Güncelleme Tarihi:
Murat Albay ve arkadaşları Balyoz Davası’nda ‘Fatih Cami’sini bombalama planı yapmakla’ suçlanmış ve bu iddialardan hüküm giymişlerdi. 22 Ağustos 2011’de tam da YAŞ’ta terfi etmeyi beklerken tutuklandı. Arkadaşlarıyla birlikte kendisine yaşatılan bu haksızlığa daha fazla dayanamayan Özenalp, açık görüş sırasında eşi ve 9 yaşındaki kızı Duru’nun gözü önünde beyin kanaması geçirdi. GATA’ya kaldırılan Özenalp, 1 Mayıs 2014’te yaşamını kaybetti.
"Sen gittiğinden beri bir yıl geçti. Kandırılmışlar, öyle dediler. Senden, bizden dolayı değilse de, yine de bir hesap peşindeler. Eski silah arkadaslarımızı Çanakkale Savaşı için klip yaptı. 'Ölmeden mezara koydular beni' derken cezaevlerini, 'şehitlerimize' derken kabrini göstermeyi unuttular yalnız. Ama merak etme, biz unutmadık. Şehitler unutulunca ölürler. Sadece dünyada bir eksik, cennette bir fazlayız. Nur içinde yat!"
“BİR KUMPAS ŞEHİDİ ALBAY MURAT ÖZENALP” KİTAPÇILARDA
Mamak Cezaevindeki arkadaşlarının hazırladığı “Bir Kumpas Şehidi Albay Murat Özenalp” adlı kitap, bugün ölüm yıldönümünde kitapçılarda satışa sunuldu. Kitabı Balyoz sanıklarından Veli Murat Tulga ile Bayram Ali Tavlayan derledi.
“HAYATIMDA İLK KEZ KIZIMA YALAN SÖYLEDİM”
Albay Özenalp, Balyoz davasının 17 Ocak 2012 tarihli 74. duruşmasında uydurulmuş sahte deliller karşısında ‘suçsuzluğunu’ kanıtlamasının istenmesine şu sözlerle isyan etmişti: “32 yılı aşkın süren meslek hayatımda Türkiye Cumhuriyeti’nde ayrım yapmaksızın onu temsil eden hükümetleri canım pahasına korumaya ant içmişken, bugün burada gerçek olmadıkları yüzlerce kez ispatlanmış, zaman ve mekan dolu rüyamda dahi göremeyeceğim dijitallere dayanarak suçlanmamı ve evrensel hukuk kurallarının aksine suçsuz olduğumu kanıtlamamın beklenmesini kara mizahtan başka bir ifade ile tanımlayamıyorum.
TEK DOĞRU: ADIM SOYADIM
Ev adresim ve kaldığım cezaevinin dahi yanlış yazıldığı bu iddianamede benimle ilgili tek doğru adım, soyadım ve nüfus kaydıma ait hususlardır.
“HAYATIMDA İLK KEZ YALAN SÖYLEDİM"
Halen hukuki ve sosyal gerekçelerini anlayamadığım tutukluluğumdan çocuklarımın ve özellikle de 7 yaşındaki kızımın etkilenmemesi için son 5 aydır kendileri ile görüşebildiğim 5 açık görüş saati boyunca inançlarımın aksine benim için en büyük onursuzluğu yapıp içimden bana inanmalarını temenni ederek kızıma hayatımda ilk kez yalan söyledim. Ona çok gizli bir görev için seçildiğimi, burada eğitim aldığımı, görevin ne zaman biteceğini ve eve ne zaman döneceğimi bilmediğimi söylüyorum. Bana belli etmek istemeseler de onlar da kendilerini bu yalana inandırarak kalpleri kan ağlayarak da olsa yine başları dik yürüyorlar.”
“GÜZEL GÜNLERİN KATİLİ ONLAR”
Balyoz davasının temelini oluşturan dijital materyallere ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda yer alan “5 No’lu hard diskteki suça konu bütün dosyaların, başka bir kaynak ortamdan 3 dakikada kopyalandığının ortaya çıkmasından sonra Murat Özenalp’in eşi Sema Özenalp, bir gazeteye şöyle konuşmuştu:
“Çocuklarımın babalarıyla geçirecekleri özel anların, güzel günlerin katili o insanlar. Hiçbir şey Murat’ı geri getirmeyecek. Kızım 10, oğlum ise 16 yaşında. Oğlum önümüzdeki yıl üniversite sınavlarına girecek ama evde baba olmaya, babalık yapmaya çalışıyor. Kızım her defasında ‘Biz artık ailece hiç sohbet edemeyeceğiz’ diyor. Babasını özlüyor. Bize geri dönüşsüz öyle acılar yaşattılar ki... Bunları nasıl affedebilirim? Eşimin ölümüne neden olan hakim ve savcılardan sonuna kadar yargı önünde hesap soracağım. Beni görmelerini ve gözlerimin içine bakmalarını istiyorum.
Acımızın bedelini adalet karşısında ödemelerini istiyorum. Ailemin geleceğini kararttılar. Bilirkişi raporunun böyle sonuçlanacağını bizler biliyorduk. Gerçeklerin bilimsel incelemesi davanın en başında yapılmış olsa Murat ölmeyecekti. Davanın bu şekilde sonuçlandığını görmek eşimin de hakkıydı. Balyoz’un ‘pardon’u olmaz. İnsanlar hata yaptığında, bir daha yapmamaya gayret edeceğini beyan etmek için ‘pardon‘ derler. Balyoz’da bilinçli, kasti bir kumpas yaratıldı. Hiçbir zaman affetmeyeceğim.”