Güncelleme Tarihi:
Türk edebiyatının yeri doldurulamaz ismi Sabahattin Ali’nin “kayıp” edilmesinin üzerinden 70 yıl geçti. 41 yıl süren kısa yaşantısına üç roman, on öykü, iki şiir kitabı ve yedi kitap çevirisi sığdıran Sabahattin Ali, 70 yıl önce bugün, 31 Mart 1948 sabahı yurt dışına çıkmak üzere İstanbul’dan ayrıldı. Ailesi ve arkadaşları kendisinden bir daha haber alamadı. İnsanın en karanlık noktalarına dokunmayı başaran Sabahattin Ali, 41 yaşında kalsa da Kürk Mantolu Madonna’sı, Kuyucaklı Yusuf’u, İçimizdeki Şeytanı ve daha nicesiyle sevenlerinin sayısı her geçen gün artıyor.
Sabahattin Ali, 1907 yılında Edirne'de dünyaya geldi. Babası piyade yüzbaşısı (Cihangirli) Selahattin Ali Bey'in görev yerlerinin sık sık değişmesi dolayısıyla, ilköğrenimini İstanbul, Çanakkale ve Edremit'in çeşitli okullarında tamamladı. İlkokuldan sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu'na girdi. 1926 yılında İstanbul Öğretmen Okulu'ndan mezun olan Ali, ilk öğretmenlik görevini Konya'da yaptı. Öğretmenliği sırasında Güneş, Hayat, Meşale gibi dergilerde şiir ve öyküleri yayınlanmaya başladı. 1928-1930 yılları arasında Almanya’da okudu. Aynı sıralarda profesyonel yazı yaşamına şiirle daha sonra da öykü ile başladı. Burada Nâzım Hikmet’le tanıştı. Yurda döndükten sonra da Orhaneli’nde ilkokul öğretmenliğine atandı. Aydın ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yaptı. 1935 yılında Aliye Hanım ile evlendi; ardından da 1936’da askere alındı. 1937 Eylül ayında ise kızı Filiz Ali dünyaya geldi. Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf’un yayımlanmasının ardından 1940 yılında tekrar askere alındı ve askerliğini yaptıktan sonra Ankara Devlet Konservatuarı’nda 1945’e kadar Almanca öğretmenliği yaptı. Sabahattin Ali, dergi ve gazete günlerinin (Yeni Dünya, La Turquie, Tan Matbaası) ardından 1948’de bir yazısı yüzünden Paşakapısı Cezaevi’nde üç ay yattı. 31 Mart 1948’de hapisteyken tanıştığı Berber Hasan Tural’ın bulduğu Ali Ertekin aracılığıyla kaçarken vuruldu. Yazarın kaleme aldığı şiirlerinden bazıları, Sezen Aksu, Ahmet Kaya, Zülfü Livaneli, Ali Kocatepe gibi sanatçılar tarafından bestelendi.