Sabancı Müzesi Mardin'de törenle açıldı

GEZİDEN FOTOĞRAFLAR

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Mardin'in tarihi dokusunun beton ve briketlerin aşırı saldırısına uğradığını belirterek, “Mardin'i koruma amaçlı imar planları yapmaya çalışıyoruz. Bu topraklar üzerinde camisiyle, kilisesiyle, havrasıyla ne varsa hepsi birdir. Hepsi bizimdir” dedi.

Mardin'de açılışı yapılan Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi ve Dilek Sabancı Sanat Galerisi için İstanbul'dan gelen ünlü işadamları ve konuklarıyla, dini önderleri, Mardin Havaalanı'nda Vali Hasan Duruer karşıladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın gelmesiyle birlikte açılış törenine geçildi. Açılış törenin de, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye Hahambaşı İsak Haleva, Fener Rum Patriği Dimitris Bartholomeos, Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, Süryani Patrik Vekili ve Diyarbakır-Mardin Metropoliti Salibe Özmen, İstanbul Valisi Muammer Güler, Türkan Sabancı, Dilek Sabancı, Bülent Eczacıbaşı ve iş dünyasının ünlü simaları katıldı.

‘AMAÇ, KÜLTÜR MİRASINI TURİZME KAZANDIRMAK’

Törende, ilk konuşmayı yapan İstanbul Valisi Muammer Güler, Mardinli olması nedeniyle bu topraklara borcu olduğunu söyledi. Güler, “Sakıp Ağa'dan, ölmeden önce Mardin'e bir şey yapmasını istemiştim. Onun ömrü yetmedi, ama çocukları bu vasiyeti yerine getirdi. Böylesi güzel bir eser kazandırdılar. Bugün burada, birlik, beraberlik, hoşgörü, sevgi, uzlaşı var. Bir tek eksik var oda, Sakıp Sabancı'dır” dedi.

Dilek Sabancı, merhum babası Sakıp Sabancı'nın ‘bizler emanetçiyiz’ dediğini, bu düşünceyle İstanbul'da Atlı Köşkü Müze yaptığını ifade etti. Sabancı, “Bizler de onun ismini yaşatmak, gelecek nesillerce de anılmasını sağlamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Gerek Sakıp Sabancı'nın isteğinin yerine getirilmesi, gerekse dünyanın sayılı SİT şehirlerinden biri olan Mardin'in kentsel kimliğinin ortaya çıkartılarak, görkemli bir kültür mirasının turizme kazandırılacak olması nedeniyle projeyi tamamlamaya karar verdik. Bu müze ve sanat galerisi, sizin kültürünüzü ve Mardin'i dünyaya tanıtmak için bir fırsattır. Sanatı ve kültürü seven tarihine sahip nesillerin yetişmesine hep birlikte ön ayak olmalıyız” diye konuştu.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da, 12 bin yıllık tarihi derinliği olan insanlığın ortak kültürel mirası Mardin’in kentsel birikimine çok değerli katkı sağlayacak bir projeyi tamamlamanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Sabancı, “Sevgili amcam bunu görmedi, ama o gökyüzünden bizi izliyor, ruhu aramızdadır” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, toplum olarak ihtiyacımız olan bir güzel ortamı paylaştıklarını ifade ederek şunları söyledi:

“Bunun için Sabancı ailesine teşekkür ediyorum. Sabancı ailesi gerçek bir Anadolu ailesidir. Mardin, sadece taşların buluştuğu bir yer değil. Bir fotoğraf karesine üç semavi dininin bir arada barındığı bir yerdir. Mardin'i kültür ve inanç turizminin önemli duraklarından biri haline getirmeye çalışıyoruz. Mardin'in tarihi dokusu maalesef beton briketlerin aşırı saldırısına uğramıştır. Şimdi belediyeyle, valilikle, sivil toplum kuruluşlarıyla bir seferberlik başlatıyoruz. Mardin'i koruma amaçlı imar planları yapmaya çalışıyoruz. Bu topraklar üzerinde bulunan camisi, kilisesi, havrası, ne varsa birdir, hepsi bizimdir. Bunu Atatürk'ün dediği, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ anlayışı içinde yapacağız. Bunları etnik köken, din ve dil ayrımı yapmaksızın yapabiliriz” dedi.

Açılışta, son konuşmayı yapan Devlet Bakanı Mehmet Aydın ise, bu eserin yaratılmasında emeği geçen herkese teşekür etti. Bakan Aydın, “Bu tarihimize, geçmişimi, kültürümüze sahip çıkarak var olmak zorundayız. Dünya, maalesef bizi tarihimiz ve kültürümüzle tanımıyor. Başka ülkelerdeki müzeler bile, bu bölgelerden giden eserlerle oluşturulmuş, birbirimizle yaşamaktan başka şansımız yoktur” dedi.
Konuşmalardan sonra, Sabancı ailesi adına Güler Sabancı'ya Mardin'in tarihi dokusunu anlatan bir tablo hediye edildi. Daha sonra müzenin açılışı yapıldı. Açılıştan sonra müzenin üzerinde kokteyl verildi. Kokteylin ardından Antakya'da bulunan üç semavi din ve altı mezhebin mensuplarından oluşan Antakya Medeniyetler Korosu özel bir konser verdi.