Sağlıkta mazeret paniği
Güncelleme Tarihi:
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2009 11:36
İZMİR'e eş durumu ya da sağlık mazeretiyle tayini yapılan doktor, ebe ya da hemşire 1000'den fazla sağlık personeli, ‘Mezaret durumlarının tespiti’ genelgesiyle büyük panik yaşadı.
Tayinine gerekçe olan mazereti ortadan kalktığı halde yıllardır İzmir'de görev yapan sağlıkçıları, ‘Yerinden olma korkusu’ sardı. Bu bilgilerin toplu halde istenmesinin tedirginliğe yol açtığını belirten İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Özkan, “Mazereti bittiği halde görevde olanlar olabilir. Ancak şu anda istenen, bilgilerin kontrol edilmesi. Bunun sonucunda bir işlem tesis edilir mi, onu bilmiyoruz” dedi.
Sağlık Bakanlığı, her iktidar döneminde yandaş atamalarının yapıldığı, bazı hastanelerin politik istihdam yerine döndüğü İzmir'e çeşitli gerekçelerle tayinini yaptıran sağlıkçıların uykusunu kaçırdı. Sağlık çalışanları, bu yıla kadar mazeret durumlarını yıllık periyotlarla bakanlığı bildiriyordu. Ancak Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınlayarak bu bilgilerin il sağlık müdürlüklerince toplanmasını, bilgi ve belgelerin kontrol edilerek bilgisayar ortamına aktarmasını isteyen genelge yayınladı. İzmir Sağlık Müdürlüğü de bu genelgeyi duyurarak, mazeretlerin bir hafta içinde belgelenerek kendilerine iletmelerini istedi.
Bu talimat, özellikle yıllar önce eş ya da sağlık mazeretiyle tayin olanların paniğe kapılmasına yol açtı. Aile bütünlüğünün korunması için eş durumundan atamalar yapıldığı gibi kişinin kendi, eşi ya da bakmakla yükümlü olduğu annesi, babası gibi aile fertlerinin sağlık sorunlarını mazeret göstererek İzmir'e tayin olup, mazereti bittiği halde yerinde kalanları panikletti. Eş durumundan geldiği halde eşinden boşananlar, annesinin, ya da babasının hastalığı nedeniyle gelip, anne babası kaybettiği halde geriye dönmeyenlerin korkusu daha büyük oldu. Bu bilgilerin güncellenmesinin ardından mazeretleri ortadan kalkanların geldikleri yere dönebilecekleri ya da ihtiyaç olan başka yerlere atanabilecekleri söylentisi de sağlık çalışanlarını huzursuz etti. En az 300'ü doktor 1000'in üzerinde sağlık personelini kapsadığı belirtilen ‘Mazeret durumu’ tespiti çalışmalarının sürdüğü kaydedilirken, bu çalışmaların sonucunda ne olacağını bilemeyen, öğrenemeyen personel tedirgin oldu.
İzmir'in pratisyen hekim ve ebe istihdamında ‘dolu’, uzman hekimlikte bazı branşlarda dolu bazılarında ‘Çok ihtiyaç’ durumunda olduğu, yine hemşire açısından İzmir'in ihtiyaç talep eden illerin başında geldiği kaydedildi. Eğer bu tespitler sonucunda bir değerlendirme yapılacaksa İzmir'in branşa göre ihtiyaç tablosunun belirleyeceği olacağı öne sürüldü. Sağlıkçının mazereti bitse de talep varsa yerinde kalabileceği kaydedildi. Bilgilerin güncellenmesi sonunda ne olacağı merak edilirken, genelge çeşitli yorumlara da yol açtı. Kimileri, “İnsanlar mazeretleri nedeniyle geldi. Mazeretlerinin durumunu bakanlığa bildirdi. Ama bugüne kadar işlem yapılmadı. Şimdi bir işlem yapılırsa, burada düzen kurmuş, çoluk çocuğu okuyan insanlar ne yapacak” derken, kimileri de “İzmir'de çalışmak herkesin hakkı. Gelenler dönmediği, gitmediği için başkaları gelemiyor. Eğer hakkaniyet uğruna ve hakkaniyetle bir değerlendirme, yerleştirme yapılacaksa iyi. Ya amaç kadroları boşaltıp, kadrolaşmaksa” diye görüş bildirdi.
Öte yandan, İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Özkan, mazeret durumlarının bildirilmesinin olağan olduğunu ancak bu kez bu bilgilerin toplu halde istendiğini, eskiden Sağlık Bakanlığı'na yapılan bildirmelerin bundan böyle il sağlık müdürlüklerine yapılmasına karar verildiğini söyledi. Bu talimat doğrultusunda mazeret bilgilerini bakanlığa bildirmekle yükümlü olduklarını belirten Opr. Dr. Özkan, “Uzun zaman dilimine ait eş durumları var. Kişi boşanmış olabilir. Ya da rahatsızlığı nedeniyle geldiği babası ölmüş olabilir. Yani mazeretleri sona ermiş kişiler olabilir. Geçen yıl böyle mazereti ortadan kalkıp geldiği yere dönen, ya da mecburi hizmete giden doktor arkadaşlarımız oldu. Bu bilgiler toplu halde istendiği için arkadaşlarımız tedirgin oldu. Oysa bu bilgiler her zaman isteniyor. Bir çek etme mekanizması. Belki bakanlık bilgilerin güncellenmesini istedi. Bunun sonucunda bir işlem tesis edilir mi, bilmiyoruz” dedi.
