Rum patriÄŸi anahtarı kaptı, Ermeni patriÄŸi Sultan Abdülmecid'e sığındı

Güncelleme Tarihi:

Rum patriği anahtarı kaptı, Ermeni patriği Sultan Abdülmecide sığındı
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 15, 2003 00:00

DoÄŸuÅŸ Kilisesi'nin kapısı 150 seneden beri Müslümanlar tarafından açılırken, Kudüs Rum PatriÄŸi Ä°rineos diÄŸer mezheplerin papazlarına fark ettirmeden kilidi deÄŸiÅŸtiriverdi.Hazreti Ä°sa'nın doÄŸduÄŸu yer olan Beytülláhim ÅŸehrindeki DoÄŸuÅŸ Kilisesi'nde bugünlerde bir ‘‘anahtar kavgası’’ yaÅŸanıyor. Kilisenin kapısı Hristiyanlar'ın birbirlerini yemelerini önlemek için Sultan Abdülmecid'in verdiÄŸi bir fermanla 150 seneden beri Müslümanlar tarafından açılırken, Kudüs Rum PatriÄŸi diÄŸer mezheplerin papazlarına farkettirmeden kilidi deÄŸiÅŸtiriverdi ve kıyamet koptu. Kudüs Ermeni PatriÄŸi Torkom Manukyan, Filistin Devlet BaÅŸkanı Yaser Arafat'a bir mektup yazarak anahtarların Rum patriÄŸinden alınmasını, Abdülmecid'in fermanının yeniden uygulamaya konmasını, yani kapının eskiden olduÄŸu gibi Müslümanlar tarafından açılmasını istedi. Ä°ÅŸte, sahip olmamıza raÄŸmen bir türlü farkedemediÄŸimiz ‘‘imparatorluk mirası’’mızı bizlere hatırlatacak mükemmel bir örnek...Ä°SRAÄ°L, Hamas'ı ortadan kaldırmak için Gazze'de kanlı bir operasyona giriÅŸip genç-yaÅŸlı demeden hemen herkesi hedef alırken, Kudüs'e yarım saat mesafedeki Beytülláhim ÅŸehrinde de bir baÅŸka mücadele, bir 'anahtar kavgası' yaÅŸanıyor.Bu, aslında karı koca didiÅŸmesini hatırlatan ama bizi yakından ilgilendiren bir kavga... Hani karı koca birbirine girer, erkek evi terkedip gidince kadın kilidi deÄŸiÅŸtirir, kocanın gelip eÅŸyalarını almasına müsaade etmez ve adamcağız etrafa ÅŸikáyete baÅŸlar ya, iÅŸte böyle bir didiÅŸme...ÇekiÅŸmenin tarafları, Ä°srail ve Filistin'deki Hristiyan cemaatin ruhani liderleri: Rum Ortodoks ve Ermeni Patrikleri ile kutsal topraklardaki Katolikler'in en yüksek rütbeli papazı. Arabulucu rolünde Filistin Devlet BaÅŸkanı Yaser Arafat, en tepede de Osmanlı hükümdarı Sultan Abdülmecid'in gölgesi var.Kavganın sebebi ise, Hazreti Ä°sa'nın doÄŸduÄŸu yer olduÄŸuna inanılan maÄŸaranın üzerinde bulunan ve Hristiyan mezheplerinin bir türlü paylaÅŸamadıkları Beytülláhim'deki DoÄŸuÅŸ Kilisesi'nin anahtarları... Kilisenin kapısı Sultan Abdülmecid'in Hristiyanlar'ın birbirlerini yemelerini önlemek için verdiÄŸi bir fermanla 150 seneden beri Müslümanlar tarafından açılırken, Kudüs Rum PatriÄŸi diÄŸer mezheplerin papazlarına farkettirmeden kilidi deÄŸiÅŸtirdi ve kıyamet koptu! Filistin Devlet BaÅŸkanı Yaser Arafat'a bir mektup yazan Kudüs Ermeni PatriÄŸi, anahtarların Ortodoks PatriÄŸi'nden alınmasını ve kapının eskiden olduÄŸu gibi Müslümanlar tarafından açılmasını istiyor.