Güncelleme Tarihi:
RESOLUTIONS
Todd Terry/EMI Music
Seksenli yıllarda epey dinlenen house müziğin babalarından ‘‘Godfather’’ lakaplı Todd Terry'den herkesi şaşırtacak yeni bir albüm ‘Resolution’. ‘‘Everything But The Girl’’ grubunun listelerden uzun süre inmeyen ‘‘Missing’’ parçasına yaptığı yepyeni remiksle ortalığı birbirine katan Todd Terry, etkileri ülkemizde de görülen ama asıl saltanatını İngiltere’de süren ‘‘club’’ kültürünün ortaya çıkmasında en çok katkısı bulunan isimlerden biri.
David Morales ile birlikte dünyanın en çok tanınan DJ'yi olan Todd Terry, DJ'lerin kendi başlarına yeni bir tür sanatçı olarak algılanmasında da büyük rol oynadı. Terry’nin son albümünü övgüyle karşılayan müzik eleştirmenleri onun bu albümle tüm DJ'lere meydan okuduğunu söylüyor. Hattta Terry için ‘‘Todd Terry İngiliz DJ'lere savaş açtı’’ şeklinde yorumlar yapanlar bile var.
90'ların ikinci yarısında gündeme gelen ve kulüpleri etkisi altına alan ‘‘drum'n'bass’’ müziğe de el atan Terry'nin bu albümü 14 parçadan oluşuyor. Ağırlıklı olarak hızlı ritimli drum'n'bass parçaların bir araya geldiği ‘‘Resolutions’’ı dans, elektronik ve hip-hop gibi müzik türleriyle ilgilenen herkese öneriyoruz.
CARMINE MEO
Emma Shaplin/EMI Music
Hatırlarsanız bizim buralarda geçen yıl sıkı bir Emma Shaplin rüzgarı esmişti. Tüm radyo istasyonlarını ve kaset satıcılarını kendine aşık eden Emma Shaplin'in ‘‘Spente Le Stelle’’ isimli şarkısı operanın O'sunu duymaya dayanamayanları bile mest etmişti.
Emma Shaplin'in daha piyasaya çıktğı ilk ayda 1.5 milyon kopya satarak platin barajını aşan bu ilk albümü ‘‘Carmine Meo’’ yeniden piyasaya sürüldü. Tabii albüme birkaç yeni parça da eklenerek. yeni parçaların da eskilerle aynı tarz olduğunu belirtelim. Ola ki Emma Shaplin'in adını duymayanlardansanız hatırlatalım, kendileri ‘‘operayı halka sevdiren genç ve güzel diva’’ ve ‘‘geleceğin Maria Callas’ı’’ gibi sıfatlarla lanse edildi.
Klasik müzik çevrelerinden ziyade pop müzik sevenleri büyüleyen Fransız Emma Shaplin okulda arkadaşları çocuk şarkıları söylerken Mozart söyleyerek müziğe başlamış. Bir hard-rock grubunda da şarkı söyleyen şarkıcı, modellik, hosteslik ve telefon operatörlüğü yaparak biriktirdiği parayla şan derslere alarak kendini yetiştirmiş. Shaplin dokuz parçadan oluşan bu ilk albümünde, Petrarch ve Dante'nin dili olan ve yüzyıllardır konuşulmayan 14. yüzyıl İtalyancası ve Latince şakıyor.
EUPHORIA
Def Leppard/Universal Music
Def Leppard, Türkiye'de, dünyada olduğu gibi, 1987 tarihli Hysteria albümüyle tanındı. Bu albüm şimdiye dek 12,5 milyon sattı ve hala da satıyor. Heavy-metal fırtınasının hakim olduğu bir dönemde, melodik şarkıları, neşeli nakaratları, kabul edilebilir desibeldeki gitar tonları ve solistleri Joe Eliot'un yumuşak sesiyle hafif bir meltem olarak esmişlerdi. Def Leppard, sound'ları dışında da diğer gruplardan ayrılıyordu. Birçok grup her albümde kadrolarını değiştirirken onların sağlam bir arakadaşlığı vardı. Hatta davulcuları bir trafik kazasında tek kolunu yitirmesine rağmen kadroyu korudular. Davulcu yerine davul setini değiştirerek yollarına devam ettiler. Ancak inatçı kader, gitaristlerine dünya değiştirterek kadrodu zorunlu bir değişikliğe neden oldu. Grup Histeria'dan sonra 1992'ye kadar sesiz kaldı. Adrenalize iyi bir albümdü ama zaman değişmiş, Def Leppard müzik dünyasındaki yerini yitirmişti. Retro Active (1993), Vault'tan (1995) sonra son olarak 1996'da Slang'le duyduk Def Leppard'ı.
Def Leppard, 1999 tarihli, Euphodria albümüyle özüne dönüyor. Elektroniğin müziğe hükmettiği, her gün yeni bir müzik türünün ortaya çıktığı bu günlerde, başı dönen aklı karışan ve eski güzel günleri özleyenlere tavsiye edilir.