Güncelleme Tarihi:
Yön: Michel Gondry
Oyn: Gael García Bernal, Charlotte Gainsbourg, Alain Chabat
Tür: Fantastik-Romantik-Komedi
Süre: 105 dk.
Michel Gondry’nin bir önceki filmi Sil Baştan’a (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) hayran kalanların merakla beklediği film Rüya Bilmecesi izleyenleri hayal aleminde gezdiren, sıra dışı bir tecrübe yaşatmakla kalmayıp, yer yer bulutların üzerine çıkaran bir film.
Michel Gondry’nin hayal gücünün sınırlarını zorlamasına ve rengarenk, pamuk helva tadına sahneler çekebilmesine olanak sağlayan, filmin rüya ve gerçek arasında gidip gelen konusu aslında.
İşin içine rüyalar girince gerçeklikten uzaklaşılıyor ve perdeye yansıyan imgelerin tadına doyum olmuyor.
ELLERİN NEDEN O KADAR BÜYÜK!
Rüya Bilmecesi, görmekte olduğu rüyalar nedeniyle gündelik hayatı alt üst olmuş Stephane Miroux (Gael Garcia Bernal) adlı eksantrik bir gencin yaşam, iş ve aşk hikayesi.
Stephane’ın zaman zaman kısa devre yaptığını düşündüren beyninin içinde gelişen olayların perdeye yansıma şekli müthiş renkli ve yaratıcı sahnelere kapı açmış.
Stephane, uyku halinde, Stephane TV’nin karizmatik sunucusu olduğunda kartondan yapılma kameralar karşısında ‘Uyku Bilimi’ hakkında yorumlar yapıyor.
Ve işte burada, kartondan yapılma birbirinden enteresan animasyonlar devreye giriyor. Bu sahneleri izlerken yaratıcısının hayal gücünün sınırlarını görmekte zorlanabilirsiniz. O kocaman eller ve üzerine yapılan yorumlar son derece ilginç mesela.
Stephane gerçek yaşamında, rüyalarının aksine son derece sıkıcı bir işte çalışıyor. Neyse ki iş ortamının bunalımlı havasını dağıtacak birbirinden tuhaf iş arkadaşları var. Kaba kişilikli, cinsellik ve seks takıntılı Guy (Alain Chabat) ile hayat meselelerini konuştuğu anlar keyifli. Bu iki adam çoğunlukla saçmalasalar da arada ayakları yere basan cümleler de kuruyorlar üstelik.
RÜYA VE GERÇEK ARASINDA SINIR YOK
Rüya Bilmecesi, rengarenk görüntüleri ve başroldeki, yükselen yıldız Gael Garcia Bernal’in varlığıyla izleyici çekerken karmaşık yapısıyla da seyirci kaçırabilecek bir film.
Fransızca, İngilizce ve İspanyolca arasında gidip gelen diyaloglar, rüyanın nerede bitip, gerçeğin nerede başladığının net çizgilerle belirlenmemiş olması ve finalden rahatsızlık duyacak izleyiciler olacaktır. Uyarmadı demeyin, belli kalıpları, normları olan bir film bekleyenler Rüya Bilmecesi'nde fena halde hayal kırıklığına uğrayabilirler.
Rüya Bilmecesi daha çok absürtten, deneysellikten hoşlananlar, hayal gücü ve yaratıcılık söz konusu olduğunda “Limit gökyüzüdür” diyenler için.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
FLAGS OF OUR FATHERS
ATALARIMIZIN BAYRAKLARI
Yön: Clint Eastwood
Oyn: Ryan Phillippe, Jesse Bradford, Adam Beach
Tür: Savaş-Dram-Aksiyon
Süre: 132 dk.
Kahramanlığın öteki yüzü
Atalarımızın Bayrakları, Hollywood'dan gelen bir savaş filmi olarak tanımlanabilir belki, ama pek çok yönden öncekilere benzemiyor.
11 Eylül sonrasında kahramanlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyan Amerikan sineması bu filmde kahraman askerlere farklı bir açıdan bakıyor.
