Sağlıkta kargaşa sürüyor
Güncelleme Tarihi:
Kübra POLAT/ADANA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2008 11:11
SAĞLIK Bakanlığı'nın 1 Ekim itibariyle uygulamaya koyduğu Sağlık Uygulama Tebliği ile daha önce 1 YTL olan muayene ücretinin tedavi olunan hastaneye göre 10 YTL'ye kadar çıkartılmasına tepkiler sürerken, provizyon sisteminin sık sık arızalanması nedeniyle eczacılar da zor anlar yaşıyor.
Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Burhanettin Bulut, her gün ilacını almak için eczanelere gelen binlerce hasta ve hasta yakınlarının muayene ücretinin yükseltilmesinin sıkıntısını yaşadığını ve çoğu kişinin ilacını alamadan eczaneden çıktığını söyledi. Devletin hastanelerde kuyruk oluşmaması için 3 yıldır Sosyal Güvenlik Kurumu'yla (SGK) sözleşmesi bulunan eczaneler üzerinde muayene ücreti aldığını anlatan Bulut, bu ücretin hastane ayrımı yapılmadan 2005 yılında 60 YKr, 2006 ve 2007 yıllarında da 1 YTL olarak kesildiğini kaydetti.
ECZACI KAZANMADIĞI PARANIN VERGİSİNİ ÖDÜYOR
Geçici olarak başlatılan uygulamada, tahsildar memuru olarak görünen eczanelere 3 yıldır bu görevi yüklendiğini anlatan Bulut, “1 YTL'lik muayene ücreti yeni düzenlemeyle hastaneye göre 3 YTL'den 10 YTL'ye yükseltildi. Bundan haberi olmayan vatandaş da eczacı bu parayı istediğinde haliyle hoş olmayan tepkiler veriyor. Biz eczacılar da sıkıntıya giren vatandaşa, ilacı nasıl kullanması gerektiğini anlatmak yerine uygulamayla ilgili bilgi vermek zorunda kalıyoruz. Uygulamada eczacı için bir diğer sıkıntı da alındığı gibi devlete ödenen muayene ücretinin vergiye tabi tutulması. Vatandaş bu parayı eczaneye ödediğinde haklı olarak fişini istiyor. Biz ise aldığımız gibi bu parayı devlete ödüyoruz. Bir de fiş kestiğimiz için vergisini ödüyoruz. Kasamıza giren 1 kuruş yokken, vergiye tabi kalıyoruz. Uygulamadaki yanlışlıklar bir an önce düzeltilmeli” diye konuştu.
Yeni uygulama kapsamında en büyük sorunların eş değer ve hamilelikte kullanılan ilaçlarda yaşandığını söyleyen Bulut, şöyle konuştu:
“Bu uygulamaların ikisi de çok sıkıntı yaşatıyor. Örneğin kişi tansiyon hastası ve düzenli ilaç kullanıyor. Kullandığı ’A’ ilacın eğer düşük maliyetli ve tablet sayısı az olan varsa onu almak zorunda. Ben fark ödeyip ‘A’ ilacını alayım diyemiyor. Sürekli kullandığı ilaçtan vazgeçmek zorunda kalan hastanın öncelikle psikolojisi bozuluyor ve bu tüm tedavi sürecini olumsuz etkiliyor. Hamilelerde ise durum biraz daha farklı. Önceden hamilelerden katkı payı alınmıyordu. Bu süreçte kullanılan tüm ilaçlar katkı payına tabi değildi. Şimdi ise hepsinden katkı payı alınıyor.”
Bulut, uygulama başladığından bu yana provizyon sisteminin sık sık arıza verip, kapandığını ve hastaya ilaç veremediklerini söyledi.
