Rüşvet CIA belgesinde

Los Angeles Times Gazetesi, Bob kod adlı CIA yöneticisine dayanarak, Roger Tamraz'ın Özer Çiller'e rüşvet verdiğine ilişkin CIA raporu olduğunu yazdı. Bob'un, Clinton'ın eski danışmanı Sheila Heslin'le telefon görüşmesini yayınlayan gazete, Tamraz'ın Bakü-Ceyhan boru hattının yapımını alabilmek için, Özer Bey'e rüşvet verdiğini belirtti.

ABD Başkanı Bill Clinton'dan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'e kadar birçok liderin başını ağrıtan ‘Tamraz skandalı’na sürpriz bir şekilde Özer Çiller'in de adı karıştı. ABD'nin ciddi gazetelerinden ‘Los Angeles Times’ta yer alan bir haberde, Roger Tamraz'ın Özer Çiller'e rüşvet verdiğine ilişkin bir CIA raporunun bulunduğu öne sürüldü. Haber Los Angeles Times'ın, Los Angeles'ta 27 Eylül'de, Washington'da ise 29 Eylül'de yayınlanan nüshalarında iki kez çıktı ve İnternet'te de yer aldı.

Son aylarda araştırmaya dayalı haberleriyle dikkatleri çeken Los Angeles Times, ismini vermeyerek, kısaca ‘Bob’ kod adıyla söz ettiği üst düzey bir CIA yetkilisiyle, Beyaz Saray eski danışmanlarından, Güvenlik Konseyi'nin Orta Asya ve Hazar Denizi politikasından sorumlu uzmanı Bayan Sheila Heslin arasındaki bir telefon görüşmesini aktardı. Habere göre, bu görüşme sırasında ‘Bob’, Heslin'e, ‘‘Tamraz, Bakü-Ceyhan petrol hattına destek sağlamak amacıyla, dönemin Türkiye Başbakanı Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller'e rüşvet verdi. Buna ilişkin bir CIA raporu var’’ dedi.

TÜRKİYE İYİ TANIYOR

Karanlık ilişkilerin adamı Tamraz'ın Türkiye'ye olan ilgisi, 1992'ye uzanıyor. Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığı döneminde, Davos'taki toplantılar sırasında Ahmet Özal ve Lapis Holding yöneticileriyle tanışan Tamraz, Türkmenistan'da kurulan petrol şirketi Lapis Oil Capital Int.'e yüzde 34-40 dolayında ortak oldu. Ancak, şirkete karşı 7 milyon dolarlık taahhüdünü yerine getirmedi. Bu para Lapis Holding tarafından yatırıldı. Bu arada, Tamraz'ın sonradan batan, Lapis Holding'e bağlı TYT Bank'ı 80 milyar lira dolandırdığı, batmış bankadan aldığı kredi kartıyla da 2 milyar liralık alışveriş yaptığı ortaya çıktı.

Türk kamuoyu Tamraz adını ilk defa Ağustos 1995'te duydu. Karanlık işadamı, Hazar petrollerinin, Bakü-Ceyhan arasında kurulacak boru hattıyla akıtılması gündeme geldiğinde yeniden devreye girdi. Tamraz, Başkan Clinton ile görüştüğünü söyledi ve Bakü-Ceyhan için desteğini sağladığı izlenimini yarattı. 1995'te Ankara'ya gelen Tamraz, dönemin başbakanı Tansu Çiller ile görüşebilmek için aracılar kullandı. Bu aracıların içinde merhum Alparslan Türkeş ile Erol User de bulunuyordu. Tamraz, geçtiğimiz aylarda Gürcistan'da yakalandı, kısa süre gözaltından sonra bırakıldı.

