Güncelleme Tarihi:
Müezzinoğlu, Cibuti Sağlık Bakanı Kassım İssak ve beraberindeki heyeti, Bakanlıkta ağırladı.
Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, LÖSEV Onkoloji Kenti ve Hastanesine ilişkin bir soru üzerine, duygu sömürüsü üzerinden ülkenin yönetim dinamiklerinin farklı noktalara taşınmaya çalışılmaması, herkesin etik ve kurallara uyan bir anlayışta olması gerektiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığının 2007 yılından bu yana hekim ve hemşire açığı olması nedeniyle planlama yaptığını anlatan Müezzinoğlu, buna göre sağlık yatırımı yapacak herkesin izin almasının şart olduğunu vurguladı. Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"LÖSEV'in bize müracaatı 100 yataklı bir hastaneydi. Biz de buna ilişkin ön iznini uygun bulmuştuk. Ama, 'Ben güçlüyüm, ben kamuoyu algısını yönetirim. Dolayısıyla 400 yaparım, 400'ün karşılığını da Bakanlıktan alırım' diyorsa, bu etik, kural dışıdır. Bu etik ve kural dışılığa bu ülkenin yönetimini hiç kimse mahkum edemez.
LÖSEV'in açacağı hastane Dr. Sami Ulus'un çocuk onkologlarına bedel ödetecektir. Hacettepe Onkoloji'den, Ankara Onkoloji'den çekeceği uzmanlarımızın... Orayı o yapacak da bizim kuruluşlarımızda da hekim açığı çekiyoruz. Peki doktorları nereden alacak? Bu 'Bir tuğla da sen koy' diyerek değil. Sen, bir onkolog yetiştirme dinamiklerinde, 'Hazır yetişen onkologlara daha çok ücret veririm' diyerek sistem bozarsanız, bu ülkede çocuk onkolojisine katkı sağlamazsınız. Tam aksine, kurumsal yapıların dinamiklerini de bozarsınız. O nedenle hiç kimse kusura bakmasın, duygu sömürüsüyle veya etik dışı kamuoyu baskısı oluşturarak, bu anlamda bizim dinamiklerimizi bozmaya kimsenin hakkı yok.
"TÜRKİYE HÜKÜMETİNDEN DAHA GÜÇLÜ BİR KURULUŞ OLAMAZ"
Diyarbakır'da da Van'da da, Erzurum ve Edirne'de de lösemili çocuklarımız var. Bütün bunları kendi yetişmiş insan kaynaklarımızla, yani uzman doktorlarımızla planlayan bir yapımız var. Bir tarafta kamuoyunu bir yere deklare ederek kendilerine güç odağı taşımak isteyenlere sesleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden ve devletinden daha güçlü bir kuruluş olamaz. Dolayısıyla, aldıkları izin ne kadarsa o iznin peşinden koşsunlar ve kurallara uysunlar."
"UZMANLARINI YURT DIŞINDAN ALSIN, GETİRSİN"
LÖSEV Başkanı Üstün Ezel'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan destek talebinin hatırlatılması üzerine de Müezzinoğlu, "Uzmanlarını yurt dışından alsın, getirsin. Biz ona izin verelim. Ama hazır bu ülkenin uzmanlarının planlaması, bir yeri bozarak bir yer mamur edilemez. Şu anda bir yerleri bozarak kendilerini mamur etmeye çalışıyorlar. Kamuoyu baskısı oluşturmaya çalışıyorlar. Buna Sayın Cumhurbaşkanımızı da alet etmemelerini tavsiye ederim" diye konuştu.
Müezzinoğlu, yabancı hekimlerin çalıştırılmasına ilişkin sürece yönelik olarak da "Özel sektörün ve LÖSEV'in bu anlamda bir engeli yok. Kamu olarak bizim önümüzde yasal düzenlemeye ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.
Allahtan Sağlık Bakanı değilim, olaydım buradaki her çalışana madalya takıp İstanbula dönerdim:) @losev1998 (duygusal çocuğuz neticede)
— Cem Yılmaz (@CMYLMZ) February 23, 2015
"216 TANE HASTANENİN İNŞAATI DEVAM EDİYOR"
Bir gazetecinin, "Ege Hastanesinde hamilelerin aynı yatakta beklemesiyle ilgili fotoğraflar basına yansıdı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Müezzinoğlu, "Bakanlık olarak 78 milyon kişiye en iyi hizmeti sunmaya çalıştıkları, sağlık alanında zaman zaman sıkıntıların yaşanabildiği, hiç sorunsuz bir sağlık hizmetini dünyada sunabilen bir ülke olmadığı" cevabını verdi.
Bakan Müezzinoğlu, Ege Hastanesindeki olayda farklı bir durum bulunduğunu ifade ederek, "Gebelerin NTS'leri yapılırken yoğunluk var ve bundan ötürü bekleyen iki anne adayı, aynı yatakta istirahate alınıyor. Dolayısıyla aynı yatakta yatırılmıyor. NST olmak için bekleme sürecini, aynı yatakta istirahat ederek geçiriyorlar" dedi. Bunların da olmamasını arzu ettiklerini dile getiren Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
"Bunun için de dünyanın hiçbir yerinde olmayan 32 bin yatak kapasiteli, 216 tane hastanenin inşaatı devam ediyor. 24 bin yatak kapasiteli şehir hastanelerinin inşaatları devam ediyor. Şehir hastanelerinin inşaatlarını hukuka götürerek yıllarca engelleyenlerin, bu fotoğraflardaki görüntülerin sorumlularını da esasında kamuoyuna göstermek lazım. Şehir hastanelerini biz 7 yıldır konuşurken, henüz Anayasa Mahkemesine gidenlerden, yürütmeyi durdurma kararı alanlardan ancak yeni yeni icra noktasına gelebildiysek, ülkeyi bu anlamda geri bırakma zihniyetinin de bir analizini yapmak lazım."
