Sabancı Pilsa'yı satıyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2007 16:32
Sabancı Holding Çimento Grubu Başkanı Erhan Kamışlı, Pilsa'yı satacaklarını ve satışın şirketin karlılığıyla bir ilgisi olmadığını belirterek, “Pilsa çok karlı bir şirket. Ana iş kollarımızdan biri olmadığı için satmaya karar verdik” ifadelerini kullandı.
Çimento sektörü hakkında Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) Dergisi'nin Haziran sayısında açıklamalarda bulunan Kamışlı, seçimin erkene alınmasının sektör açısından iyi bir gelişme olmadığını ve erken seçim kararının inşaatçıları hazırlıksız yakaladığını belirterek, yine de iyi bir yıl geçirmeyi beklediklerini kaydetti.
Kamışlı, 2008 yılında da inşaat sektöründeki hızın yavaşlamadan devam edeceği beklentisini ifade ederek, “Türkiye, altyapı konusunda geri kalmış durumda. Bunun göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Diğer taraftan, konuta çok büyük bir ilgi var. Neredeyse herkes yatırımlarını bu alana yönlendiriyor. Bu ilginin, özellikle son yıllarda daha da arttığını gözlemliyoruz” görüşünü aktardı.
Türk şirketlerinin yurt dışına açılması konusunda Kamışlı, Türkiye'deki sermaye yetersizliğinin, şirketleri dışarı açılma konusunda temkinli davranmaya ittiğini kaydederek, “Kendi özelimizde durumu ele alırsak; yurt dışında yatırım yapma imkanlarını değerlendiriyoruz. Çimento şu an tüm dünya genelinde zirve noktalarda. Sektördeki satın almalarda çok büyük rakamlar telaffuz ediliyor. Bu anlamda çok büyük bir rekabet söz konusu” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇİMENTODA İHRACAT VE İÇ SATIŞ BİRBİRİNE YAKLAŞIYOR”
Kamışlı, Türkiye'nin çimento fiyatlarında Mısır'dan sonra en ucuz ikinci ülke olduğuna dikkat çekerek, yüksek talep olmasına rağmen, fiyatlarda çok artış yaşanmadığını, sektörde de ihracat ile iç satışın birbirine yaklaştığını anlattı.
Sabancı Çimento Grubunun önümüzdeki dönem için hedeflerine değinen Kamışlı, “2007 yılı için toplam 367 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz. Çimsa ve Akçansa olarak son 5 yılda yaptığımız çimento yatırımı, yaklaşık 815 milyon dolar. Yatırımlarımız hala devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Kamışlı, yeni yatırımlarla birlikte Türkiye'deki pazar paylarını yüzde 19-20 seviyesine çıkaracaklarını, ancak önümüzdeki dönemde ihracata ağırlık vereceklerini kaydetti.
Oyak'la ortaklık konusunda ise Kamışlı, Rekabet Kurumunun kararı nedeniyle ortaklığın sona erdiğini ve İskenderun'daki fabrikayı Oyak'ın, Niğde'dekini kendilerinin aldığını hatırlatarak, dünyadaki birleşme eğiliminin Türkiye'ye de yansıması ve iki büyük Türk şirketinin birleşmesine destek verilmesi gerektiğini ifade etti.
Kamışlı, Tutsat'ın inşaat sektörüne iyi bir ivme kazandıracağına işaret ederek, böylece sektörün genelinde kalitenin yükseleceğini vurguladı.
PİLSA
Erhan Kamışlı, Pilsa Şirketini halka açma yönünde bir planları olup olmadığı yönünde bir soruya verdiği cevapta, “Pilsa'yı satıyoruz. Satışın şirketin karlılığıyla bir ilgisi yok. Pilsa çok karlı bir şirket. O yüzden, bu kararı vermeden çok düşündük. Biz 'Bir işi ya en iyi şekilde yapmalıyız ya da yapmamalıyız' diye düşünüyoruz. Bizim gibi gruplar, 'Ne de olsa iyi kazanıyorum, gerisi önemli değil' diyebilme lüksüne sahip değil. Ana iş kollarımızdan biri olmadığı için de satmaya karar verdik. Yoksa çok büyüyen bir sektör” ifadelerini kullandı. Kamışlı, döviz kurunda yaşanan hızlı düşüş ve yükselmeleri doğru bulmadığını kaydederek, bunun belirli sınırlar içinde kalmasının daha sağlıklı olduğunu belirtti.
