Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL HALKI CEVABI VERECEKTİR
“Milletimizin ve İstanbul’un ihtiyacı, geçmişte bu Taksim’de sergilenen vandanlık, şiddet, terör, provokatif eylemler değil, işte burada olduğu gibi, her inançtan, her meşrepten, kökenden insanın aynı sofra etrafında buluşabilmesini sağlayan hoşgörü ve dostluk iklimidir. Kazanı kaynatıp, sandıklardan oyu çalanların, üstüne bir darbe tehdidinde bulunmalarına, İstanbul halkı 23 Haziran’da inşallah gereken cevabı verecektir. Sandıklardan oyları çalanlarla benim milletimin bir arada olacağına zerre kadar ihtimal vermiyorum. Ve YSK da işte bunların hepsini tek tek tespit etmek suretiyle, bunları belirlemiş ve böylece iptale gidip, 23 Haziran’ı da seçim tarihi olarak belirlemiştir.
DEMOKRASİ İŞLİYOR
Sandıktan korkan siyasetçilerin olduğu tek yer, bizim memleketimizdir. Halbuki bir yerde seçim yapılıyorsa, gerektiğinde yeniliyorsa, orada demokrasi işliyor demektir. Şayet seçimlerin yapılması ve gerektiğinde yenilenmesiyle ilgili bir tıkanıklık varsa, orada demokrasinin tehlikede olduğu anlamı çıkar.
MİLLİ İRADE HER ŞEYİMİZ
Milli iradeyi, demokrat postu altındaki faşist ruhlu tek parti özlemcilerinin hezeyanlarına biz kurban veremeyiz. Milli irade, bizim her şeyimizdir. Sonuna kadar savunacağız. Bu demokrasi nasipsizleri ne yaparsa yapsın, ne derse desin sonuna kadar milli iradenin, milletin sandığın yanında yer almasını sürdüreceğiz.
Seçimin yenilenme kararının tamamını okuma, anlama, değerlendirme zahmetine girmeden bu konuda büyük büyük laflar edenlerin sözlerini sandıkta yutturmak da hepimizin boynunuz borcudur. Geçmişte bu konuda çok mahcup olan oldu. Taksimde anırmaktan, koltuğunu bırakmaya kadar nice büyük laflar edenlerin hepsi de sözlerin üzerine yattı. İnşallah bu defa da öyle olacak.
SİYASET ER MEYDANIDIR
Siyaset meydanı er meydanıdır. Kendine güvenenlere bu meydan hep açıktır. Kendine güvenmeyenler ise tıpkı geçmişte Gezi olaylarında, tencere tava çalma hadiselerinde olduğu gibi, kendileri çalar, kendileri oynar. Ama sonuçta sağda solda taşkınlık yapanların değil, milletin dediği olur.”
‘SANATÇI SANATIYLA KONUŞUR’
“Bu süreç içerisinde, sanatçılarımızın arasına doğrudan bu nifak tohumlarını ektiler. Benim de söyleyecek bir lafım var. Kusura bakmasınlar. Sinema dünyasıyla ilgili bize kadar kimse yasal düzenleme yapmadığı halde, bu yasal düzenlemeyi yapıp, ondan sonra bir taraftan bize teşekküre geleceksin, arkadan da bunlarla beraber şakşakçılık yapacaksın. Bunu neyle izah edeceğim? Sanatçı, sanatıyla konuşur. Bu tür insanlara dalkavukluk yapmaz. Ve sanatıyla konuşan sanatçıları da biz, baş göz ederiz. Onlar için de elimizden gelen ne varsa onu yaparız.
PANKARTLARA TEPKİ
Bunlar o kadar şirazeden çıktı ki, şimdi statların tribünlerine pankartlar asıyorlar. Bu pankartlarla, FETÖ’nün uşağı durumunda olan kişilerin, sloganlarını tribünlere pankart olarak asıyorlar. Bunlara asla geçit vermeyeceğiz. Bitmedi, bakıyorsunuz, aynı şekilde kapalı spor salonu. Bu statları biz yaptık, biz. Beyefendinin 23 Nisan’daki sloganvari ifadelerini orada, insanlara söylettiriyorlar. Bunların hepsi kayda giriyor. Gereğini biz de yapacağız.”