Güncelleme Tarihi:
Duruşmada tanık olarak dinlenen polis memuru M.B., o günlerde iki saatlik uykuyla göreve gittiklerini, artık tükenme noktasına geldiklerini, görüntülerin kötü olduğunu, aslında şiddet yanlısı insanlar olmadıklarını, orada da arkadaşının orantılı güç kullanıp gözaltı işlemi yapmaya çalıştığını söyledi.
İzmir Bayraklı Adliyesi, 32’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık polis memurlarından M.K. ile avukatı Tolga Yurdakul ve tanıklar katıldı. Duruşmada, olaya tanık olan gazeteciler ile polis memurları dinlendi. Tanık polis memurlarından M.B., kendisinin de aynı timde görevli olarak gruba müdahale ettiğini söyledi. Gezi olayları sırasında günde, evlerine gidip iki saat uyuduktan sonra tekrar görev başına gittiklerini ve artık bedenen tükenme noktasına gediklerini söyleyen M.B., "Bu psikoloji içerisindeydik. Zor şartlarda çalışıyorduk. Görüntüler kötü ama. Bizler, çevik kuvvette görev yapan polisler, arkadaşım İ.G., kötü şiddet yanlısı insanlar değil. Orada orantılı güç kullanıp kendisine hareket eden kişiyi gözaltına almaya çalışıyordu" dedi. Tanık olarak dinlenen Ö.A. ise "Kimin kime vurduğunu görmedim. Kargaşa oldu. Gelen sesler üzerine polis memurlarının yanına gidip onları ayırdım" dedi.
Tanıkların dinlenmesinin ardından, olay anı ham görüntülerinin, haber ajanslarından istenmesine ve duruşmanın, Aralık ayına ertelenmesine karar verildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İzmir Gündoğdu Meydanı’nda polisler 2 Haziran 2013 tarihinde Gezi Parkı olaylarını protesto edenlere müdahalede bulundu. Bu sırada polis biber gazı ve cop kullanırken, protestocu gruptan polise taş atıldı. Polis meydandaki kalabalığa çok sert müdahale edip dağıttı. Bu sırada Kordonboyu’nda rıhtım üzerinde oturan ve eylemle ilgileri olmadığı öne sürülen birkaç genç de polislerce coplandı. Üç polis buradaki gençleri coplarken biri de genç kızın saçını çekti. Bu görüntüler Türkiye genelinde büyük tepkiye neden oldu. İçişleri Bakanlığı’nın görevlendirdiği Mülkiye Müfettişi Arif Yıldırım ile Polis Başmüfettişi Osman Babadağ, iki polisi kask numaralarından belirleyip soruşturma açtı. Müfettişlerin önce pasif göreve çektiği iki polis daha sonra açığa alındı. İzmir Barosu da saç çeken polislerin cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulundu. Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, toplantı ve gösteri yürüyüşünü sonlandırılmakla görevli sanıkların olaya karışmayan ve sahil kenarında oturan gençlere karşı ’Hukuka aykırı’, yetkilerini aşarak zor kullandıkları gerekçesiyle ’görevi kötüye kullanma’ suçundan 1- 3 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açtı.