Güncelleme Tarihi:
Ozan’ın uzun saçları cezaevinde kesildi. Aynı eyleme katılan beş arkadaşı da moral olsun diye dışarıda saçlarını kestirdi, bir de fotoğraf çektirip cezaevine gönderdiler. Fotoğraftaki 5 gençten 3’ü, 10 gün sonra tutuklandı. İddianameye “tanınmamak için saçlarını kestirdikleri” yazıldı.
Radikal gazetesinden Pınar Öğünç’ün yazına göre, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenci olan Ozan Gündoğdu, Metin Lokumcu’nun Hopa’da ölümünden sonra Ankara’da yapılan eylemde dört arkadaşıyla birlikte gözaltına alındı. Önce “mala zarar vermek” suçlamasıyla L tipi bir cezaevine konuldu.
3 Haziran’da arkadaşı Çağday Ersoy’la birlikte cezaevine girdiğinde saçları uzun olan Ozan, içeride saçlarını kestirdi. Bunu duyan dışarıdaki arkadaşları da moral olsun diye saçlarını kestirip çektirdikleri fotoğrafı cezaevine gönderdi.
Fotoğrafın çekilmesinden 10 gün sonra fotoğrafta yer alan Çağrı Yılmaz, Hikmet Tanıl ve Can Kaya’nın evine baskın düzenlendi. 3 genç tutuklanıp cezaevine konuldu. Aylar sonra hazırlanan iddianamede Yılmaz, Tanıl ve Kaya’nın ‘tanınmamak için saçlarını kestirdiği’ yazıyordu.
Puşi suç eşyası sayılmıştı
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen davanın iddianamesinde, 31 Mayıs 2011’de Artvin’in Hopa ilçesinde yaşanan olaylara ilişkin aynı akşam Ankara’da düzenlenen kanunsuz yürüyüş ve basın açıklamasına yaklaşık 800 kişinin katıldığı, sloganlar atan topluluktan bazı kişilerin yüzlerini kapamak suretiyle güvenlik güçlerine ve araçlarına taş ve sopalarla saldırdığı iddia edilmişti.
Eylem sonrası olay yeri ve civarında yapılan araştırma neticesinde elde edilen suç eşyaları arasında, gri renkli sert plastik borular, 1 adet sapı kırılmış, beyaz renkli üzerinde “Ankara Tabipler Odası Hekime Yönelik Şiddete Hayır” yazısı bulunan şemsiye, 2 adet sarı kırmızı siyah renkli üzerinde kırmızı yıldız bulunan yaklaşık 60x120 cm ebatlarında üzerinde Toplumsal Özgürlük Platformu yazılı sopasız flama, “İsyan Devrim Özgürlük Öğrenci Kollektifleri www.kollektifler.net” yazılı flama, 1 adet ÖDP yazılı sopalı flama, 1 adet 90x90 cm ebadında siyah beyaz kareli puşi sayılmıştı.
İlk duruşma 9 Aralık’ta
Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda ise, yasak olmamasına rağmen Öğrenci Kolektifleri tarafından yayınlanan gazeteler, Lenin’in “Ne Yapmalı” isimli kitabı, Mark Engels’in “Komünist Manifesto ve Komünizmin İlkeleri” isimli kitabı, Halit Çelenk’in “İdam Gecesi Anıları”, Halkın Devrimci Yolu isimli dergi, Oğuzhan Müftüoğlu’nun “Biz Ona Devrim Diyorduk, Geçmişi Aşabilmek” isimli kitaplarına da el konulduğu belirtilmişti.
22’si tutuklu, 28 kişinin yargılandığı Hopa davası, 9 Aralık’ta saat 10.00’da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
İddianamede, “sanıklardan Çağrı Yılmaz, Hikmet Tanıl, Nuri Özçelik ve Demet Yılan’ın polise saldıran grup arasında yer aldığı, olay sonrasında tanınmamak amacıyla uzun olan saçlarını kestirdikleri, bazı sanıkların da ellerindeki flama sopaları ile panzerlere saldırdığı” anlatıldı.