Güncelleme Tarihi:
Kimi kaynaklara göre 90 bin, bazı kaynaklara göre ise 30 bin askerin donarak şehit olduğu harekâta dair tartışmalar sürerken bu konuda yeni araştırmalar ve yaşananlara dair yeni detaylar da yayınlanıyor. İşte onlardan biri; Dr. Süleyman Tekir’in Kronik Kitap’tan çıkan ‘Beyaz Harp’ adlı kitabına göre Enver Paşa, Sarıkamış Harekâtı öncesi son planlamaları yapmak ve durumu yerinde görmek için Erzurum’a gelmişti.
Enver Paşa, Sarıkamış Harekâtını bizzat yönetmişti.
Aynı günlerde Rus Çarı 2. Nikolay da Rus askerlerinin durumunu görmek ve onları cesaretlendirmek için 13 Aralık’ta Tiflis’ten kalkan özel treniyle Kars’a ulaştı. Sonra da Sarıkamış’a geçip mevzilerdeki askerleri görmek istedi. Ancak komutanlar bu ziyaretin çok tehlikeli olacağını söylüyor, Çar’ı vazgeçirmeye çalışıyordu. Çünkü geçecekleri bölgede Türk keşif kollarının sürekli dolaştığı biliniyordu. Ancak Çar’ı ikna edemediler. Micingirt bölgesine doğru yola çıktılar.
SÜVARİLER EŞLİK ETTİ
Bu sıralarda Teğmen İsmail Hakkı komutasındaki seçkin müfreze de Rus savunma hatlarının gerisinde keşif ve gözetleme yapıyordu. Türk hatlarından 30 kilometre uzakta Rus bölgesindeydiler. Kıyafet ve teçhizatları bu tür operasyonlar için özel hazırlanmıştı. O gün öğleden sonra şık ve temiz üniformalar içindeki süvarilerin korumasında ilerleyen arabaları gördüler. Askerlerin üniformalarının temiz ve bakımlı olmasından cepheye yeni geldiklerini ve hiç savaşmadıklarını anladılar.
Aralarında yüksek rütbeli askerlerin de olduğu anlaşılıyordu. Arabadakilerin de ‘önemli’ insanlar oldukları belliydi. Gördüklerini raporlamak üzere not ettiler. Kesin emir almışlardı, kendilerini belli etmeyecekler, asla ateş etmeyecekler ve mecbur kalmadıkça çatışmaya girmeyeceklerdi. Onlar notlarını alırken, kafile de önlerinden gelip geçmişti.
RUS ASKERLERİ SÖYLEDİ
Ama o kafilenin savaşın kaderini değiştirecek kadar önemli olduğunu sonradan öğreneceklerdi. Zira kafilede özel hazırlanmış yüksek rütbeli subay üniforması içindeki kişi Rus Çarı Nikolay idi. Kafkas Ordusu komutanlarından Genel Mişlayevski, Kurmay Başkanı General Yudeniç ve Kolordu Komutanı General Bergman da yanındaydı. Cephedeki askerleri ziyaretten dönüyorlardı. Kısa süre sonra esir alınan Rus askerlerinden Çar’ın cephede olduğu öğrenildi. Esirin verdiği detaylarla Teğmen İsmail Hakkı’nın raporu karşılaştırılınca, o gün keşif kolunun önünde geçen kafilenin içinde Rus Çarı’nın da olduğu anlaşıldı ama iş işten geçmişti.
‘SAVAŞIN KADERİ DEĞİŞİRDİ’
Kitabın yazarı Dr. Süleyman Tekir, Hürriyet’e şu değerlendirmeyi yaptı: “Rus Çarı bu ziyaret sırasında esir düşmekten kıl payı kurtuldu. ‘Öyle olsaydı, böyle olsaydı’ kimi cümlelerin tarih disiplininde yeri yoktur. Ancak bazı olaylar karşısında böyle cümleler ister istemez ağzımızdan dökülüyor. Şayet böyle bir durum gerçekleşmiş olsaydı, savaş başlamadan bitebilirdi. Çar, tüm uyarılara rağmen askerini cesaretlendirmek için bu tehlikeyi göze almıştı.”
SAVAŞIN CİLVESİ
Mareşal Fevzi Çakmak da yıllar sonra bu olay için “Savaşın garip bir cilvesi” diyecektir.
SARIKAMIŞ’TA NELER OLDU?
Bundan tam 107 yıl önce, 22 Aralık 1914’te başlayıp 5 Ocak 1914’te biten Sarıkamış Harekâtı yenilgiyle sonuçlandı. Sarıkamış’ı kuşatmak için Allahuekber Dağları’ndan sevk edilen birliklerin önemli bir kısmı donarak şehit oldu. Kimi kaynaklarda 90 bin, kimi kaynaklarda 30 bin olarak gösterilen şehit sayısının ne kadar olduğu hâlâ tartışılıyor. Kars Valililği’nin resmi sayfasındaki “Sarıkamış Şehitleri” bölümünde ise “Yıl 1914… Yer Sarıkamış… Sarıkamış‘ta 60 bini donarak olmak üzere 78 bin şehit vermiştik” ifadeleri yer alıyor. Harekât, hazırlık ve plânlama açısından yetersiz olmakla eleştiriliyor. Bu yenilginin ardından Ruslar iki yıl içinde kademeli olarak Erzurum, Erzincan, Trabzon ve Rize’yi işgal etti.