Kamışlı, 2008 yılında da inşaat sektöründeki hızın yavaşlamadan devam edeceği beklentisini ifade ederek, “Türkiye, altyapı konusunda geri kalmış durumda. Bunun göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Diğer taraftan, konuta çok büyük bir ilgi var. Neredeyse herkes yatırımlarını bu alana yönlendiriyor. Bu ilginin, özellikle son yıllarda daha da arttığını gözlemliyoruz” görüşünü aktardı.
Türk şirketlerinin yurt dışına açılması konusunda Kamışlı, Türkiye'deki sermaye yetersizliğinin, şirketleri dışarı açılma konusunda temkinli davranmaya ittiğini kaydederek, “Kendi özelimizde durumu ele alırsak; yurt dışında yatırım yapma imkanlarını değerlendiriyoruz. Çimento şu an tüm dünya genelinde zirve noktalarda. Sektördeki satın almalarda çok büyük rakamlar telaffuz ediliyor. Bu anlamda çok büyük bir rekabet söz konusu” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇİMENTODA İHRACAT VE İÇ SATIŞ BİRBİRİNE YAKLAŞIYOR”
Kamışlı, Türkiye'nin çimento fiyatlarında Mısır'dan sonra en ucuz ikinci ülke olduğuna dikkat çekerek, yüksek talep olmasına rağmen, fiyatlarda çok artış yaşanmadığını, sektörde de ihracat ile iç satışın birbirine yaklaştığını anlattı.
Sabancı Çimento Grubunun önümüzdeki dönem için hedeflerine değinen Kamışlı, “2007 yılı için toplam 367 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz. Çimsa ve Akçansa olarak son 5 yılda yaptığımız çimento yatırımı, yaklaşık 815 milyon dolar. Yatırımlarımız hala devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Kamışlı, yeni yatırımlarla birlikte Türkiye'deki pazar paylarını yüzde 19-20 seviyesine çıkaracaklarını, ancak önümüzdeki dönemde ihracata ağırlık vereceklerini kaydetti.
Oyak'la ortaklık konusunda ise Kamışlı, Rekabet Kurumunun kararı nedeniyle ortaklığın sona erdiğini ve İskenderun'daki fabrikayı Oyak'ın, Niğde'dekini kendilerinin aldığını hatırlatarak, dünyadaki birleşme eğiliminin Türkiye'ye de yansıması ve iki büyük Türk şirketinin birleşmesine destek verilmesi gerektiğini ifade etti.
Kamışlı, Tutsat'ın inşaat sektörüne iyi bir ivme kazandıracağına işaret ederek, böylece sektörün genelinde kalitenin yükseleceğini vurguladı.
PİLSA
Erhan Kamışlı, Pilsa Şirketini halka açma yönünde bir planları olup olmadığı yönünde bir soruya verdiği cevapta, “Pilsa'yı satıyoruz. Satışın şirketin karlılığıyla bir ilgisi yok. Pilsa çok karlı bir şirket. O yüzden, bu kararı vermeden çok düşündük. Biz 'Bir işi ya en iyi şekilde yapmalıyız ya da yapmamalıyız' diye düşünüyoruz. Bizim gibi gruplar, 'Ne de olsa iyi kazanıyorum, gerisi önemli değil' diyebilme lüksüne sahip değil. Ana iş kollarımızdan biri olmadığı için de satmaya karar verdik. Yoksa çok büyüyen bir sektör” ifadelerini kullandı. Kamışlı, döviz kurunda yaşanan hızlı düşüş ve yükselmeleri doğru bulmadığını kaydederek, bunun belirli sınırlar içinde kalmasının daha sağlıklı olduğunu belirtti.