Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2007 00:00
Kalite Kongresi’nde "Küresel İlkeler Sözleşmesi"ne imza koyacak olan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Atacağımız bu imzayla ’sadece kár içgüdüsüyle hareket etmeyelim, yaşadığımız topluma katkı yapacak adımlar atalım’ anlayışını yerleştirmek istiyoruz" dedi.
PAZARTESİ günü başlayacak Kalite Kongresi sırasında "Küresel İlkeler Sözleşmesi"ne imza koyacak olan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Atacağımız bu imzayla ’sadece kár içgüdüsüyle hareket etmeyelim, yaşadığımız topluma katkı yapacak adımlar atalım’ anlayışını yerleştirmek istiyoruz" dedi. KalDer Başkanı Çetin Nuhoğlu da, "Dünyada birçok şirketin topluma yönelik artı değer yaratacak adımlar atma çabasında olduğunu" vurguladı.
DÜNYA VATANDAŞLIĞI: TÜSİAD ile Kalite Derneği’nin (KalDer) birlikte düzenlediği Kalite Kongresi’nde bu yıl ’Küresel Rekabet ve Dünya Vatandaşlığı’ tartışılacak. Bu yıl 16’ıncısı 12-14 Kasım tarihlerinde yapılacak olan kongreye, Nobel Barış Ödülü sahibi, eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş ve TNT Dünya Üst Yöneticisi (CEO) Peter Bakker da katılacak. Kongrede ayrıca 100’ün üzerinde konuymacı, üç özel, 25 paralel oturumda ’Dünya Vatandaşlığı’nın anlamını ve katkısını her yönüyle tartışacaklar.
KÜRESEL İLKELER SÖZLEŞMESİ’NE İMZA: Çetin Nuhoğlu ile Arzuhan Doğan Yalçındağ, bu yılki Kalite Kongresi’nde tartışılacak konuları paylaşmak üzere bir sohbet toplantısı düzenledi. Toplantıda 16’ncı Kalite Kongresi sırasında Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne yeni katılımların da olacağı duyuruldu. Bu yıl TÜSİAD ile birlikte 35 kuruluş daha sözleşmeye imza atacak. Böylece Türkiye’den Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imza atan kuruluş sayısı da 70’den 105’e yükselecek. Sözleşmeyi 2002 yılından bu yana tüm dünyada 4 bine yakın kuruluş imzaladı. Türkiye’de imzalayan kuruluşlar arasında Borusan Holding, Doğuş Holding, Eczacıbaşı Holding ve
Koç Holding gibi büyük kuruluşlar var. Ancak Türkiye, Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imza atan kuruluş sayısı bakımından 17’inci sırada yer alıyor.
TARTIŞMAYI ANNAN BAŞLATACAK: 16’ıncı Kalite Kongresi’nin açılışında konuşacak olan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş, küresel konuların çözümlenmesinde devletler üstü yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu bu nedenle BM gibi kurumların, özel sektör, kamu kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaptıklarını anlatacak. ’Dünya Vatandaşlığı’nın ne olduğu ve neler yapılması gerektiğine ilişkin tartışmalar eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın konuşmasıyla başlayacak. Annan, kongredeki konuşmasında ’ekonomik ve sosyal paylaşım dengesinin kurulması’ ve ’çevre kültürü ve bilinci’ni değerlendirecek.
BÜTÜNÜN PARÇASIYIZ: Arzuhan Doğan Yalçındağ, "Hepimiz bir bütünün parçasıyız" diyerek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Şirketlerin sadece kár içgüdüsüyle hareket etmemesi gerekiyor. Yaşadığımız topluma başka katkılarda da bulunmamız gerekiyor. Biz böyle bir anlayışı yerleştirmek istiyoruz. Yaşadığımız çevre için, ülkemiz için, dünya için ne tür katkılar yapabiliriz, bunlara da kafa yormalı, birlikte mükemmeli yakalama çabasında olmalıyız."
Küresel İlkeler Sözleşmesi 10 temel prensibi
İnsan Hakları1. Etki alanları içinde evrensel insan haklarının korunmasına destek veya saygı gösterilmesi.
2. Kendi kuruluşlarının insan hakları ihlaline karışmamış olmalarının sağlanması.
Çalışma3. Örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme haklarının etkin bir şekilde tanınması.
4. Her türlü zorlayıcı ve baskı altında çalıştırmanın engellenmesi.
5. Çocuk işçiliğinin etkin bir şekilde önüne geçilmesi.