Kibar hırsız

Lübnan asıllı 57 yaşındaki Amerikalı Roger Tamraz, Kahire doğumlu ve New York'ta yaşıyor. İngiltere'de Cambridge, Fransa'da Avrupa İşletme Enstitüsü ve ABD'de Harvard Üniversitesi'nde eğitim gören, salon adamı olarak tanınan Tamraz, meslek yaşamına Kidder Peabody isimli bankerlik şirketinde başladı.

1974 yılındaki petrol kriziyle şansı dönen Tamraz, Araplar'la ilişkilerini kullanarak, banka ve şirketler satın aldı. İlk şöhretini, başında bulunduğu ‘Lübnan el Maşrık’ bankasını batırıp zimmetine 200 milyon dolar geçirmekle yaptı. Tamraz'ın karıştığı mali operasyonların ne kadar kirli olduğu, BCCI adlı bankanın batışıyla anlaşıldı.

Tamraz'ın, uyuşturucu baronlarını, terör örgütlerini ve gizli servisleri finanse ettiği ortaya çıktı. Tamraz, 1980'li yıllarda Lübnan'da CIA muhbirliği de yaptı. 1990'lı yılların başında petrol işine ilgi duyan Tamraz, Hazar petrolleri işine karıştı.

CIA ajanının sözleri Heslin'i çok şaşırttı

ABD Senatosu Seçim Kampanyası Bağışlarını Soruşturma Komisyonu'nda 17 Eylül'de ifade veren Shelia Heslin, ABD Büyükelçiliği Müsteşarı'nın, kendisine gönderdiği raporda, ‘‘Tamraz'ın, ABD ile ilgili yanlış imaj yaratacak faaliyetlerde bulunduğunu’’ bildirdiğini anlatmıştı.

ABD Başkanı Clinton'un eski danışmanı olan Heslin, Tamraz'la ilgili soruşturmanın kilit tanığı olarak verdiği ifade dolayısıyla Komisyon üyesi tüm senatörler tarafından tebrik edilmişti. Heslin, ‘Bob’ kod adı ile anılan CIA ajanının ‘en çarpıcı’ olarak nitelendirdiği bir telefon konuşmasını şöyle aktarmıştı:

‘‘Bob'un beni arayıp, Tamraz'ın, Türkiye'nin kendisiyle aynı gemiye binmesi konusunda çok önemli gelişmeler sağladığını söylemesi, çok çarpıcıydı. Burada açıklayamayacağım bazı detayları da bana aktardı. Bu konuşma beni çok şaşırttı. Çünkü ben, Ankara'daki müsteşarımızla yani büyükelçiliğin ikinci adamı ile haftada bir kaç kez konuşuyordum. O bana devamlı olarak, Tamraz konusunda endişelerini bildiriyordu. Bana gönderdiği raporlar, Bob'un söylediklerinin tam aksiydi. Ankara Büyükelçiliği'mizdeki yetkililer bana gönderdikleri raporlarda, devamlı olarak Tamraz'ın Türkiye'de yaptıklarından çok rahatsız olduklarını vurguluyorlardı. Tamraz'ın ABD'nin Bakü-Ceyhan projesini desteklediği yolundaki yanlış sunuşları ve Türkiye'den boru hattı ile ilgili haklarını almak için yaptığı baskılardan endişe duyduklarını bildiriyorlar ve benden, bunun doğru olmadığına ilişkin bir telgraf göndermemi istiyorlardı.’’

Clinton’ı da zora soktu

ABD kamuoyu Tamraz'ı, Clinton'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Antony Lake'in, CIA başkan adaylığından çekilmesine kadar varan büyük bir skandalla tanıdı. Interpol'ün zimmetine para geçirmekten aradığı uluslararası dolandırıcı Tamraz'ın defalarca Beyaz Saray'da kabul edilmiş olması, Demokrat Parti'ye 177 bin dolar yardım yaptığının ortaya çıkması ve üstelik Clinton ve Başkan Yardımcısı Al Gore tarafından kabul edilmek için CIA'yı kullanmış olması, ABD'de bomba gibi patladı.