca Ä°so diyor. Ä°smail, cuma ve cumartesi geceleri Ä°stanbul Baltalimanı Polis Moral EÄŸitimi Merkezi'nde sahneye çıkıyor. Biz de onu, nam-ı diÄŸer Ä°so'yu dinleyeceÄŸiz. Polis Moral EÄŸitim Merkezi'nin restoranında sahneye yakın masamıza oturuyoruz. Yüzlerce emniyet görevlisi, aileleriyle birlikte gelmiÅŸ. Polis Moral EÄŸitimi Müdürü Arife Emirler'le aynı masadayız. Emirler'in kendi elleriyle sardığı yaprak dolmaları geliyor. Antepli Polis Ä°so da içli köfte ve kadayıf yapmış. Derken sahneye çıkıyor. Bir alkış tufanı kopuyor. Ä°so, Pala Remzi'yi öyle gürlek söylüyor ki alkışlar duyulmaz oluyor. Ardından Ahmet Kaya'nın Yakamoz'u geliyor. Peçetelere yazılmış istek trafiÄŸi bitmek bilmiyor. Ä°so sahneden inip masaların arasına karışıyor. Ormancı'yı genç polislerin masasında hep birlikte söylüyor. Derken, Bir Zamanlar Yaptıklarıma Bakma Ne Olursun'a hüzünlü bir polis korosu eÅŸlik ediyor. Ä°so'yu keÅŸfetmek benim için sürpriz oldu. Ä°ÅŸte size Polis-ÅŸarkıcı Ä°so'yu iftiharla takdimimdir.Sesiniz nasıl keÅŸfedildi?- Sakarya Polisevi'nde programlara çıktım. Bir trafikçi arkadaşım baÄŸlama çalardı ben de darbuka. Kulağım iyidir. Sakarya tümen komutanı gelmiÅŸ beni dinlemeye. O geceden sonra haftanın iki günü orduevinde programa baÅŸladım. Baktım polisevine hiç aile gelmiyor. SaÄŸolsun müdürüm anons geçti: ‘‘Haftanın ÅŸu günlerinde aileye mahsus programlar yapılacaktır.’’ Bir dönem geldi, içerisi doldu, millet kapıdan bakıyor. Ondan sonra haftanın iki günü kadınlar matinesi yaptım. Kimsesiz çocuklar yurdu ve huzurevinde de konser verdim. Sokakta durdurup imza isterlerdi. 'Ä°so' derlerdi. ArkadaÅŸlarım da Ä°so diye çağırır. Polisevinde bir aÄŸabeyle tanıştım. Program sonrası oÄŸlunun düğününde söylememi teklif etti. Kabul ettim. Bu defa Viyana'daki oÄŸlunun düğününe davet etti. Uçak biletimi alıp yolladı. Salon sahibi beÄŸenince Avusturya, Almanya, Belçika gezdim. Bir ay turne yaptım. Bazı hanımlar düşüp bayıldı, sedyeyle kaldırdılar.Sahne teklifleri almışsınızdır?- Çok teklif aldım. Ama kabul etmedim. Bu teÅŸkilatın mensubuyum, teÅŸkilattan ekmek yiyorum. Elimden bu geliyor, bunu teÅŸkilat mensuplarına vereyim. BaÅŸka türlü sahneye çıkmam. Çevik Kuvvetteki arkadaÅŸları görüyorum, içim gidiyor ya. 12 saat çalışıyor. Sosyal hayat için sekiz saat kalıyor. Uyumayacak mı? Onlar için elimden ÅŸarkı söylemek geliyor. TeÅŸkilatımın mensupları için sesimi kullanmak istiyorum.ÃœNAL ERKAN'IN HANIMI AÄžLADIAÄŸlatıyor musunuz dinleyenleri?- Çook. Burada da öyle (Polis Moral EÄŸitim Merkezi'ne gelen emniyet mensupları) aÄŸlıyorlar. Hem aÄŸlıyorlar, hem istiyorlar.Polislerin en çok istediÄŸi ÅŸarkılar, türküler neler?- Duygusal parçaları istiyorlar. Mihriban, Yalnızım dostlarım, Mevlam Birçok Dert VermiÅŸ, YeÅŸil ördek gibi, Burası MuÅŸtur, Ormancı, Berivan, Yakamoz, Keskin Bıçak, Son Zamanlarda Yaptıklarıma Bakma Ne Olursun... Altı-yedi kez daha peçete gönderip istiyorlar.Sahneden nasıl görünüyor meslektaÅŸlarınızın eÄŸlenme hali?