Ä°ÅŸte, Kudüs'te asırlar boyu yaÅŸanan bu 'anahtar' kavgasının günümüze kadar uzanan garip ve de eÄŸlenceli öyküsü:DoÄŸuÅŸ Kilisesi'nin anahtarını elinde bulundurup kapıyı açma yetkisi, 1520'lerde Kanuni Sultan Süleyman tarafından Katolik papazlara verilmiÅŸti. Yetki, 1630'larda Rum Ortodokslar'a devredildi ve kilisenin kapısını 1850'lere kadar her sabah Ortodokslar açtılar.1850'lerde Rusya devreye girdi ve Çar Birinci Nikola, Osmanlı Devleti'nin başını uzun müddet aÄŸrıtacak olan 'Mubarek Makamlar Meselesi'ni ortaya attı. Çar, Kudüs'teki kutsal mekánların idaresinin Rusya'ya ait bulunmasını istiyor ve Osmanlı topraklarındaki Hristiyan teb'anın koruyucusu olmayı talep ediyordu.O devirde Katolik dünyasının koruyuculuÄŸuna soyunan Fransa'nın da iÅŸe karışıp anahtarların eskiden olduÄŸu gibi Katolikler'e verilmesi için Osmanlı tarafına baskı yapması üzerine bunalan zamanın hükümdarı Sultan Abdülmecid, mükemmel bir çözüm buldu: 1852'de kilisenin kapısındaki kilidi deÄŸiÅŸtirtti ve bir fermanla anahtarın papazlarda deÄŸil, Beytülláhim'in önde gelen bir Müslüman ailesinde bulunmasını emretti. Aynı iÅŸi daha sonra Kudüs'teki Kıyamet Kilisesi'nde de yaptı, bu kilisenin anahtarları da Müslümanlar'a verildi. Her iki mabedin kapısı, tam 150 sene boyunca her sabah Müslümanlar tarafından açıldı ve didiÅŸmekten yorulan Hristiyanlar da rahat ettiler.Derken 2002 AÄŸustos'una gelindi ve siláhlı bir Filistinli grup DoÄŸuÅŸ Kilisesi'ne sığındı. Ä°srail kuvvetleri ile siláhlı çatışmaya girdiler ve kilise ancak birkaç haftada boÅŸaltılabildi. Çatışmalar sona erince Kudüs Rum PatriÄŸi Birinci Ä°rineos uyanıklık etti ve kaÅŸla göz arasında kilisenin kapısındaki kilidi deÄŸiÅŸtirip yeni anahtarı cebine atıverdi. Böylelikle kapının Müslümanlar tarafından açılması geleneÄŸi son buluyor, kilisenin giriÅŸ-çıkışları Ortodokslar'ın kontrolüne geçiyor, yani Hazreti Ä°sa'nın doÄŸduÄŸu mekána hizmet etmenin sevabı sadece Ortodokslar'a ait oluyordu.Kudüs Ermeni PatriÄŸi Torkom Manukyan, geçtiÄŸimiz 12 Mayıs günü Filistin Devlet BaÅŸkanı Yaser Arafat'a bir mektup gönderdi. Manukyan, Rum PatriÄŸi Ä°rineos'u ÅŸikáyet ediyor, 'statükonun korunmasını', yani Sultan Abdülmecid'in 1852 tarihli fermanının yeniden uygulanmasını istiyordu. 'Fermanda Beytülláhim Kilisesi'nin kapısı ile ilgili uygulamaların hiçbir ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilmeyeceÄŸi yazılıydı. Filistin KurtuluÅŸ Örgütü ile Kutsal mekánların yöneticileri arasında 15 Åžubat 2000 günü imzalanan andlaÅŸmanın dördüncü maddesi de bunun böyle olmasını öngörüyordu' diyen Manukyan, Yaser Arafat'tan Rum patriÄŸinin elindeki anahtarların alınmasını ve kilisenin kapısının eskiden olduÄŸu gibi yine Müslümanlar tarafından açılmasını talep ediyordu. Mektubu kutsal topraklardaki Katolikler'in ruhani lideri Giovanni Battistelli de Manukyan ile beraber imzaladı ve her ikisi de ÅŸimdi Arafat'tan cevap bekliyorlar.Ben, Beytülláhim'de bugünlerde yeniden yaÅŸanan anahtar kavgasını, oraları