Sabaha karşı gözaltı

Eşinin yüzü maskeli ve silahlı polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra Diyarbakır’a götürüldüğünü söyleyen K24 Yayın Yönetmeni ve yazar Sibel Oral, “Kapımızda pembe tülleri olan evimiz basıldı. 22 günlük bebeğimin babası gözaltına alındı. Eşime ve onun insani duruşuna çok inanıyorum. Onun bu tür olaylarla bir ilgisi olmadığını çok iyi biliyorum” dedi. İstanbul Güner Akın İmam Hatip Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak göreve başlayan Özyaşar, okulların açılmasından bir gün sonra açığa alındı. Evinde 3 haftalık kızı ‘Mavi Lorin’ ve eşiyle ilgilenen Özyaşar, iki gün önce de polis tarafından gözaltına alındı.

Özyaşar’ın eşi Sibel Oral, iki gün önce sabah saat 05.30’da uzun namlulu silahlı ve yüzü maskeli polisler tarafından evlerine baskın yapıldığını belirterek özetle şöyle dedi:

EVDE ARAMA

“Polis gelmeden önce bebeğe süt vermiştim. Murat da uyanıktı. Kapı çaldığında eşim mercekten baktı. Polisin geldiğini söyledi. Polisler arama kararını gösterip evde kaba bir arama yaptı. Evde birini arıyor gibiydiler. Çok korkmuştum. 22 günlük bebeğimi odadan almama izin verdiler. Yüzü maskeli polisler gittikten sonra sivil polisler geldi. Terörle Mücadele ekibi olduklarını söylediler. Evde 1.5 saat detaylı arama yaptılar. Beni, Murat’ı ve annesini koltuğa oturttular. “Telefonla temasınız olmasın” dediler. Birkaç flaş bellek, hafıza kartı ve Murat’ın tabletine el koydular. Evi aradıktan sonra tutanak tutuldu. Murat’ı gözaltına aldıklarını ve Vatan emniyete götüreceklerini söylediler. OHAL sürecinde olduğumuz için 5 gün avukatla görüş yasağımız olduğunu söylediler.
Birkaç saat sonra avukatla Emniyet’e gittik. Bize eşime dair kayıt olmadığı söylendi. Polisler “Başka ilden operasyon olabilir” dedi. Daha sonra Diyarbakır’daki avukat arkadaştan eşimin havaalanı nezaretinde tutulduğunu öğrendim. Eşimin Eğitim-Sen’in iş bırakma eylemine katıldığı için gözaltına alındığını düşünüyorum. 22 günlük bebeğimin babası gözaltına alındı.

ÖĞRENCİLERLE BERABER DERGİ

Diyarbakır’da öğretmenlik yaptığı zamanda öğrencileriyle birlikte ‘Hişt Hişt’ diye bir dergi çıkarıyordu. ‘Havva’ya Mektuplar’ adlı bir de edebiyat kitabı çıkardı. Kitaplarının ve derginin içeriği tamamen edebiyata dayalıydı. Eşime ve onun insani duruşuna inanıyorum. Bize suçluymuşuz gibi davranıyorlar. Ama suçlu değiliz. Yeni doğum yaptım. Sıkıntılı zamanlar geçiriyorum. Hiçbir suçu olmadığı için en kısa zamanda geri döneceğini ve hayatımıza kaldığımız yerden devam edeceğimize inanıyorum.”