Sebati KARAKURT
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2002 01:36
Bir zamanlar İstanbul'un nezih sayfiyesiydi Tuzla. Denizi kirlendikçe terkedeni çoğaldı. Arıtma tesisleri onu eski neşesine kavuşturacak gibi. Küskün yazlıkçılar geri dönüyor, Tuzla sahilleri deniz sporlarının yeni adresi oluyor.
İstanbul deniziyle barışıyor. Kilyos sahillerinde, Riva kıyılarında beach-clublar, campingler çoğalırken şimdi de Tuzla sahili canlanıyor. Bir zamanlar İstanbul'un nezih yazlık mekanıydı Tuzla. Çevre duyarlılığının es geçildiği yıllarda acımasızca kirletildi. Ama son yıllarda fabrikaların, tersanelerin ve belediyenin arıtma tesisleri kurması sonucu eski neşesine kavuşacak gibi görünüyor. Küskün yazlıkçılar geri dönerken Tuzla sahilleri deniz sporlarının da yeni adresi oluyor.
Bunaltıcı sıcağın yaşandığı bir iş gününde işyerinize veya evinize gelen bir telefon tüm programınızı değiştirebilir. Mesaj kısa ve net: ‘‘Rüzgar çok güzel.’’ Bir kez olsun board’un üzerinde yelken tutarak kendisini rüzgara bırakmış biri için bu mesajdan kaçmak imkansız. On yıllık sörf tutkunu işadamı Murat Barlas gibi. Yabancı ortağıyla önemli bir iş toplantısını denizin ortasına taşıyacak kadar. Barlas'ın ‘‘haydi sörf yaparak konuşalım’’ önerisine şaşıran Güney Koreli ortağı önce bir anlam veremiyor. Ta ki bir saat içinde board’un üzerinde durup, yelken tutuncaya kadar.
Ayartan telefonlar Cihan Hoca’dan. Türkiye'de dağcılık, bisiklet, sörfün yaygınlaşması için büyük çabalar harcamış. Outdoor spor malzemelerini meraklılarıyla buluşturmak için mağazalar zinciri kurmuş. Özellikle Gümbet'in sörf merkezi olmasında en büyük pay sahiplerinden biri. Ancak krizlere yenik düşerek mağazalarını azaltmak durumunda kalmış: ‘‘Neredeyse sağlığımı kaybetmek üzereydim. Kendim için sörf yapacak yer ararken İstanbul'da neden bir sörf okulu olmasın diye düşündüm. Tuzla'nın eskiden de amatörce sörf yapılan bu bölgesini canlandırmaya karar verdim. Profesyoneller için ideal. Yeni başlayanlar için de Türkiye'deki en uygun yerlerden biri. Rüzgarın sörfçüyü açıklara atması söz konusu değil. Son dönemlerde bölgedeki arıtma sistemlerinin devreye girmesiyle kirlilik de kalmadı. Mercan tatil sitesinin sosyal tesislerini okul haline getirdik. Henüz işin başındayız ama sörf yapmak için eksiğimiz yok. İşadamları, yöneticiler, doktorlar geliyor. Pahalı bir uğraş diye sörften uzak duranlar da olayın içine girmeye başladı. Uygun rüzgar çıktığında hemen telefonlarla
haber veriyorum. İş saatleri de olsa çağrıma olumsuz cevap veren henüz olmadı.’’
HAYAT CANLANDIUzun yıllardır yazlıklarına gelmeyen site sakinleri de bu canlanmayı görünce evlerde hayat başlamış. Site sakini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hocalarından Prof. Nişan Nişan da sörf tutkunu. 20 yıldır yapıyor. 65 yaşında olduğuna inandırmak için bayağı çabalıyor. Bu merkezle bölgenin yeniden canlandığını ve kendisinin de büyük bir huzurla sörf yaptığını üstüne basa basa söylüyor. ‘‘Herkes sörf yapmaya başlarsa hastanelere gelen de olmaz. İnsan sağlığı için bundan daha faydalı ne olabilir ki’’ diyor.
Denize girerken hiç tedirgin olmuyor mu sorusu kafamı karıştırıyor. Cevap Ürolog Dr. Ercan Yavuz'dan geliyor: ‘‘Gönül rahatlığıyla yüzülebilir. Ben doktorum, iki gün önce ayağımda açık bir yara vardı. Aralıksız denizin içindeyim en ufak bir enfeksiyon belirtisi bile yok. Yıllar önce kaybettiğim sağlığıma sörf sayesinde kavuştum. Almanya'da görev yaptığım yıllarda korkunç ağrılar yaşıyordum. Önceleri jimnastik yaparak düzeliyordum. Fakat çok sıkıcıydı. Daha sonra sörfü önerdiler. Türkiye'ye döndükten sonra yazları Ege ve Akdeniz sahillerinde rüzgarla boğuşuyordum. Ama burası öyle mi? Sörf için bundan daha uygun bir bölge olamaz. İstediğim zaman gelip yelkenimi tutuyorum. Rüzgarı takip etmesem de hiç birşeyden geri kalmıyorum. Cihan Hoca telefonla hemen uyarıyor. 20 dakika içinde board’un üzerinde oluyorum. Kilo vermek için eziyet çekenleri de anlamak zor. Gel eğlen ve kilo ver.’’
Nasıl gidilir?E-5 Karayolu'yla Tuzla ya doğru yol alınır. Tersaneler tabelasının olduğu yerden sahile sapılır. Deniz Harp Okulu tabelası izlenerek Ankara Mercan Sitesi'ne gelindiğinde adrese varılır.
Sezon ne kadar?Nisan Kasım ayları arası (özellikle de haziranın ilk iki haftası) elverişli rüzgarı bulmak mümkün.
Kaç lira? Yeni başlayanlar için 3 saati teorik, toplam 12 saat eğitim veriliyor. Board, yelken, elbise ve hoca ücreti içinde saati 15 milyon lira.
İşi bilenler için sörf daha da ucuz: Board, yelken, elbise ve papuç, saati 6 milyon lira.
SÖRFÇÜ ATASÖZÜ
Eldiven ve ayakkabıyla sörf yapmak, prezervatifle seks yapmaya benzer. Olayı hissedemezsen konsantras-yonun dağılır.
SÖRF FANATİĞİ İŞADAMI
İbrahim Tülü (35) Tuzla Mercan Koyu'ndaki sörf okulunun sıkı müdavimlerinden. Sörf yapmadığı zamanları yaşanmış kabul etmiyor: ‘‘O anda işim ne kadar önemli olursa olsun eğer rüzgar varsa ben mutlaka sörfün üstünde olmalıyım. Sörf yaparken her ihtimale karşı telefonum açık. Benimle iş yapacakların mutlaka sörften haz duyması lazım. Aksi takdirde benimle diyalog kurulması mümkün değil! Yöneticilerimin ve çalışanlarımın tamamı sörfçü. Firmamda sörf yapmak isteyen hiç kimse izin istemek zorunda değil.’’