Güncelleme Tarihi:
Rusya, son 10 yıl içinde Afganistan, Pakistan ve Irak’ın ardından en çok terör saldırısının yaşandığı ülke oldu. Bunun nedeni, Kremlin’in benimsemiş olduğu ve İslami militan örgütlerle nasıl baş edileceğini kesinlikle bilmeyen politika yapıcıların elinden çıktığı açık olan terörle mücadele stratejisi.
Moskova’nın, İslami terör dalgasıyla karşı karşıya olduğu herkesin bildiği bir şey. ABD eski Başkanı George Bush ve İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, son 10 yıl içinde Rusya’da yaşanan terör saldırılarını El Kaide'yle bağlantılandırıyordu. Rusya’nın terör eylemlerini şiddet uygulayarak önleme yaklaşımı, çoğu zaman masum sivillerin canına mal oldu ve uluslararası kamuoyunda eleştiri görmedi.
Rusya’nın Çeçenistan'la olan sorununa daha derinden bakarsak, bunun İslam'la alakası olmadığını görebiliriz. Yaklaşık 200 yıl öne, Rus İmparatorluğu sömürge alanını Çeçenistan adındaki küçük bölgeye kadar genişletti. Onlarca yıl boyunca süren kanlı direnişin ardından, Çeçenler 1859 yılında zorla Rus İmparatorluğu’nun topraklarına katıldı. Çar’ın hükümdarlığının bitmesinin ardından, Çeçenistan, 1918 yılında bağımsızlığını ilan etti.
200 YILLIK KİN
1920 yılında, bölgeyi işgal eden Lenin, bağımsızlık hareketini şiddetle bastırdı. Ardından gelen Stalin, daha acımasız bir çözüm deneyerek, 1944 yılında yaklaşık yarım milyon Çeçen'i Orta Asya’ya sürdü ve evlerini yakıp yıktı. Ancak kimliklerini ve köklerine olan bağlarını kaybetmeyen Çeçenler, 1950’lerde Rusya'yı Nikita Kruşçev'in yönettiği dönemde ülkelerine geri döndü.
Sovyet Rusya’nın yıkıldığı 1990’da, Çeçen gruplar Moskova’dan bağımsızlıklarını elde etmek için bir araya geldi. Tepki olarak, Moskova Çeçenistan’ı işgal etti. 20 yıl süren çatışmalar, iki büyük savaşa neden olurken, on binlerce Çeçen sivil öldü, Çeçenistan’ın başkenti Grozni dümdüz edildi. Sonunda, bölgenin başına diktatör Ramzan Kadirov’u getiren Rusya, Çeçenistan’da şiddet ve korkuya dayalı bir rejim kurdu.
Çeçenistan’daki ayrılıkçı hareket bastırıldıkça, halk hareketi her türlü çıkış noktasına başvurmaya başladı ve radikal İslamcılığa kadar dayandı. Korku tanımayan Çeçen gruplar, giderek daha parçalı ve kontrol edilemez hale geldi. Rusya, Çeçenistan’daki sosyal düzeni yok ettikçe, ülke anarşi ve çete savaşlarının hakim olduğu bir yer haline geldi.
RUSYA TERÖRE ALAN AÇTI
Havaalanı saldırısının ardından, Rusya Başbakanı Vladimir Putin, “Bu saldırının intikamının alınmaması düşünülemez” dedi ve şiddetin bir sonraki basamağı için zemini hazırladı. Rusya, Çeçenistan sorununa şiddetten uzak bir yaklaşım geliştirseydi, siyasi bir diyalog kurmaya çalışsaydı veya Çeçenlere daha geniş özerklik sunsaydı, bugün gelinen nokta daha kontrol edilebilir olurdu.
Ancak, karşısındaki teröristlerin sergilediği vahşete bakıldığında, Rusya’nın elinde başka bir seçenek olmadığı söylenebilir. Bu noktada, Çeçenistan isyanının radikal İslamcı eğilimlerle şekillendiği de söylenebilir. Ancak bu isyan bu şekilde başlamamıştı ve bu yola girmek zorunda değildi.
Afganistan-Pakistan bölgesi ve Irak dışında, İslamcı terör örgütleri Rusya’dan başka hiçbir yerde bu kadar şiddetli saldırılar düzenlemedi. Hatta, Rus hükümeti, son 20 yılda yaptıklarıyla, İslamcı terörün bugün dünyada en aktif olduğu bölgelerden birini oluşturdu.
http://twitter.com/HurriyetPlanet