Sağlık Bakanlığı’ndan ‘deli dana’ itirafı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2004 01:43
İngiliz Times Gazetesi, ‘deli dana’ mikrobu taşıyan kan ürünlerinin aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 11 ülkeye satıldığını yazdı. Bakanlık skandalı doğruladı.
İngiltere’de üretilen ‘deli dana mikrobu’ taşıma riski bulunan 3 bin kan ürününün Türkiye’ye de satıldığı ortaya çıktı. Skandalı doğrulayan Sağlık Bakanlığı ‘Riski var, ancak bugüne kadar deli danadan ölen yok’ diyor.
İNGİLİZ Times Gazetesi’nin Türkiye dahil 11 ülkeye düşük düzeyde deli dana hastalığı taşıma riski bulunanan kan ürünü satıldığı haberi üzerine Sağlık Bakanlığı açıklama yaptı. İngiltere’den bilgi isteyen bakanlık, gelen cevap üzerine yaptığı açıklamada, 1995 ve 1997 tarihinde üretilen 3 binden fazla kan ürününün vericileri arasındaki dokuz kişiye deli dana teşhisi konulduğu belirtildi. Bu nedenle, 11 ülkeye satılan ürünlerin düşük düzeyde deli dana hastalığı taşıma riskinin olduğu kaydedildi. Türkiye’de deli dana hastalığına bağlı ölüm vakasının görülmediği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
HASTALIK RİSKİ VAR
‘İngiltere Büyükelçiliği’nden bakanlığa ulaştırılan bilgiye göre, 27 Kasım 1995 üretim tarihli 313 adet FJM 4437 seri nolu Replenine-VF 500 faktör 9 preparatı, 7 Temmuz 1997 üretim tarihli 1590 adet FJM 4625 seri nolu Replenine-VF 500 faktör 9 preparatı olmak üzere toplam 1903 adet faktör 9 ve 20 Ocak 1997 üretim tarihli 840 adet VGC 048 seri nolu Vigam-S 5g immün globülinin üretildiği kanın vericileri arasında daha sonra deli dana hastalığı teşhis edilen 9 vakanın bulunması münasebetiyle bu seri numaralı ürünlerin düşük seviyede deli dana hastalığı taşıma riskinin olduğu belirtilmiştir. 1997’den sonraki ürünlerdeyse vericiler İngiltere dışından seçildiğinden böyle bir risk olmadığı ifade edilmektedir.’
BİZDE DELİ DANA YOK
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü ise Türkiye’de hiçbir deli dana hastalığı bulgusuna rastlanmadığını açıkladı. Bakan bir soru üzerine Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir hastada deli dana hastalığı olduğuna dair yapılan haberlerin asılsız olduğunu söyledi. Güçlü şöyle konuştu: ‘Bu hastanede yatan hastada benzer bulgulara rastlanmıştır. Ancak kesinlikle deli dana hastalığı olmadığını hastanın doktoru Oğuzhan Çoban ile yaptığım telefon görüşmesinden öğrendim.’
İNGİLİZ Times Gazetesi’nin Türkiye dahil 11 ülkeye düşük düzeyde deli dana hastalığı taşıma riski bulunanan kan ürünü satıldığı haberi üzerine Sağlık Bakanlığı açıklama yaptı. İngiltere’den bilgi isteyen bakanlık, gelen cevap üzerine yaptığı açıklamada, 1995 ve 1997 tarihinde üretilen 3 binden fazla kan ürününün vericileri arasındaki dokuz kişiye deli dana teşhisi konulduğu belirtildi. Bu nedenle, 11 ülkeye satılan ürünlerin düşük düzeyde deli dana hastalığı taşıma riskinin olduğu kaydedildi. Türkiye’de deli dana hastalığına bağlı ölüm vakasının görülmediği belirtilen açıklamada şöyle denildi:
HASTALIK RİSKİ VAR
‘İngiltere Büyükelçiliği’nden bakanlığa ulaştırılan bilgiye göre, 27 Kasım 1995 üretim tarihli 313 adet FJM 4437 seri nolu Replenine-VF 500 faktör 9 preparatı, 7 Temmuz 1997 üretim tarihli 1590 adet FJM 4625 seri nolu Replenine-VF 500 faktör 9 preparatı olmak üzere toplam 1903 adet faktör 9 ve 20 Ocak 1997 üretim tarihli 840 adet VGC 048 seri nolu Vigam-S 5g immün globülinin üretildiği kanın vericileri arasında daha sonra deli dana hastalığı teşhis edilen 9 vakanın bulunması münasebetiyle bu seri numaralı ürünlerin düşük seviyede deli dana hastalığı taşıma riskinin olduğu belirtilmiştir. 1997’den sonraki ürünlerdeyse vericiler İngiltere dışından seçildiğinden böyle bir risk olmadığı ifade edilmektedir.’
BİZDE DELİ DANA YOK
Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü ise Türkiye’de hiçbir deli dana hastalığı bulgusuna rastlanmadığını açıkladı. Bakan bir soru üzerine Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir hastada deli dana hastalığı olduğuna dair yapılan haberlerin asılsız olduğunu söyledi. Güçlü şöyle konuştu: ‘Bu hastanede yatan hastada benzer bulgulara rastlanmıştır. Ancak kesinlikle deli dana hastalığı olmadığını hastanın doktoru Oğuzhan Çoban ile yaptığım telefon görüşmesinden öğrendim.’