Güncelleme Tarihi:
Müftüoğlu, Türkiye genelinde çok ciddi bir susuzluk sorunu olduğunu ve gerekli önlemlerin alınmaması halinde sorunun çok daha fazla büyüyeceğini belirterek şöyle dedi:
Nüfus sayısı arttıkça, su kullanımı fazlalaştıkça sorun daha da büyümekte. Arıtılan suların çok süratli olarak ve dinlendirilmeden kullanıma sunulması bu sorunu ortaya çıkarıyor.
Melen Çayı'nda da bu sorun ortaya çıkıyor. İstanbul'un barajlarına Düzce'den kanalizasyon pompalanması, İzmir'de arsenik içeren suların kullanıma sunulması çok ciddi sorunlardır. Gerekli önlemleri almazsak, eğer bizler birer savaşçı olmazsak şimdi suyumuzu kaybederiz, daha sonrada havamızı ve çevremizi kaybederiz. Belediyelerin de bu konuda daha açık sözlü olmaları ve sorunu gizlemekten çok sorunu ortaya çıkarmalı ve çözüm üretmeleri gerekir.
SADECE İÇMEK DEĞİL, YIKAMAKTAN DA MİKROP KAPABİLİRİZ
Musluktan su içmemek sounu bitirmiyor. Meyve sebzeleri yıkadığımız su dahi kirliyse o mikroplar yine vücuda girecektir.
SU OLMAZSA OLMAZDIR
Su sağlık açısından çok önemlidir ve olmazsa olmazımızdır. İnsanın hayatını sürdürebilmesi ve sağlığını korulabilmesi için bol su içmesi gereklidir. Suların içeriği hep aynıdır. Önemli olan içindeki maddelerdir. Suyun mineral ve organik yapısının sağlıklı olması gereklidir.
DEPREMLER YERALTI SULARINI ETKİLİYOR
Türkiye'de diğer önemli bir konuda yeraltısuları. Türkiye'nin deprem bölgesi olması, yeraltı sularını da etkiliyor. Depremler, suyun mineral yapısını değiştirebiliyor. Bu konuya fazla dikkat çekilmiyor ancak, bugün arsenik seviyesi normal olan bir suyun 1 sene sonra seviyesi yükselmiş olup zararlı bir su haline gelebiliyor.
İshal vakaları günden güne artıyor. Bu kirlilik önlenmezse bu sorun daha çok büyüyecek ve başka hastalıklara da yol açacaktır.
Bundan birkaç sene önce çok bilinenve çok tarihi bir yerin, Orta Anadolu'ya ait suyun yapısında değişiklik tespit edildi. Yani sağlıklı olan bir suyun zaman içerisinde yapısının değişip zararlı hale gelebiliyor.
SAĞLIK BAKANLIĞI ACİL ALARM VERMELİ
Sağlık Bakanlığı bu konuda acil alarm vermeli, işin ciddiyetini halka anlatmalı ve acil önlemler alınmalıdır. Böyle giderse bugün suyumuzu, yarın çevremizi kaybedebiliriz.
SIKINTILAR GÖRMEZDEN GELMEMELİ
Su sıkıntısı arttıkça belediyeler sıkıntılar görmezden geliyor ve sorunu halktan gizlemeye çalışarak en büyük hatayı yapmaktadır. Belediyelerin en kısa zamanda önlem alması gerekmektedir. Suyun dağıtımları ve kullanımı ile denetimler artmalı ve sıklaştırılmalıdır.
İNSANLAR EVDE NE YAPMALI NASIL ÖNLEM ALMALI
Damacana suların sağlıklı olup olmadığı seneelrce çok tartışıldı. Bu konuyla ilgili ciddi kaygılar var. Koşullar doldurum şekillleri ve nerede bekletildikleri çok önemli. Doldurum temiz olsa bile, bir damacana güneş altında bekletilirse, plastikler zararlı hale gelebiliyor veya suya zararlı maddeler karışabiliyor.
SU ARTIMA SİSTEMİ KULLANILMALI
Benim önerim, apartmanda oturan insanların toplanarak çok pahalı olmayan su arıtma sistemlerini kurmaları ve kullanmaları. Bu arıtma sistemlerine güvenmeli ve kullanmalı. Bu sistemi alamayacak insanlar ise suyu kullanmadan evvel kaynatmalı ve daha sonra kullanmalıdır.