Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte Paris’teki toplantıya katılan Türk heyeti, Batılı ülkelerde yavaş yavaş da olsa “Rusya da Beşar Esad’ı bırakacağı sinyali vermeye başladı” görüşünün hakim olduğunu sezdi.
Ankara’ya göre Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Moskova’nın nabzını ölçmek için “Esad Rusya’ya iltica etsin” teklifini bilinçli olarak yaptı. Putin’in bu teklif karşısında söylediği, “Herhalde şaka yapıyorsunuz. Esad bir yere gitmek istiyorsa Almanya alsın” sözleri, Paris’teki toplantıya katılan Batılı ülkeler temsilcilerince farklı yorumlandı.
Bir yetkili, “Putin’in bu sözü ‘Esad’ı alıp biz ne yapalım’ diye değerlendirildi. Dolayısıyla hemen olmasa da, Suriye muhalefeti arazide güçlendikçe, Esad’ın hareket alanı daraldıkça, Rusya da Esad’ı bırakacaktır” dedi. Aynı yetkili, Suriye’de muhalefeti destekleyen ülkelerin “Esad’ın sonunun Kaddafi gibi olmasını arzu etmediklerini” özellikle vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Hedef Suriye’de her kesimin temsil edildiği, hakkaniyete dayalı bir yönetim oluşturmak. Rusya da Esad’ı gözden çıkarmaya başladı. Ancak Moskova, Esad’ı gözden çıkarırken, her şeyin muhalefetin başını çeken Müslüman Kardeşlere bırakılmasına sıcak bakmaz. Kendisine yakın kesimlerin, Nusayrilerin, Hıristiyanların da, (artık bundan ne anlarsanız) geçiş sürecinde etkili olmasını isteyecektir. Bu, hemen bugünden yarına olacak bir şey değil ama bundan sonraki gelişmeleri değerlendirirken, bu pencereyi de dikkate almak lazım.”
Davutoğlu’nun Paris’ten ayrılmadan önce Suriye Ulusal Konseyi yetkilileriyle de görüştüğü belirten Türk kaynaklar, şunları söylediler:
“Bu görüşmede de muhalefete tek ses olmanın Suriye’deki geçiş sürecini daha erkene taşıyacağı mesajı verildi. Muhalefet önümüzdeki dönemde Rusya ve Çin’e giderek her iki ülkeden Esad yönetiminden desteğini biran önce çekmelerini isteyecek. Paris toplantısında Clinton’ın Rusya ve Çin’e yönelik sert çıkışı bilinçliydi. Bununla Moskova ve Pekin’e, Cenevre toplantısının, Suriye Halkının Dostları toplantılarına alternatif olamayacağı mesajı verilmiş oldu. Bu da, Batılı ülkelerin, Esad’lı bir geçiş sürecine sıcak bakmadığı anlamına geliyor.”