Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2007 00:00
Rüzgar enerjisine dayalı santral için EPDK’ya yapılan lisans başvurularının toplam yatırım değeri 132 milyar dolara ulaştı. Başvuruların tamamı hayata geçerse, Türkiye’de mevcut kurulu enerji üretim kapasitesinin iki misli rüzgar enerjisi üretimi olacak.
ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak için önceki gün aldığı ’lisans başvurularının’ toplam tutarı 156 milyar (132 milyar dolar) YTL’ye, güç ise Türkiye’nin mevcut toplam elektrik enerjisi kurulu gücünün iki katına yakın olan 78 bin megavata (MW) ulaştı. EPDK Başkanı Yusuf Günay, "Artık bu rüzgarın önünde kimse duramaz. Beklediğimizin çok üzerinde bir başvuru ile karşılaştık" dedi.
KURULU GÜCÜN İKİ KATI: Lisans başvurularının ardından, gece boyunca dosyaların incelendiğini söyleyen Günay, Türkiye’nin rüzgar kurulu gücü son yıllarda devreye giren yatırımlarla 180 MW’ye ulaştığını belirtti. Günay, "Bir ülkede Türkiye’nin tüm kaynaklardan oluşan toplam kurulu gücünün iki katı oranında rüzgar yatırımı başvurusu yapılması şaşırtıcı gelebilir. Özel sektörle görüşmelerimize göre çok yüksek bir talep öngörümüz vardı. Ancak beklediğimizin çok üzerinde bir başvuru ile karşılaştık. Böyle bir durum dünyada daha önce yaşanmadı. Bundan
ülkemiz ve sektörümüz adına çok memnunuz" diye konuştu.
TAMAMI YATIRIMA DÖNÜŞMEZ: Mevcut elektrik iletim altyapısı ile aynı bölge için çok sayıda başvuru yapılmış olması dikkate alındığında, bu başvuruların tamamının yatırıma dönüşeceğini söylemenin mümkün olmayacağını belirten Yusuf Günay, tabloya bakılacağını ve ne kadarının lisans alabileceğinin görüleceğini söyledi. Günay, şöyle konuştu: "Ancak bu başvuruların önemli bir kısmını, dünyanın en büyük enerji şirketleri ile ülkemizde sadece enerjide değil ekonominin her alanında işleri olan çok köklü kurumlar yaptı. Bu şirketlerin önemli kısmı rüzgar ölçümlerimi yapmış, kredisini temin etmiş hatta türbin siparişi verip direkleri ne zaman dikeceğinin planlamasını da yapmış ciddi şirketler. Aralarında sadece karada değil denizde de rüzgardan elektrik üretmek için tüm çalışmalarını yapanlar var. Üstelik kurumumuza başvuru aşamasında 780 milyon YTL’lik teminat mektubu verdiler. Bu başvurular ve şirketlerin hazırlıkları gösteriyor ki artık ’bu yatırımcılar gayriciddi, bu işi yapmayacak’ demek kadar abesle iştigal bir iş olamaz. Artık bu rüzgarın önünde kimse duramaz."
Özel sektör yatırıma çok istekliTÜRK özel sektörünün enerjide yatırım yapmaya çok istekli olduğunu kaydeden EPDK Başkanı Yusuf Günay, rüzgar lisansı için yapılan başvuruların da "bu iş özel sektörle olmaz" diyenlere bir ders olduğunu söyledi. Günay, doğal gaz, kömür ve hidrolik yatırım başvuruları da dikkate alındığında özel sektörün Türkiye’nin arz güvenliğini sağlayacak, kaynak çeşitliliğini yapacak ve yerli kaynakları devreye alacak durum olduğunu vurguladı. Bu yatırımların acilen devreye alınması için üstlerine görev düşen tüm kamu kurumlarının gereğini yapmaları gerektiğini ifade eden Günay, "TEİAŞ, iletim alt yapısını güçlendirmek için özel sektörü de işin içine katan modeli hayata geçirmeli. EPDK, bu başvuruları en kısa sürede sonuçlandırmak için çalışmalı ve tüm kurumlarla birlikte bir yöntem geliştirerek aynı bölge için başvuru yapan şirketlerden kime lisans vereceğimize yönelik seçimi yapmalıyız" dedi.
Güler: Başvuruları ayıklarız
ENERJİ Bakanı Hilmi Güler, enerji alanında yatırımlar için çeşitli teşviklerde bulunduklarını belirterek, yenilenebilir enerjide başta rüzgar olmak üzere 10 yıllık enerji alımı garantisi verdiklerini, enerjinin ise 5 Euro sentten düşük olmayacağını vurguladı. Rüzgar santralları için sabah 03.00’e kadar müracaatlar olduğunu, başvuruların toplamda 75 bin megavat olduğunu belirten Hilmi Güler, başvuruların ayıklanacağını söyledi.
Rüzgárda süreç nasıl işleyecekYAPILACAK rüzgar santrallerinin Türkiye Elektrik İletim A.Ş’nin (TEİAŞ) iletim hatlarına uygun olması gerekiyor. Bu nedenle EPDK başvurularla ilgili TEİAŞ’ye uygun görüş soracak. Aynı bölgede birden fazla başvuru bulunması halinde EPDK’nin belirleyeceği kriterlere göre firmalar seçilecek. Karasal (on-shore) rüzgar açısından zengin sayılabilecek bir konumda olan Türkiye’de özellikle Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Manisa, Hatay illeri rüzgar potansiyeli açısından başı çekiyor. Rüzgar enerjisine dayalı üretim isteyen şirketlerin, teknik açıdan şunlara dikkat etmesi gerekiyor: Verilerin uluslararası normlarda toplanmış olması, yatırımlara karar verilen bölgede şebekeye bağlantının mümkün olduğunun, seçilen bölgenin SİT alanı, onay ve ruhsat gibi işlemler için sorunsuz olduğunun belirlenmesi.