en iyi bilen Türk gazetecilerden biri olan dostum Sefer Turan'dan öğrendim ve yazışmaların örneklerini de ondan aldım. Sahip olmamıza raÄŸmen bir türlü farkedemediÄŸimiz 'imparatorluk mirası'mızı hatırlamamız için bundan daha mükemmel bir örneÄŸi, zannedersem arasak da bulamayız.Türkçe’nin üstadı, anahtar kavgasını anlatıyor'Zeytindağı', Birinci Dünya Savaşı'nı Cemal PaÅŸa'nın yaveri olarak OrtadoÄŸu'da geçiren Falih Rıfkı'nın, yani sonraki senelerin meÅŸhur gazetecisi Falih Rıfkı Atay'ın savaÅŸ hatıralarıdır ve hem Türkçe, hem de fikir şáheseridir. Kudüs'te, Filistin'de ve Sina Çölü'nde uÄŸradığımız yenilgileri 'Zeytindağı' kadar acı ama gerçek biçimde anlatan bir baÅŸka eser Türk Edebiyatı'nda ve Türk tarihinde mevcut deÄŸildir.Falih Rıfkı, 'Kamame' yani 'Kıyamet' ve 'DoÄŸuÅŸ' kiliselerinin anahtar bahsini bakın nasıl anlatıyor:'...Zeytindağı'nın tepesindeyim. Lut denizine ve Gerek daÄŸlarına bakıyorum. Daha ötede Kızıldeniz'in bütün sol kıyısı, Hicaz ve Yemen var. Başımı çevirdiÄŸim zaman Kamame Kilisesi'nin kubbesi gözüme batıyor; burası Filistin'dir. Daha aÅŸağıda Lübnan var, Suriye var. Bir taraftan SüveyÅŸ Kanalı'na, öbür taraftan Basra Körfezi'ne kadar çöller, ÅŸehirler ve hepsinin üstünde bizim bayrağımız! Ben bu hudutsuz imparatorluÄŸun çocuÄŸuyum....Kamame Kilisesi'nin Hristiyan milletler arasında taksim edilmiÅŸ olduÄŸunu bilirsiniz, içerisinin her parçası ve bütün kilisenin her hizmeti bir baÅŸka cemaatindir. Bu cemaatler yalnız anahtarı pay edememiÅŸlerdi. Onun için Kamame'nin anahtarı bir hocanın elindedir. Bütün bu kıt'alarda biz iÅŸte bu hocanın vazifesini yapıyoruz: Ticaret, kültür, çiftçilik, sanayi, binalar, herÅŸey Araplar'ın veya diÄŸer devletlerindir. Yalnız jandarma bizim idi; jandarma bile deÄŸil, jandarmanın esvabı....Ä°sa'nın mezarı, üstünü temizlemenin sevabı pay edilemediÄŸi için toz toprak içindedir. Ä°pi koparak düşen çanı hiç kimse kaldırıp yerine takamaz. Beytülláhim Kilisesi de böyle idi: Enver PaÅŸa kilise camlarının niçin kırık bırakıldığını sorduÄŸu zaman, masraf etmek sevabını milletlerin paylaÅŸamadığını ve her teÅŸebbüsün arkasından kan ve kavga çıktığını söylemiÅŸlerdi. BaÅŸkumandan, kiliseyi bir jandarma müfrezesi ile sardırdı ve kilisenin pencerelerine yeni camlar ancak öyle takılabildi.Kamame Kilisesi'nin en büyük günü ateÅŸ günüdür: Ä°sa'nın ruhunun göke çıktığı gün! Karargáh gençleri, hepimiz, bu büyük günü görmeÄŸe karar vermiÅŸtik. ...Evvelá tıknaz bir hoca efendi, anahtar bekçisi ile selámlaÅŸtık....Ä°sa'nın ruhu, eÄŸer bugün içinden çıkmış olduÄŸu yere inerek bu sahneyi görseydi, kimbilir patriklerini hangi oduna çakardı? Daha biz arabamıza binmeden, kilise kapısının dışında sönmüş mumların ilk piyasası kuruluyor ve Müslüman hoca kilise kapısını kapamak için anahtarını hazırlıyordu...'Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!