Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2006 15:17
SAĞLIKÇILAR, hem meslektaşlarını, hem de halkı İzmir Sağlık Platformu tarafından düzenlenen, 26 Kasım Pazar günü Gündoğdu Meydanı'nda saat 13.00'de başlayacak ‘Sağlık halktır. Sağlık ocakları halkındır’ mitingine davet etti. Çağrıyı yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Suat Kaptaner, “Vatandaşın sağlık ocağına sahip çıkması, ülkesine sahip çıkmasıyla aynı şey. Halkımızın 9 Eylül ruhuyla bu işe sarılacağına inanıyoruz” dedi.
İzmir Tabip Odası, İzmir Dişhekimleri Odası, İzmir Eczacılar Odası, İzmir Veteriner Hekimler Odası, SES İzmir Şubesi, Türk Sağlık- Sen İzmir Şubesi, Türk Hemşireler Derneği İzmir Şubesi ve Pratisyen Hekimler Derneği İzmir Şubesi'nin oluşturduğu İzmir Sağlık Platformu temsilcileri bugün birlikte Tabip Odası'nda bir basın toplantısı düzenledi.
Platform adına konuşan Dr. Kaptaner, getirilmek istenen aile hekimliği uygulamasıyla sağlık ocaklarının kapatılacağını söyledi. İzmir'in Türkiye'ye örnek bir sağlık hizmeti yapısına sahip olduğunu, ancak bu yapının hükümetin ‘sağlıkta dönüşüm’ programının tehditi altında olduğunu belirten Dr. Kaptaner, şöyle konuştu:
“Cennet vaadeder gibi anlatılan bu program, aslında IMF ve Dünya Bankası'nın ‘Bize olan borçlarınızı ödemek için sağlıktan tasarruf edin’ emri sonucudur. Bu program, Türkiye'nin sağlığını iyileştirmeyi değil, gelirimizden daha yüksek prim kesintisi ya da cepten daha fazla harcama yoluyla daha fazla ödeme yapmamızı istiyor. Bu programın hazırlıklarıyla ilgili yansımaları katkı payı, devletin kaynaklarının özel sağlık sektörüne aktarılması, devletin kendi sağlık kurumlarına yatırım yapmaması gibi uygulamalarla izliyoruz. Sağlıkta dönüşümle sağlık ocakları kapanacak. Sağlık ocakları aile hekimlerine kiralanacak. Aşısız gebe ve çocuk sayısı artacak. Bu programla birlikte ilaçların parasını ödemenin yanı sıra 450 YTL gelirli 4 kişilik bir aile ayda 100 YTL sağlık primi ödeyecek. Hastaneler özel şiret haline gelip zarar etmeme çabasıyla hizmet kalitesinden vazgeçecekler. Tüm dünyada tedavi edici hekimliğin yerini, daha akılcı, daha ekonomik ve daha insani, koruyucu hekimlik alırken, ülkemiz ‘ne kadar çok hasta olursa, o kadar çok ilaç satarız’ hedefi güden uluslararası sermayenin dayatmalarına boyun eğdirilmeye çalışılıyor. Bizler, aile hekimliği pilot uygulaması çalışmalarının durdurulup, var olan bütüncül birinci basamak hizmetlerinin güçlendirilerek sürdürülmesini istiyoruz.”
Sağlığın devletin temel görevi olduğunu vurgulayan Dr. Kaptaner, “Sağlık ocaklarımıza sahip çıkmak, genel sağlık sigortası ile paran kadar sağlık anlayışına karşı çıkmak, sağlık haktır demek için İzmir halkını 26 Kasım Pazar günü Alsancak Gündoğdu Meydanı'ndaki mitinge çağırıyoruz” dedi.
İzmir dışından sağlık çalışanlarının da destek vereceği mitingle ilgili basın toplantısına Baro, Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri de katılarak katkı koydu, mitinge katılacaklarını açıkladı.