Güncelleme Tarihi:
Tiflis’in Karadeniz ve Kafkaslardaki iki tarihi güçle ilişkilerini yeniden canlandırmak istediği bir dönemde, geçtiğimiz 10 gün içinde hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hem de üst düzey bir İranlı diplomat Gürcistan’ı ziyarete gitti.
Gürcistan’ın Batı yanlısı hükümeti, ABD eski Başkanı George W. Bush tarafından Sovyet sonrası dönemde demokratik gelişmenin modeli olarak gösterildi, Washington da bu küçük Kafkas devletini Rusya’yla çatışmalarında sürekli olarak destekledi.
Ancak bazı analistler Başkan Barack Obama döneminde, özellikle 2008 savaşından sonra en kötü noktasına gelen Rusya-ABD ilişkilerini sıfırlama sürecinde Beyaz Saray’ın ülkeye olan ilgilisinin zayıfladığını belirtiyor.
Tiflis Merkezli Strateji ve Kalkınma Enstitüsü Başkanı Andro Barnov, “ABD’nin ve Avrupa’nın Gürcistan’a ilgisinin azaldığı bir dönemde Tiflis’in Türkiye ve İran gibi yükselen güçlerle ilişkilerini güçlendirmekten başka yolu kalmıyor” dedi.
Diğer yandan Barnov, Tiflis’in Sovyetlerin arka bahçesi olan bölgede kontrolü yeniden sağlamaya kararlı olan Rusya’yla yüz yüze kalma riski içinde olduğunu da hatırlattı.
ABD’li senatör ve eski Cumhuriyetçi başkan adayı John McCain, Gürcistan’ın en güçlü destekçilerinden biri. McCain, geçtiğimiz hafta Obama’yı ülkeye ilgi göstermemekle eleştirdi. McCain’in kendi internet sitesindeki bir mesaja göre McCain, Nixon Centre’daki bir konferansta, “Gürcistanlılar Washington’ın sıfırlama tuşuna basma uğruna kendilerini Rusya’ya sattığını düşünüyor” dedi.
Tiflis ve Ankara arasındaki ilişkilerdeki sıcaklık Saakaşvili, bu ayın başlarında Batum’da Erdoğan’ı Türk yatırımlarıyla inşa edilmiş lüks bir otelde ağırladığında ortaya çıkmıştı. Saakaşvili, “Ben daha önce meselelerin Türkiye’yle olan ilişkilerimizdeki kadar hızlı çözüldüğü bu kadar etkili bir uluslararası işbirliği görmemiştim” dedi.
Saakaşvili Gürcistan’ın “yakın dostu” olarak tanımladığı Erdoğan’a bir de onur nişanı takdim etti.
İran’ın tartışmalı Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad ise Washington’ın dünya çapındaki en büyük düşmanlarından biri. Dolayısıyla Gürcistan’ın Batı yanlısı Devlet Başkanı Mikheil Saakashvili’yle kuracağı ortaklık soru işaretleri yaratıyor. Ancak Gürcistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Nino Kalandadze geçen hafta, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mehmanperest’i başkentte ağırladığı sırada yaptığı açıklamada İran’la ilişkilerde yeni bir dönem başladığını belirtti.
Mehmanperest de Kalandadze’yle toplantısında Ahmedinecad’ın ülkeyi ziyaret ihtimalini ve İran Dışişleri Bakanı Manuşehr Muttaki’nin Haziran’da yapacağı planlı ziyareti görüştüklerini ifade etti. Gürcistan Başbakanı Nika Gilauri’nin de Tahran’a gideceği bildirildi.
Analistler Tiflis’in Karadeniz ve Kafkaslarda ataları geçmişte yüzyıllar boyunca Rusya’yı kontrol altında tutan Türkiye ve İran’la daha yakın diyalog kurmak istediğine işaret ediyor. Gürcistan Halkla İlişkiler Enstitüsünden analist Tornike Şaraşenidze, “Gürcistan Moskova’nın Kafkaslarda tek söz sahibi olmasını istemiyor. Bu açıdan da Türkiye ve İran’ın bölgede daha aktif bir rol oynamasını istiyor” dedi.
Tiflis ve Moskova arasındaki ilişkiler bir hayli gergin. Gözlemciler Rusya’nın Gürcistan’dan ayrılan iki bölgeyi tanımasının durumu daha da kötüye götürmesinden endişeleniyor. Gürcistan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Vakfı’ndan Alexander Rondeli, Gürcistan’ın Türkiye ve İran’la yakınlaşmasının hedefinin doğrudan Batı ya da Rusya olmadığını söyledi.
Rondeli, “Aksine, eğer bu durum bütün aktörlerin katıldığı olumlu bir bölgesel platforma dönüşebilirse, Gürcistan’ın Rusya’yla ilişkilerinin normalleşmesine ortam hazırlayacaktır. Bu herkesin kazandığı bir olaydır” dedi