- Sahneye çıktığım an insanların durumuna göre hal alırım. NeÅŸelendirmek için espriler yaparım. Sonunda istediÄŸimi elde ederim. Efkarlı parçalar istiyorlar genellikle. Söylerim ama araya neÅŸeli parçalar koyarım. Çok aÄŸlatıyorum. Hiç unutmuyorum, Ãœnal Erkan'ın hanımı aÄŸladı. Bir uzun hava okumuÅŸtum: daldanalım kardaÅŸ daldanalım... Ãœnal Bey bööyle gitti. Polis müdürü diye ayırım yapmam. Bütün istekleri okumaya çalışırım ama yaÅŸlıların isteklerini mutlaka okurum.Hangi sanatçıyı örnek alırsınız?- MüziÄŸinden önce kiÅŸiliÄŸine bakarım. Orhan Gencebay, Zülfü Livaneli, Arif SaÄŸ, Musa EroÄŸlu, Ä°zzet AltınmeÅŸe, Muharrem ErtaÅŸ, NeÅŸet ErtaÅŸ. Müzikte hayaliniz nedir?- Bir sponsor bulup kaset yapmak. Polislikle ilgili kendime ait söz ve bestelerim var. Mesela: Duydum ki vurulmuÅŸsun/Alkanlara boyanmışsın/Bembeyaz kefen içinde/Melek gibi uyumuÅŸsun... Kaset kendi bestelerimden oluÅŸacak.. Kasetin gelirinin ÅŸehit ailelerine verilmesini istiyorum. Emeklilerle birlikte 300 binin üstünde teÅŸkilat mensubumuz var.Vatandaşın polis Ä°smail'i nasıl bilmesini, görmesini istersiniz?- Bizi duygusuz robot diye düşünmesinler. Bir insanın taşıması gereken bütün duyguları taşıyoruz. EleÅŸtirirken polisin çalışma ÅŸartlarını akıllarından geçirsinler. Üç beÅŸ polisin yaptığı süfli iÅŸlerden ötürü bütün polisleri yargılamasınlar. Evlatları, kardeÅŸleri gibi görsünler. Ben insanları böyle görüyorum. Eminim polis arkadaÅŸlarım da böyle görüyor. Hepimiz insanız. Nasıl bir polissiniz, elinize düşenlere nasıl davranırsınız?-Diyelim bir bayan geldi, benim kız kardeÅŸim karakola düşmüş. Ben ona nasıl davranırdım, diye düşünürüm. Varsayımlar o insanın suçlu olduÄŸunu göstermez. Hırsızlıktan yakaladıklarımızı cezaevine götürürken cebine harçlık bıraktığım olur. Cezaevinden çıkınca mutlaka yanıma gelirler, iÅŸe yerleÅŸtiririm. Bu iyi niyetiniz kötüye kullanılmadı mı? Sonuçta suçlular dünyasında görevlisiniz?- Çok suistimal edildim. Başıma çok ÅŸey geldi. Ama piÅŸman deÄŸilim yaptığım iyiliklere.Karakol polisiyken çok kimseyi dövdünüz mü?- Dövmedim ama bağırdığım oldu. Dövmeyi kendime yakıştırmam.Keskin niÅŸancı mısınız, attığınızı 12'den vurur musunuz?- Atışım çok iyidir. Polis okulunda Özel harekatçı hocamız vardı. Onun sayesinde iyidir. 25 metreden bir kibrit kutusunu kaçırmam. Evde ayrı, polislikte ayrı Ä°smail misiniz?- Yaptığım iÅŸi biliyorsam, nerede nasıl olacağımı, neyi nasıl kullanacağımı bilirim. Ä°SO Ä°LE NERMÄ°N'Ä°N AÅžKI AYDA ÜÇ KEZ TAZELENÄ°YORNasıl tanıştınız?Ä°so: Ä°ÅŸyerinden çok sevdiÄŸim bir abla vardı. OÄŸlu Gökhan'ın sünnetinde kirve olmamı çok istedi. Tayinim Ä°stanbul'a çıktı ama geleceÄŸime söz verdim.Nermin: Sünnetin yapılacağı evi bilmiyordum. Teyzem, 'dolmuÅŸtan inince çok güzel bir ses duyacaksın, o sesi takip et' demiÅŸti. Geç saatte dolmuÅŸtan indim. Aman Allahım ne güzel bir sesti.