Ruslar geldi, turizm sektörü toparlanıyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2007 00:00
Bu yıl Türkiye’ye Rus turistlerin akın ettiğini söyleyen Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut, turizm sezonunun çok iyi geçtiğini dile getirdi.
Geçmiş dönemlere göre sektörde bir toparlanma olduğunu belirten Barut şöyle konuştu: "Yatak kapasitemiz daha fazla turisti ağırlamaya müsait. Bugün Türkiye 30 milyon turisti ağırlayabilecek kapasiteye sahip. Bu sene Ruslar çok geldi ancak kazanılmış pazarlarımızı korumamız gerekiyor. Almanya, Hollanda gibi ülkelerde mücadelemizi sürdüreceğiz. Tek bir pazara bağlanmak, ticari olarak doğru değil."
OTEL FİYATLARI DÜŞEBİLİR: TUROB Başkanı Timur Bayındır ise İstanbul’daki gelişmeler hakkında bilgi verdi. Son birkaç yıl içinde İstanbul’a 25 ile 30 bin yatağın daha geldiğini anlatan Bayındır, bu otellerin çoğunun Anadolu bölgesine inşa edildiğini vurguladı. Bu otellerin de gelişiyle, İstanbul’daki otel fiyatlarının düşmesinin beklenebileceğini anlatan Bayındır, "Oteller İstanbul’da müşteri kapma yarışı içine girecektir. Bunun sonucunda otel fiyatlarında bir miktar düşüş söz konusu olabilir. Ancak sektörün olumsuz etkilenmemesi için fiyatların düşmemesi gerekiyor" diye konuştu.
ANKARA’DAKİ OTELLERİN SU SORUNU VAR: Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Seçim Aydın da Ankara’daki susuzluk sorununa değindi. Ankara’da suların kesilmesi nedeniyle tüm otellerin çok zor durumda kaldığını anlatan Seçim Aydın, şöyle konuştu: "Tüm otellerin su depoları var ancak kesintiler 10 güne çıkınca çok sıkıntı çektik. Belediye, maalesef otellere su vermedi. Dışarıdaki ilçelerden tankerlerle su getirtmek zorunda kaldık. Her otel, bir tanker firmasıyla anlaştı. Artık tüm otellerin bir tankeri olacak."
Bu kur ile turizm yürümez
AHMET Barut 2007 ilk döneminde turizm sezonunun iyi bir başlangıç yapmamakla birlikte sonraki aylarda bu trendin tersine döndüğünü ve Türkiye’ye gelen turist sayısında önemli bir canlanma meydana geldiğini söyleyerek, "Bir sektörün yükselirken yükseliğini sürdürmek kolay. Ancak düşüşe geçen bir sektörü yeniden artıya dönüştürmek hiç de kolay değil. Bir kere turizmin en büyük sorunu düşük kur politikası. Euro 5 sene önceki, dolar da 6 sene öncesindeki değerinde. Aynı dönemde enflasyon yüzde 50’leri aşmış durumda. Bizim kazancımızın belirli bir bölümü döviz cinsinden. Giderimizin yüzde 100’ü ise YTL üzerinden. Aradaki enflasyon farkını nasıl dengeleyebiliriz. Bu kalitede bir hizmeti bu kadar düşük kar marjlarıyla vermemiz mümkün değil" dedi.
OTEL FİYATLARI DÜŞEBİLİR: TUROB Başkanı Timur Bayındır ise İstanbul’daki gelişmeler hakkında bilgi verdi. Son birkaç yıl içinde İstanbul’a 25 ile 30 bin yatağın daha geldiğini anlatan Bayındır, bu otellerin çoğunun Anadolu bölgesine inşa edildiğini vurguladı. Bu otellerin de gelişiyle, İstanbul’daki otel fiyatlarının düşmesinin beklenebileceğini anlatan Bayındır, "Oteller İstanbul’da müşteri kapma yarışı içine girecektir. Bunun sonucunda otel fiyatlarında bir miktar düşüş söz konusu olabilir. Ancak sektörün olumsuz etkilenmemesi için fiyatların düşmemesi gerekiyor" diye konuştu.
ANKARA’DAKİ OTELLERİN SU SORUNU VAR: Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Seçim Aydın da Ankara’daki susuzluk sorununa değindi. Ankara’da suların kesilmesi nedeniyle tüm otellerin çok zor durumda kaldığını anlatan Seçim Aydın, şöyle konuştu: "Tüm otellerin su depoları var ancak kesintiler 10 güne çıkınca çok sıkıntı çektik. Belediye, maalesef otellere su vermedi. Dışarıdaki ilçelerden tankerlerle su getirtmek zorunda kaldık. Her otel, bir tanker firmasıyla anlaştı. Artık tüm otellerin bir tankeri olacak."
Bu kur ile turizm yürümez
AHMET Barut 2007 ilk döneminde turizm sezonunun iyi bir başlangıç yapmamakla birlikte sonraki aylarda bu trendin tersine döndüğünü ve Türkiye’ye gelen turist sayısında önemli bir canlanma meydana geldiğini söyleyerek, "Bir sektörün yükselirken yükseliğini sürdürmek kolay. Ancak düşüşe geçen bir sektörü yeniden artıya dönüştürmek hiç de kolay değil. Bir kere turizmin en büyük sorunu düşük kur politikası. Euro 5 sene önceki, dolar da 6 sene öncesindeki değerinde. Aynı dönemde enflasyon yüzde 50’leri aşmış durumda. Bizim kazancımızın belirli bir bölümü döviz cinsinden. Giderimizin yüzde 100’ü ise YTL üzerinden. Aradaki enflasyon farkını nasıl dengeleyebiliriz. Bu kalitede bir hizmeti bu kadar düşük kar marjlarıyla vermemiz mümkün değil" dedi.