6. İşe alma ve çalışma süreçlerinde ayrımcılığın önlenmesi.
Çevre
7. Çevre ile ilgili konularda, zarar oluşmadan önleyici yaklaşımın desteklenmesi.
8. Daha etkin bir çevre sorumluluğunun yaygınlaştırılması için girişimde bulunulması.
9. Çevre dostuk teknolojilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için girişimde bulunulması.
Yolsuzlukla Mücadele10. Tedhit ve rüşvet dahil tüm ahlakdışı davranışmalar karşı çalışılması.
Dünya vatandaşlığı nedirKALİTE Kongresi’nin bu yılki ana teması olarak belirlenen ’Dünya Vatandaşlığı’, ’Türkiye’nin güçleriyle dünyaya ürün ve hizmet sunarak, dünyanın kaynağını Türkiye’de toplamak’ olarak tanımlanıyor. Dünya vatandaşlığı, dünyaya hizmet ederek Türkiye’nin yaşam kalitesini artırmak anlamını taşıyor. Bir anlamda, ürün ve hizmetlerin tasarlanmasından, müşteriye sunulmasına, şikayetlerin alınmasından bakım-onarım hizmetlerinin verilmesine kadar dünyaya ve sektöre göre bölgede odaklanmayı gerektiriyor. Bunu yaparken de sadece Türkiye’nin değil, bölgedeki ve dünyadaki müşterinin ihtiyacını anlayarak iş yapma tarzının bu ihtiyaçlara göre çözüm üretecek şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Küreselleşme ile artan insan kaynağı, sermaye, know-how, malzeme dolaşımından en üst düzeyde ve Türkiye’de üretilen katma değeri artıracak şekilde faydalanılmasını zorunlu hale getiriyor.
Küresel İlkeler Sözleşmesi nedirKÜRESEL İlkeler Sözleşmesi ile ilgili çalışmalar 26 Temmuz 2000’de New York’taki Birleşmiş Milletler Merkezi’nde başladı. Bugün dünyanın her tarafından 3 bini aşkın sayıda şirket, uluslararası çalışma ve sivil toplum örgütünün katılımıyla insan hakları, çalışma, çevre ana başlıkları ve yolsuzluk karşıtı 10 evrensel ilke doğrultusunda sürdürülüyor. Küresel İlkeler Sözleşmesi, iki ana amacı olan tamamen gönüllü bir harekettir. Anlaşmanın bazını oluşturan 10 prensibi iş dünyasındaki aktivitelere entegre etmek ve BM hedeflerini destekleyen girişimler için katalizör görevini yerine getirmek oluşturuyor. Sözleşmenin kuruluşlara yönelik herhangi bir yaptırımı yok. Ancak iki yılda bir ilgili çalışmaları rapor halinde isteniyor. Sözleşme’nin merkezinde ’Küresel İlkeler Sözleşmesi’ ofisi ve 6 BM teşkilatı bulunuyor. İnsan Hakları Komisyonu Ofisi, BM Çevre Programı, Uluslararası Çalışam Örgütü, BK Kalkınma Porgramı, BM Sanayi Kalkınma Örgütü, BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi.
Küresel ilkeler şirketlere muazzam katkılar getiriyorTÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin şirketlere, kurumlara katkısını şöyle özetledi: "Bu ilkelere bağlı kalarak faaliyet göstermek rekabet gücünü olumlu etkiliyor. Şirketlerin kárlılığını artırabiliyor. Kurumlara muazzam katkılar yapıyor. Daha ucuz borçlanma şansı verebiliyor. Verimliliğin artmasını sağlayabiliyor."
Mutlu olmayan müşteri, şirket için kötü göstergeKALDER Başkanı Çetin Nuhoğlu, KalDer’in 16 yıldır TÜSİAD’la birlikte sürdürdüğü kongrelerde, diğer faaliyetlerinde yerleştirmeye çalıştığı anlayışa dikkat çekerek, "Mutlu olmayan müşteri, bir şirket için kötü göstergedir. Aynı şekilde mutlu olmayan çalışan da şirkete gereken katkıyı yapamaz. Çünkü, mutlu olmayan çalışan, müşteriyi yakalayamaz. Dünyada refah da sorunlar da birlikte üretiliyor. Çalışmalarımızda bu gelişmeyi dikkate almamız gerekiyor.