"BU GÖRÜNTÜLERİ ÇEKENLERİ DE KINIYORUM"
Bakan Müezzinoğlu, fotoğrafların hastalardan izin alınmadan çekildiğini belirterek, "Bu görüntüleri çekenleri de kınıyorum" diye konuştu.
"Medyanın haberlerinin meşru görüntüler olması" gerektiğini anımsatan Müezzinoğlu, "Gizli çekim yapıp da o gizli çekimlerin, annelerin, o kadınların görüntülerinin ekranlara yansıyan anlayışın da medya etiği ve ahlakıyla bağdaşıp bağdaşmadığını da kamuoyunun takdirine sunmak isterim" ifadelerini kullandı.
Müezzinoğlu, Türkiye'nin, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden daha iyi sağlık hizmeti sunan bir ülke olduğunun altını çizdi.
Sorun ve sıkıntıların elbette olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, 20 bin uzman, 10 bin pratisyen hekim açığı bulunduğunu bildirdi.
Müezzinoğlu, "Hem uzman hem hekim hem de fiziksel mekan sorunları olan bir ülkede bu kadar ideal hizmetleri yaparken, böyle 'gizli çekimleri' problemmiş gibi sunanları da kamuoyu biliyor. O nedenle, gizli çekimleri ve meşru olmayan çekimlerin sunumunu da meşruiyet dışı görüyorum" şeklinde konuştu.
Diğer taraftan hastane inşaatlarının sürdüğünü dile getiren Müezzinoğlu, Türkiye'nin bu konuda 2-3 yıl sonra çok daha iyi noktalara geleceğini sözlerine ekledi.
CİBUTİ’YE 6 AMBULANS
Bu arada Türkiye'den Cibuti'ye verilecek tam donanımlı 6 ambulans için iki ülke arasında protokol imzalandı.
"CİBUTİ’YE 50 YATAKLI HASTANE İÇİN BİZE TALİMAT VERİLDİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cibuti'ye yaptığı ziyarette, bu ülkeye 6 tam donanımlı ambulansın verilmesi yönünde talimatta bulunduğunu belirten Müezzinoğlu, "Bugün de o 6 tam donanımlı ambulansın teslim protokolünü imzalayacağız. Yine 50 yataklı bir çocuk hastalıkları hastanesinin yapımı konusunda bizlere talimat verildi. Bununla ilgili çalışmaları, arsa tahsisi noktasına taşıdık. Arsa tahsisinden sonra da proje çalışmalarını başlatacağız" dedi.
Müezzinoğlu, Cibuti ile 2012 yılında imzalanan Sağlık İşbirliği Antlaşması çerçevesinde, önümüzdeki dönemde de sağlık alanındaki işbirliğinin daha iyi noktalara taşınmaya çalışılacağını bildirdi.
"THY UÇUŞLARI, TEDAVİ İMKANINI KOLAYLAŞTIRIYOR"
Cibuti'de tedavi olamayan hastaların Türkiye'de tedavi edilmesini de görüştüklerini aktaran Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Türk Hava Yolları'nın 24 Ocak'a kadar haftada 4 gün olan uçuşlarının her güne yayılması, hasta tedavilerinin Türkiye'de olabilmesi açısından da önemli bir imkanın altyapısını oluşturdu.
Geçtiğimiz dönemde Cibuti-Türkiye sağlık haftalarını Cibuti'de yaptık. Gerek kadın doğum, gerek çocuk, gerek plastik cerrahi, anestezi gibi birçok alanda ameliyat ve tedavi destekleri yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Birçok alanda çok iyi olan ilişkilerimizi daha ileriye taşımakla ilgili ortak bir duruşumuz var. İnanıyorum ki iki ülke arasındaki ilişki yarınlarda da bugünden daha da iyi olacak."
"CİBUTİ, BÖLGEDE İSTİKRAR OLAN TEK ÜLKE"
Cibuti Sağlık Bakanı Osman da Türkiye'de olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, iki ülke arasındaki ilişkinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti ile hız kazandığını söyledi. Türkiye ile Cibuti arasında kuvvetli bağlar olduğunu ifade eden Osman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parlamentolarında yaptığı konuşmadan çok etkilendiklerini belirtti.
Tedavi edilemeyen Cibutili hastaların Türkiye'ye getirilmesi konusunda mutabık kaldıklarını ifade eden Osman, gösterilen ilgi için teşekkür etti.
Konuşmaların ardından iki bakan, Türkiye'den Cibuti'ye verilecek 6 tam donanımlı ambulansa ilişkin protokolü imzaladı. Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, ayrıca mevkidaşına porselen sürahi hediye etti.