Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz yüz yıl içinde çevresel koşulları (hava ne kadar soğuk, ne kadar rüzgârlı, ne kadar güneşli, ne kadar nemli) hissedilen deneyime ve fizyolojik riske dönüştürmek için 100’den fazla hava durumu endeksi önerildi. Bunların birçoğu, tıpkı rüzgâr soğutma endeksi ya da ısı endeksi gibi, değişkenlerin sadece belirli alt kümelerini kullanıyor. (Rüzgâr soğutma endeksi ortam sıcaklığını ve rüzgâr hızını; ısı endeksi ise sıcaklığı ve nemi kullanıyor.) Fakat geçtiğimiz yıllarda başını Alman meteorolog Gerd Jendritzky’nin çektiği, 23 ülkeden 45 bilim insanı, adına UTCI (Evrensel Termal İklim Endeksi) dedikleri basit, tek rakamlı bir ölçüm geliştirdi.
Bu değer, hava şartlarıyla karşı karşıya kalan sıradan bir insanın kendini nasıl hissedeceğini tahmin etmeye yarıyor. Böylesi bir endeks, geniş alanlarda hava durumuyla ilişkili stres ve ölüm oranını kıyaslamak isteyen araştırmacılar için çok kullanışlı. UTCI ortaklığının başkan yardımcısı ve İngiltere Leicestershire’daki Loughborough Üniversitesi’nde çevresel fizyoloji profesörü olan George Havenith, “Dünya hava durumu haritasına bakmak istiyorsanız hem sıcağı hem soğuğu kapsayacak tek bir endekse gereksiniminiz var” diyor. Peki, UTCI nasıl çalışıyor? Öncelikle yerel olarak ölçülen dört değerden yola çıkılıyor. Bunlar hava sıcaklığı, rüzgâr hızı, bağıl nem ve güneş radyasyonu (yani havanın ne kadar güneşli olduğu). Bu değerler sıradan bir Avrupalı’nın mevsimsel giyecek alışkanlıklarını dikkate alan bir fizyolojik modele yükleniyor.
Model, hava durumunun beden üzerinde oluşturduğu yükü (ten ve vücut içi ısısı, terleme gibi) tahmin ediyor, sonra da bunu normal değerlerin getirdiği yükle karşılaştırıyor. (Modelin referans çizgisinde rüzgâr ya da güneş yok; nem ise %50). “Bunun kusursuz bir çözüm olduğunu iddia edemem ama şu anda geldiğimiz en ilerinokta olduğunu söylemek olanaklı” diyor Havenith. “Şu anda ihtiyacımız olan şey, insanların bu endeksi kullanmaya başlayıp hatalarını bize bildirmesi.” Yeteri kadar gerçek dünya testinin ve geri bildirimin ardından Havenith, UTCI’ın iklimden söz ederken kullanılabilecek yararlı, ortak bir dil olacağına inanıyor. “Dünyanın neresine giderseniz gidin, hava durumunda söylenenleri anlayabileceksiniz” diyor.