Iwo Jima adasındaki kanlı savaşta Amerikan bayrağını Suribachi Dağı’na diken 'sözde kahramanlar'ın gerçek hikayelerini izlerken askerlerin politikaya nasıl alet edildiğini de görmek mümkün.
Filmin en büyük dezaventajı uzun süresi ve tekrara düştüğünden sıkıcı olan sahneleri. Yapımcıları arasında Steven Spielberg'in de olduğu Atalarımızın Bayrakları'ndaki savaş sahneleri tahmin edeceğiniz gibi son derece gerçekçi ve görkemli. Savaş filmlerinden hoşlanıyor ve 'kahramanlık' kavramının farklı boyutlarını görmek istiyorsanız kaçırmayın.
ÇİNLİLER GELİYOR
Yön: Zeki Ökten
Oyn: Cüneyt Türel, Yaman Tarcan, İpek Bilgin…
Tür: Dram-Komedi
Çinliler hiç de hoş gelmiyor
Başrolü olmayan, rollerin senaryo gereği eşit olarak dağıldığı Çinliler Geliyor, küçük kasabalarına yabancı sermayenin geleceğini öğrenen halkta meydana gelen değişimi anlatmaya çalışan ancak sıkıcı olmaktan öteye gidemeyen bir film.
Kısa yoldan köşeyi dönmek, hayatlarını değiştirmek isteyen farklı karakterlerin hikayelerini perdeye yansıtan film izleyenin ilgisini ayakta tutmakta zorlanıyor. İyi çizilmeyen, çoğu karikatürü andıran karakterlerin gelişimleri ve değişimleri havada kalmış. Temposu bir türlü artmayan filmden tatmin olmamış şekilde çıkılmasının en büyük nedenlerinden biri de hiçbir yere varmayan finali. Çinliler Geliyor, son zamanlarda vizyona giren Türk filmlerinin en başarısızlarından.
HAYATIN LEZZETİ
TAPAS
Yön: Jose Corbacho-Juan Cruz
Oyn: Angel de Andres Lopez, Maria Galiana, Elvira Minguez
Tür: Komedi Dram
Süre: 94 dk.
Meze tadında bir film
Tapas İspanyol mezelerine verilen genel ad. Bu film de sevilen mezeler tadına zaten. Büyük şehrin bir mahallesinde iç içe giren beş öykü izliyoruz Tapas’ta.
Barcelona’nın kenar mahallelerinde bar, market ve çarşı gibi mekanlardaki günlük rutin içinde birbirine bağlanan beş yaşamın hüznü, yalnızlığı, korkusu, umudu ve kimi zaman da neşesi yansıyor perdeye.
Küçük yaşamları anlatan, iddiasız ama gayet keyifli bir İspanyol filmi izlemek isteyenler kaçırmasın.
VANITY FAIR
GURUR DÜNYASI
Yön: Mira Nair
Oyn: Gabriel Byrne, Reese Witherspoon, Romola Garai
Tür: Dram-Romantik
Süre: 141 dk.
Sosyeteye girmek kolay değil
Sınıf farklılıkları, tepeden bakmaya alışık üst sınıf ve alttakilerin basamakları çıkmak için harcadıkları olağanüstü çaba günümüzde neyse geçmişte de aynı. Hatta Umut Dünyası'na bakarak geçmişte insanların bu konularda daha da acımasız olduğu söyleyebiliriz.
İngiliz yazar William Makepeace Thackery’nin romanından uyarlan Umut Dünyası 17. yüzyılda geçen bir sınıf atlama mücadelesi anlatıyor. Zeki, mücadeleci ve güzel bir kız olan Becky’nin sosyeteye girmek için verdiği çabalarını anlatan film burjuvaziyi eleştirmeyi ihmal etmeyen bir sosyal taşlama aynı zamanda.
Hintli yönetmen Mira Nair, İngiliz ve Bollywood estetiğini kesiştiren eğlenceli, renkli bir dönem filmine imza atmış. Başrolde geçen yıldan bu yana 'Oscar’lı sarışın' olarak anılan Reese Witherspoon var.