Güncelleme Tarihi:
Bakan Demircan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde terör örgütlerine yönelik başlattığı, "Zeytin Dalı Harekatı"nda yaralanarak Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan askerleri ziyaret etti.
Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Demircan, askerlerin sağlık durumlarına ilişkin de bilgi verdi.
Türkiye'nin, bölgenin barışına, insanların hayatına dönük gerçekleşen saldırılara karşı bir harekat yürüttüğünü belirten Demircan, harekat esnasında oradaki terör unsunları tarafından yaralanan ve şehit olan askerlerin olduğunu söyledi.
Operasyonun başladığı günden itibaren 3 askerin şehit olduğunu ifade eden Demircan, şunları kaydetti:
"Yaralılardan 11'inin şu an hastanemizde tedavisi yapılmakta. Yaralılarımızı ziyaretimizde gördük ki moralleri çok düzgün ve çok güzel bir bakım görüyorlar. Gerekli tedavileri yapılıyor. Hayati tehlikesi olan şu anda yok. Yaralılarımızın kısa zamanda şifa bulmasını diliyoruz. Milletimizin duaları kendileriyle. Onlar bu milletin kahramanları. Millet kendi topraklarına, insanının hayatına, bölgenin güvenliğine karşı gerçekleşen saldırıya bir cevap üretmiştir. Milli ve yerli düşünen herkes milletimizin bu savunma hakkını kullanmasının yanında olmuştur.
Bu savunma hakkını kullanma noktasında yerli ve milli düşünemeyen insanların takındıkları tavrı anlamak mümkün değildir. Bu konuda milletimiz büyük bir ferasetle takip etmekte. Kendi değerlerine sahip çıkan ve kendi değerlerinin yanında olanlarla milletin değerlerine sahip çıkmayan ve milletin değerlerine karşı söz söyleyenleri milletimiz ibretle değerlendirmektedir. Bu aziz millet bu coğrafyada yüzyıllar boyunca egemenliği, bağımsızlığı için gereken her türlü ödemeyi yapmıştır."
Bakanlık olarak yurt sathında olduğu gibi operasyon bölgesinde de ihtiyaçları karşılamak üzere hazırlıkları yaptıklarını aktaran Demircan, gazilerin müdahale hattı dışına alındığını ve tedavilerinin yapıldığını söyledi.
"Türkiye'ye 130 yaralı geldi"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Demircan, başka hastanelerde yaralı olup olmadığının sorulması üzerine, bölgedeki hastanelerde de yaralıların olduğunu söyledi.
Türkiye'ye bugüne kadar gelen yaralı sayısının 130 olduğunu ifade eden Demircan, "130 yaralıdan 11'i Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanemizde. 82 yaralı taburcu oldu. Kısa süreli tedavi uygulanıp taburcu edildi. 14 kayıp var bölgede, bunların 3'ü bizim askerimiz, 11 tanesi de Özgür Suriye Ordusu mensubu. Bölgenin dışına sevk edilen 22 yaralımız var. Bunların 11'i Ankara'da." dedi.
Demircan, Özgür Suriye Ordusu mensubu yaralı askerlerden hiçbirinin Ankara'da tedavi altına alınmadığını, Ankara'da tedavi gören Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu askerlerden de durumu ağır olan bir yaralının bulunmadığını söyledi.
Demircan, harekat bölgesindeki sağlık çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Donanım ve tüketim malzemesi açısından zaten hazırdık. Personelden bir miktar takviye ihtiyacı oldu. Hemen harekat başlamadan bölgeye her türlü takviye yapıldı. O açıdan, ne personel ne de donanım açısından bir sıkıntımız yok. Uçak ambulansımız ve helikopterlerimiz bölgede. Ulaşımdan tedavi ve bakıma kadar hiçbir açığımız yok. Türkiye zaten böyle bir durumu çok rahat karşılayabilecek imkanlara sahip."
"Hepimize düşen devletin yanında olmaktır"
Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin Türk Tabipleri Birliğinin açıklamalarına da değinen Demircan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bölgede Türkiye'ye karşı bir saldırı var. Uzun süren ve Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden bir saldırı var. İnsanımızın hayatını tehdit eden ve bölgede büyük bir terör operasyonuyla karşı karşıyayız. Türkiye'nin sınırlarını tehdit eden bir terör kuşatması var. Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanmaktadır. Türkiye'nin meşru müdafaa hakkını kullanmasına karşı söz söylemek yerli ve milli bir duruş değildir. İnsan haklarına aykırı bir duruştur. Bu ülke terör tehdidiyle karşı karşıya. O terör tehdidine cevap verecektir. Milletimiz, ülkemiz, devletimiz bu tehdide cevap verirken hepimize düşen devletin yanında olmaktır. Milletin değerlerine sahip çıkıp milletin yanında olmaktır."
Sağlık-Sen'in Türk Tabipleri Birliğinin açıklamalarına yönelik Cumhuriyet savcılarını göreve çağırdığının hatırlatılması üzerine de Demircan, "Konu ortada ve açıktır. Eğer hukuki yönden bir hareketi gerektiriyorsa kanunların gereğini savcılar yapacaktır." dedi.
Demircan, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ortaya çıkan 115 "hamile çocuk" iddialarına ilişkin, soruşturmanın sonucuna yönelik soru üzerine, soruşturmayla ilgili raporun tam olarak tamamlanamadığını, savcılığın harekete geçtiği söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da bu konuda harekete geçtiğini hatırlatan Demircan, şöyle konuştu:
"Bu konuda hukukun gereği yerine getirilecektir, bir sorumlu varsa. 18 yaş altı hamilelikler, bu konuda yasal düzenleme neyse o yerine getirilecektir. Bunlardan 15 yaş altı olanların mutlaka bildirilmesi gerekiyor. 15-18 yaş arası hamilelikler ise hekimin tespiti ve kişilerin talepleriyle ilintili değerlendiriliyor. Bu konu tek başına Sağlık Bakanlığının konusu değildir. Sağlık Bakanlığı bu işin sağlıkla ilgili tarafıdır. Sağlıkla ilgili hukuki taraf da kendisine düşen neyse onu yapacaktır. Sağlık Bakanlığının asli görevi bu işin sağlıkla ilgili yönünde görevini yerine getirmek olacaktır. Bir sorun varsa bu toplumsal bir sorundur. Bütün bu konuyla ilgili kurumları da ilgilendirir. Suç oluşturan tarafları varsa yargıyı ilgilendirir. Yargı bağımsızdır, harekete geçmiştir. Raporlar netleşince kamuoyuyla paylaşacağız."