Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın görevini bıraktığını açıklamasının ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi. Kofi Annan'ın yerine bir adayın acilen bulunması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "BM/Arap Birliği'nin Suriye Özel Elçisi K.Annan'ın Ağustos ayı sonunda görev belgesinin süresi dolduğunda istifa edeceğine dair niyeti Moskova'da derin bir esefle karşılanmıştır.
Bu görevdeyken yaptığı faaliyetlerin tüm süresi boyunca Rusya Federasyonu kendisine azami suretle yardımcı olmaya çalışagelmiştir. Diplomatik gayretlerinin tam olarak desteklendiği Moskova'da Rusya'nın en üst seviye yöneticileriyle yapmış olduğu iki görüşme esnasında dile getirilmiştir. Rusya olarak Suriye hükümeti ile muhalefet hareketleri nezdinde, Özel Elçi Misyonuyla sıkı bir işbirliği kurmaları ve K.Annan'ın barış planının kayıtsız şartsız yerine getirilmesi yönünde yoğun bir şekilde girişimlerde bulunmuştuk. İnisyatifimiz üzerine Güvenlik Konseyi, almış olduğu özel kararlarıyla K.Annan'ın Planını kabul edip BM Suriye Gözetim Misyonunu kurmuştur.
Rusya, Eylem Grubunun Cenevre'de 30 Haziran 2012 tarihinde düzenlemiş olduğu bakanlararası görüşmenin K.Annan tarafından çağrılmasında girişimci bir rol oynamıştı. Bu Grubun tüm dış kilit oyuncular tarafından onaylanan kararları Suriye'deki kriz durumunun siyasi ve diplomatik boyutları açısından halledilmesini sağlama sürecine önemli bir katkıda bulunacaktı. Cenevre'de üstlenmiş olduğumuz yükümlülüklere katiyen sadık kalan Rusya olarak bunların tam olarak yerine getirilmesini teminen Suriye'deki ilgili taraflarla çalışmalarımıza devam etmiştik.
Maalesef, Suriye'deki muhalefet güçleri politik bir diyalogun kurulmasına yönelik tüm tekliflerimizi defalarca ısrarla reddetmiştir. Muhalefeti etkileme potansyeline sahip Batılı ortaklarımızla bazı bölgesel devletler bu yönde bir atım atmamış durumdadırlar. Üstüne üstlük bütün bunlar bu arada, BM ve Cenevre kararlarına aykırı bir biçimde, Suriye'deki muhalif gruplara siyasi, manevi, maddi, teknik ve mali destekler sağlamaya hükümet karşıtı güçlerin barışa yanaşmazlıklarını adeta teşvik edercesine devam ediyorlardı.
Şu anda bulunduğumuz aşamada asıl önemli olan uluslararası camianın Suriye'deki kriz durumunun halledilmesi doğrultusundaki çabalarının azaltılmasına izin vermemektir. K.Annan'ın barış planı kadar Cenevre kararları da Suriye problemlerinin barışçıl yolla çözülmesi pusulası olarak önemini korumaya devam etmektedir. Bu bağlamda BM Genel Sekreterinin, BM'nin Suriye'deki buhranın diplomasi yöntemleriyle halledilmesi tezine sadık kaldığına dair açıklamasını olumlu bir gelişme olarak nitelendirmekteyiz. K.Annan'ın, yürüttüğü göreve layık bir halef adayının acilen bulunması gerekmektedir.
Oluşmakta olan bu durum karşısında Suriye'de BM varlığının muhafaza edilmesi konusu özel bir önem kazanmaya başlamıştır. Suriye'deki BM Misyonunun karşılaşmakta olduğu tüm zorluklara rağmen bu Misyon, eskiden olduğu gibi hala da Suriye halkının ülkelerinin, tüm Suriyelilerin çıkarları doğrultusunda bağımsız ve demokratik bir şekilde gelişmesinin yollarını kendi başlarına belirleme sürecindeki haklı taleplerinin uluslararası düzeyde desteklenmesini sağlayan önemli bir unsurdur.
Tüm ortaklarımızı, çabalarımızın Suriye'deki şiddetin bir an önce sona erdirilmesi ve politik bir sürecin devreye alınmasının sağlanması amaçlarıyla Cenevre platformu bazında birleştirilmesine çağırmaktayız."