Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2000 00:00
Nâlân ÜLKERBAYRAMLAR, yalnız sevenleri, dostları biraraya getirmek değil, dargınları barıştırıp buzları eritmek, affetmek, kucaklaşmak, hasretleri bitirmek için icad edilmiş çok özel günler. Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde gönül istiyor ki, tüm ayrılıklar, kırgınlıklar şimdiden sona ersin. Ege'nin 2.Lig'deki temel taşlarından Aydınspor'da, son günlerde esen barış rüzgarları bayramı çağrıştırdı. Bir sezondur ASTİS davası yüzünden birbirine düşman kesilen Başkan Tansel Önder ve Belediye Başkanı Hüseyin Aksu arasındaki duvarlar yıkıldı. Vali Emir Durmaz öncülük edip iki tarafı gizlice biraraya getirdi, barış çubuğu tüttürüldü. Atılan adım anlamlı, ama devamını getirmek şart. İki ay önce ‘‘kaos’’ başlığıyla satırlara döktüğüm Aydınspor'daki birleşememe sorunu yavaş yavaş aşılıyor galiba. Aksu, bir eğlence merkezi kurup Aydınspor'a yılda 400 bin dolar kaynak yaratacakları müjdesini verdi. Aylardır protestolara hedef olan Futbol Federasyonu Profesyonel Kurul Başkanı Mukan Perinçek de bu girişimi destekliyor, ‘‘Arzu ettiğim dayanışma buydu. Birlik beraberliğe hazırız. Ama kimse yaptığı iyilikten menfaat beklememeli’’ diyor. Son cümlenin altını çizmek lazım. Çözüm üretmeyen, spekülasyon yaratan, mesai harcıyor görünüp laf salatası yapmaktan başka işe yaramayanlar, siyasi çıkar gözetenler bir spor kulübüne zarardan başka ne verebilir ki ? Tansel Önder, 13 Temmuz'da yapılacak olağan genel kurulda ikinci yılını tamamlamaya hazırlanıyor, ‘‘Ben ekibime güveniyorum. Kalmak isteyenlerle devam ederiz’’ diyor. Evet, başarı için istikrar şart. Ama yönetim demek sadece başkan demek değil. Herşeyi tek kişinin sırtına yükleme mantığı dayanışma ruhuyla ne kadar bağdaşır ? Her fırsatta kurumsallaşmaktan bahsediliyor. Kimseden çok profesyonel olması beklenmiyor. Ancak yönetici dediğin ileriye dönük çalışmalarla gelişime öncülük etmeli, beyin takımı olmalı. Acaba son 1.5 yılda kulübe kaç yeni üye kazandırıldı, kaç sosyal etkinlik düzenlendi, Aydınspor'a gönül bağı olan kaç eski yönetici davet edildi, Aydınsporluluk ruhu ne kadar canlandırıldı, tribünlere 10 binleri çekmek için ne yapıldı? Sekiz milletvekillinden Devlet Bakanı Yüksel Yalova haricinde kaçı kulübün kapısını çaldı? Cevap aramak gerekmiyor mu ? Tribünlere yansıyan kin ve nefret duyguları bir kenara bırakılsın. Tıpkı geçtiğimiz günlerde Tansel Önder'le Nazillispor Başkanı Esat Ergüler'in Yalova'nın verdiği bir iftar yemeğinde tokalaşıp barıştığı gibi. Klasman Grubu'nun ne kadar zorlu geçeceğini anlatmaya lüzum yok. Herkes sorumlu davransın yeter.
button