Ä°so: Anormal bir aÅŸk oldu. Türkü söylüyorum. Gelir gelmez gördüm. Oturuyor böyle. Düğünün en güzel kızıydı. Tişörtünü, spor ayakkabılarını tek tek tarif edebilirim ÅŸu an. Bir yandan türkü söylüyorum, bir yandan da baksa da göz göze gelsek diyorum. Artık dayanamadım, sahneden indim. Ablaya sordum, bu kim diye. YeÄŸenim, dedi. Sözlüdür dedim, yok, sevdiÄŸi vardır dedim, yok dedi. Düğün bitti, herkes gitti. Biz yalnız kaldık. Balkona çıktık, kahve yaptık. Hiç konuÅŸmuyor. Yıldızlara bakıyor. Hava serinledi. Evlenme teklif ettim. Sabah nikah dairesine gidelim dedim. Boynuma sarılıp aÄŸladı. Birkaç ay çıktık.Ä°stanbul-Sakarya trafiÄŸi baÅŸladı öyleyse?Ä°so: Her izin günü gittim. Sonra yıllık iznimi kullandım. Krem rengi elbise aldım. Zaten damatlığım oldu o takım. Bir gün sabaha karşı vardım. Cebimde param çok az. Sahilde kırağı yağıyordu. Uykum geldi. Bir manavın boÅŸ tezgahına uzandım. Ayakkabılarımı başımın altına koydum. Polisler uyandırdı. Karakola götürdüler. Gün ışır ışımaz telefon ettim Nermin'e. Bu arada üstümün ne halde olduÄŸuna dikkat etmedim.Nermin: Baktım, takım elbise beyaz ama siyah olmuÅŸ.Ä°so: Nermin'i istettim. Ama dayıları vermedi. Ensesi kalın biri istemiÅŸ de ona vereceklermiÅŸ. Ölmeyi göze aldım. Arkadaşımın arabasını aldım. Gittim, kaçırdım.Ä°so nasıl bir koca? Nermin: Gecenin bir yarısı iÅŸten gelince arkasına sakladığı çiçekleri uzatır birden. Evin aşçısı. Antep yemeklerini güzel piÅŸiriyor. Benim hem kocam hem annem babam hem sevgilim hem kardeÅŸim.Ä°so: Moral EÄŸitim'deki düğün salonuna çelenkler geliyor. Çelenklerin çiçeklerini güzel bir demet yaparım. Nermin hepsini kurutup saklar.Nermin: GelinliÄŸimi giyip beklerim onu. Ne zaman içimden gelirse giyerim. Ayın en az üç günü.Ä°so: Tanıştığımız gecenin, kaçtığımız günün ve nikahın ÅŸerefine ayda üç kez o gelinliÄŸini, ben damatlığımı giyeriz.Nermin: Çok özenli giyerim. Saçımı, makyajımı yaparım, duvağımı takarım. TEÅžKÄ°LAT DIÅžINDAKÄ° TEKLÄ°FLERE KAPALIÄ°so özel gecede söylediÄŸi ÅŸarkılarla, türkülerle polis meslektaÅŸlarını hem aÄŸlattı hem eÄŸlendirdi. Her akÅŸam masaları dolduruyor. BaÄŸcılar'daki evinden sabah 6'da çıkıyor. 15 dakika yürüyor, dolmuÅŸa biniyor. Ä°nip Esenler'de metroya biniyor. Otogardaki aktarmada metro deÄŸiÅŸtiriyor, Aksaray'a gidiyor. Eminönü'ne gitmek için otobüse biniyor. Eyüp yolunda yeniden otobüse biniyor. Bütün bunlar, en iyi trafik koÅŸullarında bir buçuk saat sürüyor. 540 milyon lira maaÅŸ alıyor. Çiçeklerine ad takıyor: Murtaza, Abdülmuttalip. Uykuda ritim tutuyor, ÅŸarkı söylüyor. EÅŸinin isteklerini de söylüyor uykuda. En çok da Bir Allah'ım var bir de sen varsın'ı.. Dışarıdan gelen sahne tekliflerini reddediyor. Polis ÅŸarkıcı olmakta kararlı. Kendi bestelediÄŸi ÅŸarkılardan bir kaset yapıp gelirinin ÅŸehit polis aileleri için kullanılmasını çok istiyor.Â