Güncelleme Tarihi:
Adana Cumhuriyet Savcısı görevindeyken 12 Eylül darbesini yapanlar hakkında iddianame hazırladıktan sonra Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla 27 Şubat 2003'te meslekten ihraç edilen Kayasu, Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında yapılan aramalar ve gözaltı kararlarını değerlendirdi.
Arama ve gözaltı kararlarını “gayet olumlu bir gelişme” olarak nitelendiren Kayasu, şöyle devam etti:
“Artık bundan sonra hiç kimse darbe yapmaya heveslenemeyecek. Biliyorsunuz 28 Şubat başarılmış bir darbedir, 12 eylül de öyle... Darbe başarılmış bile olsa hiçbir şekilde bu kişiler yargı önünden kurtulamayacak. Bundan sonrası için ümit verici, bundan öncekiler için ise yapılanların hesabının verilmesi açısından yine de sevindirici bir durum. Çünkü bugüne kadar bunlar yargılanamadı.”
Yunanistan'da darbe yapanlardan yıllar önce hesap sorulduğunu hatırlatan Kayasu, “Yani en yakın komşumuz Yunanistan 1974 yılında bütün darbecileri içeri attı, hala da içerideler, çoğu hapishanelerde öldü. Türkiye hala işte aradan 30 sene geçtikten sonra hesap soruyor, o bile kardır” diye konuştu.
Bundan sonrasına ilişkin beklentilerini de anlatan Kayasu, şöyle konuştu:
“Bundan sonra benim beklentim, herkesin hukuk çizgisi içinde kaldığı, ne yargının, ne siyasetin, ne de askerin birbirlerinin alanına müdahale ettiği bir Türkiye'dir. Herkesin hukuk kuralları çerçevesinde kaldığı bir Türkiye. Dikkat edin hukuk kuralları diyorum, çünkü kanunlar hukuka aykırı olabilir. Herkesin hukuk kuralları içerisinde kaldığı bir Türkiye. Böyle bir Türkiye insanlara güven vereceği gibi ayrıca kalkınmayı da hızlandıracaktır. O bakımdan Türkiye zaten buna layık olan bir ülke. İnşallah bundan sonra Türkiye çok iyi yerlere gelecektir. Bugünden sonra darbe yapmaya heves edenlerin bir kez değil bin kez düşünmeleri gerekir.”
Prof. Dr. Ahmet Sınav
Ünlü yönetmen Osman Sınav'ın kardeşi, Trakya Üniversitesi (TÜ) Güzel Sanatlar Dekanı Prof. Dr. Ahmet Sınav, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde anatomi bölümünde binbaşı rütbesinde akademik çalışmalarda bulunduğu sırada, 28 Şubat süreciyle ordudan res'en emekliye ayrıldığını söyledi.
“Malum ordudan ihraç edildikten sonra bizim kariyerimizin önü kesildi” diyen Sınav, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet üniversitelerinde kadro alamıyorduk, vakıf üniversiteleri de kadrolarına almakta zorlanıyorlardı. Biz de kariyerimize devam etmek için yurt dışına gitmek zorunda kalanlardandık. Amerika'da şansımı denedim, ilk başlarda, İngilizce bilmediğim için zorlandım ama dünyanın önemli üniversitelerinden Columbiya Üniversitesi'nde dersler verdim, Medical College Of Georgia'da profesör unvanı aldım. Bunlar hakikaten küçümsenecek şeyler değil, Türkiye'den İngilizce bilmeden gittiğim Amerika'da dünyanın sayılı medical illustratörleri (tıp ressamı) arasına girdim. Bu yüzden arkadaşlar bazen ordudan iyi ki atılmışsın falan derler. Ama kolay olmadı elbette.”
“28 Şubat süreci sonrası Türkiye resmen kabuk değiştirdi”
28 Şubat sürecinin Türkiye'de pek çok şeyi değiştirdiğini ifade eden Sınav, sözlerini şöyle tamamladı:
“28 Şubatların tekrarlanmaması en büyük temennilerimizden, ben çok acılar çektim, sadece ben değil bütün ülke çekti. 28 Şubat 1997'ye göre, çok ilerlemiş, muasır medeniyet seviyelerine çok yaklaşmış bir toplumuz. Böyle şeylerin olacağına ihtimal vermiyorum. Artık güzel şeyler yapmak lazım. 28
Şubat'ta insanlar dini inançlarından dolayı insanlar mahkemesiz sorgulandı. Muhakemesiz cezalandırıldı. Bunlar hukuk devletlerinde olmaması gerek. İnsanlar yaftalandı, o sanal tehlikeden dolayı Türkiye tehlikeli yerlere sürüklenmeye çalıştı. 28 Şubat süreci sonrası Türkiye resmen kabuk değiştirdi.”