Güncelleme Tarihi:
Son dönemde bütün dünyada ırkçılık hareketleri küresel gelişmelere paralel olarak ivme kazandı. Bu hareketler, Amerika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Afrika'ya kadar yayılmış durumda ve Rusya da bu tip hareketlerin yoğun olduğu ülkeler arasında. Artık, neredeyse her gün, Rus basınında milliyetçi Rus gençlerinin başta Kafkasya ve Afrika kökenliler olmak üzere "siyah"i (koyu tenli) yabancılara saldırdıklarına ve bu saldırıların birçoğunun ölümle sonuçlandığına dair haberlere rastlamak mümkün.
Bu günlerde ise nüfusunun yaklaşık 20 milyonu Müslüman olan Rusya'da ırkçı Rus gençlerinin St. Petersburg'da Rus vatandaşı bir Tatar Türkünü öldürmeleri olayı tartışılıyor. Özellikle metro istasyonları yakınlarında "faaliyetlerde" bulunan ırkçı gençlerin bir Tatar gencini öldürme vakasının, olay yerindeki kameralarca kaydedilmiş olmasına ve saldırının açıkça "etnik" temelli olduğunun anlaşılmasına rağmen: Rus yetkililer bir taraftan olayın etnik nitelikli olmadığını ileri sürerken, diğer taraftan da olayın basına sızmasını engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Nitekim, bu olay, ancak St. Petersburg'da faaliyet gösteren Tatar derneklerinin Rusya Federasyonu (RF) Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Devlet Başkanı Mintimer Şeymiyev ve St. Petersburg valisi Valentina Matvienko'ya birer mektup yazmaları sayesinde basında yer aldı.
Rus yetkililerin, olayı araştıracaklarına ve suçluların cezalandırılacağına dair söz vermelerine rağmen, bu cinayetin son cinayet olmayacağını söylemek mümkün. Zira, Rusya'da özellikle Rus gençleri arasında ırkçılık artıyor ve bunun en önemli nedenini de Rus devletinin ve Rus siyasetçilerinin izlediği politikalar oluşturuyor. Yüzden fazla farklı etnik grubun bir arada yaşadığı Rusya Federasyonu'nda siyasi partiler dahi "Rusya, Ruslar İçin", "Siyahlar Yurtdışı Edilmeli" gibi sloganlar kullanmaktan çekinmiyorlar. Aşırı milliyetçi Rusya Liberal Demokrat Parti lideri Vladimir Jirinovskiy ise daha da ileri giderek Rus olmayanların Sibirya'ya sürülmesini dahi teklif edebiliyor. Jirinovskiy ve taraftarları, Rus olmayan halkların kendi topraklarında yaşadıklarını, Rusların daha sonra Kuzey bölgelerden gelerek bu toprakları ele geçirdiklerini ve bu halkları zorla Ruslaştırmak ve Hristiyanlaştırmak istediklerini unutuyorlar.
Rusya'da ırkçılığın artmasının bir başka nedeni de hiç şüphesiz Rus eğitim sistemi. Farklı din ve kültürlere mensup çocukların aynı sıraları paylaştıkları sınıflarda, özellikle tarih derslerinde, başta Tatarlar olmak üzere Rus olmayan halkların ataları hep barbar olarak nitelendirilmiş ve düşman olarak gösterilmiştir. Bu hususlar, bir taraftan Rus çocuklarını ırkçılığa iterken, diğer taraftan da Rus olmayan çocuklarda psikolojik sorunlar yaratmaktadır. Çok karmaşık bir etnik yapıya sahip olan, Çeçenistan ile askerî, Tataristan ve diğer cumhuriyetler ile diplomatik sorunlar yaşayan Rusya Federasyonu , ırkçı hareketler ile mücadele ederek bu sorunu çözmediği taktirde, daha büyük sorunlarla karşılaşacağını ve yeni bir "parçalanma" tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini unutmamalı.