Sağlık Bakanlığı, her iktidar döneminde yandaş atamalarının yapıldığı, bazı hastanelerin politik istihdam yerine döndüğü İzmir'e çeşitli gerekçelerle tayinini yaptıran sağlıkçıların uykusunu kaçırdı. Sağlık çalışanları, bu yıla kadar mazeret durumlarını yıllık periyotlarla bakanlığı bildiriyordu. Ancak Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınlayarak bu bilgilerin il sağlık müdürlüklerince toplanmasını, bilgi ve belgelerin kontrol edilerek bilgisayar ortamına aktarmasını isteyen genelge yayınladı. İzmir Sağlık Müdürlüğü de bu genelgeyi duyurarak, mazeretlerin bir hafta içinde belgelenerek kendilerine iletmelerini istedi.
Bu talimat, özellikle yıllar önce eş ya da sağlık mazeretiyle tayin olanların paniğe kapılmasına yol açtı. Aile bütünlüğünün korunması için eş durumundan atamalar yapıldığı gibi kişinin kendi, eşi ya da bakmakla yükümlü olduğu annesi, babası gibi aile fertlerinin sağlık sorunlarını mazeret göstererek İzmir'e tayin olup, mazereti bittiği halde yerinde kalanları panikletti. Eş durumundan geldiği halde eşinden boşananlar, annesinin, ya da babasının hastalığı nedeniyle gelip, anne babası kaybettiği halde geriye dönmeyenlerin korkusu daha büyük oldu. Bu bilgilerin güncellenmesinin ardından mazeretleri ortadan kalkanların geldikleri yere dönebilecekleri ya da ihtiyaç olan başka yerlere atanabilecekleri söylentisi de sağlık çalışanlarını huzursuz etti. En az 300'ü doktor 1000'in üzerinde sağlık personelini kapsadığı belirtilen ‘Mazeret durumu’ tespiti çalışmalarının sürdüğü kaydedilirken, bu çalışmaların sonucunda ne olacağını bilemeyen, öğrenemeyen personel tedirgin oldu.
İzmir'in pratisyen hekim ve ebe istihdamında ‘dolu’, uzman hekimlikte bazı branşlarda dolu bazılarında ‘Çok ihtiyaç’ durumunda olduğu, yine hemşire açısından İzmir'in ihtiyaç talep eden illerin başında geldiği kaydedildi. Eğer bu tespitler sonucunda bir değerlendirme yapılacaksa İzmir'in branşa göre ihtiyaç tablosunun belirleyeceği olacağı öne sürüldü. Sağlıkçının mazereti bitse de talep varsa yerinde kalabileceği kaydedildi. Bilgilerin güncellenmesi sonunda ne olacağı merak edilirken, genelge çeşitli yorumlara da yol açtı. Kimileri, “İnsanlar mazeretleri nedeniyle geldi. Mazeretlerinin durumunu bakanlığa bildirdi. Ama bugüne kadar işlem yapılmadı. Şimdi bir işlem yapılırsa, burada düzen kurmuş, çoluk çocuğu okuyan insanlar ne yapacak” derken, kimileri de “İzmir'de çalışmak herkesin hakkı. Gelenler dönmediği, gitmediği için başkaları gelemiyor. Eğer hakkaniyet uğruna ve hakkaniyetle bir değerlendirme, yerleştirme yapılacaksa iyi. Ya amaç kadroları boşaltıp, kadrolaşmaksa” diye görüş bildirdi.
Öte yandan, İl Sağlık Müdürü Opr. Dr. Mehmet Özkan, mazeret durumlarının bildirilmesinin olağan olduğunu ancak bu kez bu bilgilerin toplu halde istendiğini, eskiden Sağlık Bakanlığı'na yapılan bildirmelerin bundan böyle il sağlık müdürlüklerine yapılmasına karar verildiğini söyledi. Bu talimat doğrultusunda mazeret bilgilerini bakanlığa bildirmekle yükümlü olduklarını belirten Opr. Dr. Özkan, “Uzun zaman dilimine ait eş durumları var. Kişi boşanmış olabilir. Ya da rahatsızlığı nedeniyle geldiği babası ölmüş olabilir. Yani mazeretleri sona ermiş kişiler olabilir. Geçen yıl böyle mazereti ortadan kalkıp geldiği yere dönen, ya da mecburi hizmete giden doktor arkadaşlarımız oldu. Bu bilgiler toplu halde istendiği için arkadaşlarımız tedirgin oldu. Oysa bu bilgiler her zaman isteniyor. Bir çek etme mekanizması. Belki bakanlık bilgilerin güncellenmesini istedi. Bunun sonucunda bir işlem tesis edilir mi, bilmiyoruz” dedi.