Güncelleme Tarihi:
Mesut Lizor 9 Eylül Üniversitesi’nde felsefe okudu, ardından İstanbul’a döndü. İlk romanı ‘Bir balıkla sahtekarca ilgilenmek’ kitabını yazarken Çatalca’daki bir şantiyede bekçi olarak çalışıyordu. Daha sonra bir okulda satranç öğretmenliği yaptı. Pandemi döneminde ise Balat’taki evinin yakınında bir otelde bulaşıkçı olarak çalışmaya başladı. Bu sırada ‘Yer-Değiştirmek’ isminde, gazete formatında bir roman daha yazdı.
‘ORADA NE OLDU BÜŞRA’
Otelin insan kaynakları müdürü olarak çalışan Büşra Ü., 4 Temmuz 2023 günü Mesut Lizor’dan gelen bir kargo paketi aldı. Mesut Lizor paketin içine gazete formatındaki romanını koymuş, üzerine de “Meşhur rampa, garajın orada, ben rampadan aşağıya inerken biri ‘Mesut’ diye seslenince, sen birden kadrajıma girdin. Orada ne oldu Büşra? Size romanımı hediye etmek istedim, umarım beğenirsin” diye yazmıştı. Otelde bir anda kıyamet koptu. Büşra Ü. gazete gibi olan şeyin bir roman olduğunun bile farkına varmamıştı. Mesut Lizor otel yönetimi tarafından işten atıldı. Kendi iddiasına göre tehdit de edildi. Büşra Ü. savcılığa taciz suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Ayrıca Aile Mahkemesi’ne başvurarak Mesut Lizor için 2 ay uzaklaştırma kararı aldırdı.
Mesut Lizor, Büşra Ü.’nün kargoyu almasının ardından yaşananları Hürriyet’e şöyle anlattı: “İyi niyetle ‘Bulaşıkçıyım ama aynı zamanda yazarım’ demek istedim. Jest olarak da romanımı hediye ettim.
‘HAYATIM KARARTILDI’
Sözlerim çarpıtıldı, hayatım karartıldı. 13 yıldır yaşadığım Balat’ı terk etmek zorunda kaldım. Bir akrabamın çiftliğine yerleştim, çiftçilik yapıyorum. Kıdem tazminatımdan vazgeçmem istendi. Büşra bana, ‘Kıdemden vazgeç, şikâyet etmeyeyim’ dedi. Yaptığımda kusur görmüyorum. İşten çıkarttılar, hakaret ettiler, tazminatımı vermediler. Kıdemden vazgeçmem deyince de saldırıp itibarsızlaştırdılar. Zayıf psikolojisi olan biri bu süreci kaldıramaz belki de intihar ederdi. Haksızlığa uğradım ve hakkımdan vazgeçmeyeceğim.”