‘UYGULAMAYI DEĞİL, İLACI ANLATMAK İSTİYORUZ’
Hasta ve hasta yakınlarının uygulamaya büyük tepki gösterdiğini anlatan Eczacı Nesrin Seçki, eczacıların da kargaşanın ortasında kalanlar olduğunu kaydetti. Sert tepkiler gösteren ve birden bağırıp çağıran vatandaşlar karşısında çaresiz kaldıklarını anlatan Seçki, “Provizyon sistemi hata verdiği anlarda tıkanıp kalıyoruz. Sisteme girdiğimiz reçetenin muayene ücretini yanlış alırsak, kendi bütçemizden ödemek zorunda kalıyoruz. Mesleğimizde olması gereken noktadan uzaklaşıyoruz. Hastanın reçetesini gördüğüm zaman, hastalığı nedir, ilacı nedir, nasıl kullanmalıdır gibi bilgiler vereceğime, muayene ücreti nedir, neden bu kadar ücret alınır, hangi ilaçta ne kadar kesinti olur gibi bilgiler vermek zorunda kalıyorum. Uygulamayı değil ilacı anlatmak istiyoruz” dedi.
ECZACI KAZANMADIĞI PARANIN VERGİSİNİ ÖDÜYOR
Geçici olarak başlatılan uygulamada, tahsildar memuru olarak görünen eczanelere 3 yıldır bu görevi yüklendiğini anlatan Bulut, “1 YTL'lik muayene ücreti yeni düzenlemeyle hastaneye göre 3 YTL'den 10 YTL'ye yükseltildi. Bundan haberi olmayan vatandaş da eczacı bu parayı istediğinde haliyle hoş olmayan tepkiler veriyor. Biz eczacılar da sıkıntıya giren vatandaşa, ilacı nasıl kullanması gerektiğini anlatmak yerine uygulamayla ilgili bilgi vermek zorunda kalıyoruz. Uygulamada eczacı için bir diğer sıkıntı da alındığı gibi devlete ödenen muayene ücretinin vergiye tabi tutulması. Vatandaş bu parayı eczaneye ödediğinde haklı olarak fişini istiyor. Biz ise aldığımız gibi bu parayı devlete ödüyoruz. Bir de fiş kestiğimiz için vergisini ödüyoruz. Kasamıza giren 1 kuruş yokken, vergiye tabi kalıyoruz. Uygulamadaki yanlışlıklar bir an önce düzeltilmeli” diye konuştu.
Yeni uygulama kapsamında en büyük sorunların eş değer ve hamilelikte kullanılan ilaçlarda yaşandığını söyleyen Bulut, şöyle konuştu:
“Bu uygulamaların ikisi de çok sıkıntı yaşatıyor. Örneğin kişi tansiyon hastası ve düzenli ilaç kullanıyor. Kullandığı ’A’ ilacın eğer düşük maliyetli ve tablet sayısı az olan varsa onu almak zorunda. Ben fark ödeyip ‘A’ ilacını alayım diyemiyor. Sürekli kullandığı ilaçtan vazgeçmek zorunda kalan hastanın öncelikle psikolojisi bozuluyor ve bu tüm tedavi sürecini olumsuz etkiliyor. Hamilelerde ise durum biraz daha farklı. Önceden hamilelerden katkı payı alınmıyordu. Bu süreçte kullanılan tüm ilaçlar katkı payına tabi değildi. Şimdi ise hepsinden katkı payı alınıyor.”
Bulut, uygulama başladığından bu yana provizyon sisteminin sık sık arıza verip, kapandığını ve hastaya ilaç veremediklerini söyledi.
‘UYGULAMAYI DEĞİL, İLACI ANLATMAK İSTİYORUZ’
Hasta ve hasta yakınlarının uygulamaya büyük tepki gösterdiğini anlatan Eczacı Nesrin Seçki, eczacıların da kargaşanın ortasında kalanlar olduğunu kaydetti. Sert tepkiler gösteren ve birden bağırıp çağıran vatandaşlar karşısında çaresiz kaldıklarını anlatan Seçki, “Provizyon sistemi hata verdiği anlarda tıkanıp kalıyoruz. Sisteme girdiğimiz reçetenin muayene ücretini yanlış alırsak, kendi bütçemizden ödemek zorunda kalıyoruz. Mesleğimizde olması gereken noktadan uzaklaşıyoruz. Hastanın reçetesini gördüğüm zaman, hastalığı nedir, ilacı nedir, nasıl kullanmalıdır gibi bilgiler vereceğime, muayene ücreti nedir, neden bu kadar ücret alınır, hangi ilaçta ne kadar kesinti olur gibi bilgiler vermek zorunda kalıyorum. Uygulamayı değil ilacı anlatmak istiyoruz” dedi.