Güncelleme Tarihi:
Sabah ezanı veya sabah namazı vakti, birçok vatandaşın araştırdığı hususlar arasında yer almaya devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın her sene ölçümlediği bilgilerle illere göre cevapladığı 'sabah ezanı kaçta okunur' sorusu, güneşin konumuna göre değişkenlik gösteriyor. Peki, sabah namazı ve sabah ezanı saat kaçta eda ediliyor? İşte, o konu hakkında detaylı bilgiler
Sabah ezanı, illere göre farklılık göstermektedir. Bulunduğunuz ilin günlük ve aylık sabah namazı saatlerini aşağıdaki linke tıklayarak öğrenebilirsiniz
SABAH EZANI VAKİTLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
SABAH NAMAZI İMSAK VAKTİNE GİRİLMESİYLE BİRLİKTE KILINABİLİR Mİ?
Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Buna göre imsak vakti, başka bir deyişle oruç yasaklarının başlama vakti, fecr-i sâdıkın oluşması, yani tan yerinin ağarmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de, “Artık (Ramazan gecelerinde) eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Şafağın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/187) buyrulmaktadır.
İmsak ile birlikte sabah namazının vakti girdiğine göre bu vakitte sabah namazı kılınabilir. Bununla birlikte, konuyla ilgili bazı rivayetlere dayanan Hanefîler, biraz geciktirilerek (isfar vaktinde) kılınmasını daha uygun (müstehab) bulmuşlardır (İbnü’l-Hümâm, Feth, I, 227; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 29-30; Zeylaî, Tebyîn, I, 82) Nitekim Peygamber Efendimiz de bunu tavsiye etmiştir (Tirmizî, Salât, 5).
Sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder. Zira Cebrail’in Hz. Peygambere (s.a.s.) imamlık ettiğine ilişkin hadise göre Cebrail sabah namazını birinci günde tan yeri ağardığında, ikinci günde de ortalık aydınlanıp güneş doğmasına yakın bir vakitte kıldırmış ve “Bu iki vaktin arası, senin ve senin ümmetin için sabah namazının vaktidir.” (Tirmizî, Salât, 1; Nesâî, Mevâkit, 5,9; Muvatta, Vükût, 3) demiştir.
CEMAATE YETİŞMEK İÇİN SABAH NAMAZININ SÜNNETİ TERK EDİLEBİLİR Mİ?
Sünnetler içerisinde en kuvvetlisi, sabah namazının farzından önce kılınan iki rekâtlık namazdır. Çünkü bu namazla ilgili olarak, Hz. Peygamber’den (s.a.s.) bu namazın çok daha faziletli olduğuna dair, diğer nafile namazlar hususunda söylenmeyen sözler varid olmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Sabah namazının iki rekâtı, dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır.” (Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 96) buyurmuştur.
Herhangi bir farz namaz için ikâmete başlandığında veya imam namaza başladığında nafile namaz kılmak mekruh olup, cemaate katılmak gerektiği hâlde, faziletinden dolayı sabah namazının farzından önce kılınan iki rekâtlık sünnet bundan istisna edilmiştir (Kâsânî, Bedâi’, I, 297). İmkân olduğunda bu faziletin kaçırılmaması gerekir.
Bu itibarla bir kimse cemaatle kılınan sabah namazının farzının son rekâtına veya bazı görüşlere göre teşehhüdüne yetişebileceğini düşünüyorsa, sünneti kılmalıdır. Buna mukabil kişi, sünnetle meşgul olduğu takdirde farzın tamamını kaçıracağından endişe ederse sünneti terk ederek cemaate katılması gerekir (İbn Mâze, el-Muhît, I, 448-449; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtar, II, 510-511).