Güncelleme Tarihi:
Akdağ, Türkiye ve Yemen arasında sağlık alanında yapılacak iş birliği konularını görüşmek üzere gelen Yemen Sağlık ve Nüfus Bakanı Abdulkarim Yehia Rasae ve beraberindeki heyeti bakanlıkta kabul etti.
Akdağ, burada yaptığı açıklamada, Yemen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh'in Şubat ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaret sırasında, Türkiye ve Yemen arasında sağlık alanında karşılıklı uzman değişimi ve eğitimi, bilgi alışverişi, ortak bilimsel ve ticari faaliyetler yapılması ve her yıl 25 Yemenli hastanın Türkiye'de ücretsiz tedavi edilmesini içeren iş birliği anlaşması imzalandığını anımsattı.
Bu çerçevede iş birliğinin sağlanması için her iki tarafın koordinatör tayin ettiğini ifade eden Akdağ, Türkiye'yi Ankara Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ali Pekcan Demiröz'ün temsil ettiğini söyledi.
Akdağ, Türk sağlık sektörünün güvenirliliği ve hizmet anlayışıyla dünyada ilk sıralarda yer aldığını vurgulayarak, “Türk sağlık sektörünün dışa açılımını destekliyoruz. Bu ziyaretin iki ülke arasındaki dostluk ve dayanışmayı güçlendireceğine, sağlık alanında yeni işbirliklerine vesile olacağına inanıyorum” dedi.
Konuk Bakan Rasae de Türk sağlık sektörünün kat ettiği mesafeden etkilendiğini ifade etti.
Türkiye'nin sadece sağlık sektöründe değil, tüm alanlardaki tecrübelerinden yararlanmak istediklerini belirten Rasae, bununla ilgili çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti.
SAĞLIK ALANINDAKİ DENETİMLER
Akdağ, daha sonra, gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Türkiye, Yemen'de hastane açacak mı?” şeklindeki bir soruya Akdağ, Türk özel sektörü aracılığı, kamu-özel ortaklığı ya da Yemen'deki mevcut hastanelerin Türk tarafınca işletilmesi yoluyla bu konuda bir çalışma yapılmasının düşünüldüğünü bildirdi.
Akdağ, sağlık kuruluşlarının denetimiyle ilgili bir başka soruya, Sağlık ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıkları müfettişlerinin üniversite, Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile özel sağlık kuruluşlarında ciddi denetimler gerçekleştirdiğine işaret ederek, bu denetimleri emniyet ve savcılıklarla paylaştıklarını, “yanlış işler” yapanları ortaya çıkardıklarını söyledi.
Sektördeki yanlış iş yapanların üzerine “gidilmesi gerektiği biçimde” gittiklerini ifade eden Akdağ, “Adalet, yanlış yapanların yakasını bırakmaz, bırakmayacaktır. Ancak sektörde yaygın bir arıza varmış gibi düşünmemek gerekir. O zaman bu hizmeti veren doktorlara, sağlık çalışanlarına, yöneticilerine ve özel sektöre haksızlık yapılmış olur” diye konuştu.
“VATANDAŞ, 15-20 SAAT SONRA İNKİTAL EDİYOR”
Akdağ, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'yle (KKKA)ilgili başka bir soru üzerine de bu hastalığın daha çok kırsalda çiftçilik ve hayvancılıkla meşgul olan vatandaşlara bulaştığını belirtti.
Bu hastalığa neden olan kene türlerinin ahır hayvanlarına da yapıştığına ve çiftlik hayvanları üzerinde, onları hastalandırmadan çoğaldığına dikkati çeken Akdağ, şunları kaydetti: “Kene konusunda kırsalda herkesin, özellikle çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşanların dikkat etmesi gerekiyor. Burada zaman zaman bilim adamlarının, ilgili kişilerin tavsiyelerini açıklıyoruz. Vücudun çıplak kısımlarının örtülmesi önemli. Ayrıca bir kene yapışması olduğunda mutlaka doktora gidilmeli. Ölümlü kene vakaların büyük çoğunluğunda vatandaşların, sağlık kuruluşlarına çok geç intikal ettiğini görüyoruz. Vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olmaları önemli. Vatandaşın 15-20 saat sonra intikal ettiğini görüyoruz.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığını bulaştıran keneler, yüksek kesimleri, bodur ağaçların bulunduğu vadi yamaçlarını tercih ediyor. Özellikle hayvan nakliyle başka bölgelere de bulaşması mümkün. Sonuçta hastalanan kişilerin erken tespit edilmesi gerekiyor. Dünyada, kene ısırması sonucu ölenlerin oranının yüzde 20-30'lara çıktığı ülkeler olduğunu biliyoruz. Biz de gerekli önlemler sayesinde bu oran yüzde 6'larda kaldı. Dileğimiz hiçbir vatandaşımızın hayatını kaybetmemesi.”
AŞI VE SERUM ÇALIŞMALARI
Aşı ve serum çalışmalarının Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığının öncülüğünde bilim adamlarının yürüttülerini bildiren Akdağ, “Bu konuda sonuç alınması kısa sürede mümkün değil. Bir aşı serum geliştirilebilir. Bu konuda bir tarih vermemiz mümkün değil” dedi.
Akdağ, KKKA hastalığının sağlık çalışanlarına acil müdahaleler sırasında yeterince önlem alınamaması nedeniyle de bulaşabildiğini ifade ederek, bu konuda duyarlı olmaları gerektiğini vurguladı. Bakanlık olarak sağlık çalışanlarına eldiven, maske gibi malzemelerin temini konusunda bir sıkıntılarının olmadığını dile getiren Akdağ, personelin eğitimiyle ilgili faaliyetlere devam ettiklerini kaydetti.
Özel sağlık kuruluşlarının hastalardan alınan ücret farklarına sınırlama getirilmesinden rahatsızlık duyduğu yönündeki soruya ise Akdağ, özel sağlık kuruluşlarınca sigortalı ve yeşil kart sahibi vatandaşlardan limitsiz ücret farkı alınmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını bildirdi. Recep Akdağ, yapılan düzenleme nedeniyle Sağlık Bakanlığıyla yaptıkları sözleşmeleri feshedecek olanların tercihlerini saygıyla karşılayacaklarını, ancak özel sağlık kuruluşları arasında pek çoğunun mevcut uygulamayla faaliyetlerine devam edeceğini de bildiklerini belirtti.