Güncelleme Tarihi:
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi 2015-2016 Eğitim Öğretim Yılı Açılış ve Beyaz Önlük Giydirme Töreni'ne katılan Müezzinoğlu, açılışta yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Müezzinoğlu, bir velinin, "Muayenede alınan katkı payını kaldırmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Sağlıkta ilave alınan katkı payını kaldırma imkanı var ama gereği yok" karşılığını verdi. "Dünyada şu anda sağlıkta katılım payı alan ülkeler arasında Türkiye en az katkı payı alan ülkelerden biri. Sağlık harcamalarının yüzde 16-17'si civarında bir katılım payı alıyoruz. Bunu yüzde yüzde 26'lardan buraya getirdik. Tutmak istediğimiz seviye ise yüzde 15-20 aralığıdır. Çünkü sağlıkta en çok sıkıntı çektiğimiz alanlardan biri de ilaç israfıdır.
Biz bir kalem ilaca bir lira katılım payı alıyoruz. Bunu, lüzumsuz ilaç talebini azaltabilmek için yapıyoruz. Üniversiteye veya bize gelen muayene karşılında 4-6 lira arasında muayene ücreti alıyoruz. Dolayısıyla, sistemin otokontrolünde böyle bir yapıya ihtiyacımız var. Zaten kanser, diyaliz ve acil durumlarda asla katılım payı almıyoruz."
"TÜKETTİKLERİMİZİ ÜRETEN ÜLKE OLMAMIZ LAZIM"
Tıbbi cihazların ithal edilmesi yerine Türkiye'de Ar-Ge yatırımı yapılmasının mümkün olup olmadığının sorulması üzerine de Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye olarak biz güçlü bir sağlık tüketicisi ülke olmakla övünemeyiz. Dolayısıyla farklı bir dönüşümü yakalamamız lazım. Bize, 'Alın teri kutsaldır' denilir ama şunu unutmayın ki akıl teri alın terinden daha kutsaldır. Dolayısıyla, başkalarının akıl edip de ürettiklerinin yalnız tüketicisi olursak bizim alın terimizi bol bol sömürürler, tüketirler. Halbuki bizim, sağlık tüketicisi olduğumuz kadar bu konuda da akıl terimizi dökmemiz lazım.
Sağlık Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı olarak artık 7 yıl garantili alım süreçlerine geçtik. Tıbbi teknolojimizi, ilaç sanayimizi geliştirerek, tükettiklerimizi üreten ülke olmamız lazım."
DİYETİSYEN ATAMALARI
Diyetisyenlerin atamalarına ilişkin planlama olup olmadığının sorulması üzerine de Müezzinoğlu, "İnşallah aile sağlığı merkezlerimizde yeni bir format şekillendiriyoruz. Onu netleştirdikten sonra önümüzdeki yıllarda 4-5 aile hekiminin bulunduğu butik aile sağlığı merkezleri olacak ve buralarda mutlaka aile diş sağlığı hekimi, bir psikolog, bir diyetisyen ve bir de sosyal destek uzmanı bulunacak. Bunun üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu.
Terör olaylarının yoğun olarak yaşandığı bölgelerde çalışanları alkışlayan bir veliye aynı şekilde karşılık veren Bakan Müezzinoğlu, şöyle dedi: "Türkiye'nin bugününü ve geleceğini konuşabiliyorsak en büyük borcumuz şehitlerimize ve gazilerimizedir. Ülkemizin belirli bölgelerindeki sıkıntıları da inşallah yine birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik vurgularıyla aşacağız.
Ben, şehit ailelerine sabır, şehitlerimize Rabbimden rahmet diliyorum. Hiç tereddütleri olmasın ki bu ülkenin her köşesinde ay yıldızlı bayrak dalgalanmaya devam edecektir."