Güncelleme Tarihi:
İZİNLERİ iptal edilen, 24 saat hastanelerde yatıp kalkmaya başlayan doktorlardan biri de geçtiğimiz ekim ayında bir hastası tarafından jiletle boynundan yaralanan Kadir Songür. Koronavirüsten sonra hastaların ve yakınlarının daha anlayışlı olduğunu söyleyen Songür, çocukluk hayali olan doktorluğu, uğradığı şiddeti ve bugün yaşananları Hürriyet’e anlattı:
TEK AMACIMIZ İNSAN SAĞLIĞI
Koronavirüs, dünyada hekimlerin zaten zor olan görevlerini daha da zorlu hale getirdi. Bizde de vakalar artıyor. Bu hekimlerin zamanlarının neredeyse tamamını hastane geçirecekleri anlamına geliyor. Bütün branş hekimleri de olası bir vaka artışında görevlerinin başında olacaklar. O nedenle hekimlerin değeri daha iyi anlaşılmalı. Zaten vatandaşlarımız da bu dönem daha anlayışlı ve kibar. Çok acil bir sıkıntı yoksa hastaneye gelinmemeli. Sadece doktorların iş yükünü arttırmamak için değil bu çağrım.
Lütfen gerekmedikçe evden çıkmayın. İnsanları iyileştirecek kişilerin hasta olmaması gerekiyor. Bu dönemde biraz daha özveri ve sabır gerekiyor. Kimsenin kimseye şiddet uygulamaya zaten hakkı yok. Hekimlere şiddet uygulamaya kimsenin hiç hakkı yok. Hekimlerin tek amacı insanların sağlığı. Onların işini lütfen kolaylaştırın.”
MEMLEKETİN ASKERİ DOKTORLARDIR
AK Parti Ordu Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Doktor Şenel Yediyıldız: “Koronavirüs alarmıyla birlikte doktorlar memleketin ordusu ve askeri haline geldi. Canları pahasına görevlerini yapıyorlar, takdire şayan şekilde çalışıyorlar. Kendi çocuklarını bile başka yerlere gönderdiler ama görevlerinin başındalar.”
ONLARI KORUMALIYIZ
CHP’nin İstanbul Milletvekili Doktor Ali Şeker: “Sağlıkçılar en risk altındaki grup ve bizim onlara her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Gerekmedikçe dışarı çıkmamalıyız. Böylece onların bize hizmet vermesine olanak sağlamış oluruz. Sonuçta 1000 vaka yerine 100 vakaya bakmak daha sağlıklı olacaktır. Kendi arabası olmayan doktorlarımız toplu taşıma kullanmamalı. Onlara tüm makam araçları tahsis edilmeli.”
ŞİDDET BİR DAHA HİÇ KONUŞULMASIN
Bilim Kurulu Üyesi Profesör Recep Öztürk: “Hekimlik çok zor girilen, hayatınızı adadığınız, birçok sosyal faaliyetten kendinizi çektiğiniz bir meslek. Bu arada sürekli kendinizi yenilemek zorundasınız. Böylesi riskleri olan, sürekli sevdiklerinden ayrı kalan kişilere çok saygı gösterilmeli. Hiçbir alanda şiddet olmamalı, ancak çok zor yetişen hekimlere hiçbir zamlan şiddet uygulamamak lazım. Umarım bundan sonra şiddeti hiç konuşmayız.”
SAVAŞIN ÖN CEPHESİNDE YİNE SAĞLIKÇILAR VAR
TÜRK Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Sinan Adıyaman: “Türkiye’de son 3 yıl içinde sağlıkta şiddet yüzde 61 artmış. Hekimler daha önce de hastalarının sağlığına ve toplum sağlığına çok büyük önem verip onlara en iyi hizmeti vermek için ellerinden geleni yapıyordu ancak birçok faktör nedeniyle şiddete uğruyorlardı. Bugün de görüldüğü gibi dünya bir savaş halinde ve ön cephede yine hekimler ve sağlık çalışanları var. Onları korumamız gerekiyor ki, kendilerini düşünmeden görevlerini yapabilsinler. Artık sağlık personeline şiddet gibi bir kavram asla olmamalı.”
NASIL KORUNUYORLAR?
TÜRKİYE genelinde 85 bin 705 uzman doktor, 79 bin 182 pratisyen doktor (toplam 164 bin 887 doktor), 32 bin 189 diş hekimi, 254 bin 482 hemşire artı ebe, 591 bin 97 de diğer sağlık personeli bulunuyor. Bütün sağlık personelinin izinleri iptal edildi. Herkes görev yerlerinde ve teyakkuzda. Doktorlar ve sağlık çalışanlarına koronavirüs bulaşma riski diğer mesleklere oranla en yüksek seviyede. Sağlık Bakanlığı, tüm önlemleri içeren bilgileri personele gönderdi. Maske kullanımından, hastalarla nasıl temas edileceğine kadar tüm önlemler tek tek uygulanıyor.