Güncelleme Tarihi:
24 YIL ÖNCE YAPILMIŞ
Yıkılan binanın bulunduğu Sütlüce Mahallesi, Beyoğlu’nun Haliç sınırını oluşturuyor. Mahalle eskiden gecekondularla doluyken, Haliç’in temizlenmesinden sonra, özellikle İmrahor Caddesi’nin çehresi değişti. Üniversiteler, okullar, Miniatürk, yürüyüş alanlarıyla mahalledeki arsaların değeri arttı. Bu durum bir inşaat döngüsünü de beraberinde getirdi.
Hürriyet, yıkılan kaçak binanın 13 yıl önceki fotoğrafını buldu. Belediye kayıtlarına göre 1994'te yapılan binanın 2005'te üç katlı olduğu görülüyor. 24 yıllık bina yıkılırken dört katlıydı.
İmrahor Caddesi’nde geçtiğimiz aylarda başlayan inşaat çalışması, hemen üstteki Fuadiye Sokak sakinlerini rahatsız etti. Zira binaların bir çoğu temelsiz yapılmıştı. Temel kazma çalışmaları derinlere indikçe, üstteki binalarda çatlaklar oluştu. Çatlayan binalardan biri de Emin Ertürk ve ailesinin sahip olduğu 4 katlı apartmandı. 1994 yılında yapılan bina kaçaktı ve neredeyse hiç temeli yoktu. Yaklaşık 20 gün önce binada çatlaklar oluştu. Mehmet Ertürk gidip inşaatı yapanlarla görüştü. Binasında çatlaklar oluştuğunu söyledi. Ancak kendi iddiasına göre kimse ilgilenmedi. Anneleri o binada yaşıyordu.
TOPRAK SU GİBİ AKTI
İstanbul’u vuran sağanak yağmurda bile iş makinesi durmadı. Dün saat 08.00 sıralarında binanın yanındaki su tahliye boruları çatlayınca, hiçbir eşyalarını almadan binadan çıktılar. Sadece birkaç saat sonra istinat duvarı çöktü. Bir iş makinesi altında kaldı. Toprak su gibi aktı. Ertürk ailesinin sahibi olduğu temelsiz binanın altı boşaldı. Saat 10.00 sıralarında ise büyük bir parça toprak daha kaydı ve binanın bir tarafı boşlukta asılı kaldı. İtfaiye ve sağlık ekipleri İmrahor Caddesi’ne sevk edildi. Ancak binanın yıkılmasını beklemekten başka yapacak bir şey yoktu. Çevrede önlem alındı, vatandaşlar uzaklaştırıldı.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da binayı görmek için olay yerine geldi. Bu sırada boşaltılan 3 evin sahiplerinden tepki gördü. Demircan yaptığı açıklamada, “3 binada tehlike yaşıyoruz. 1994’te yapılmış, ruhsatı, iskanı olmayan bir bina, yoğun yağmurlardan dolayı istinat duvarının yıkılmasından sonra büyük bir tehlike yaşıyor” dedi.
Apartman saat 12.15’te büyük bir gürültüyle çöktü. Bu sırada neredeyse tüm televizyonlar canlı yayındaydı. Binanın yıkılmasının ardından Demircan, evi yıkılan ve tehdit altında olan ev sahipleriyle görüştükten sonra şu açıklamayı yaptı: “Sevindiğimiz tek şey, can kaybı olmadı ve kimse yaralanmadı. Teknik raporları çıktıkça neden olduğunu izah etmiş olacağız. Bizim önümüzde doğrudan ilgilendiğimiz 3, dolaylı olarak ilgilendiğimiz 6 bina var. Bu binalardan birisi çöktü. 3 binada yaşayan toplam 29 aileyi otellere yerleştirdik. Detayları süreç içerisinde sizlerle paylaşacağız.”
ARDA: BİZİMLE ALAKASI YOK
“Emlak Haber”in 29 Ocak 2017 tarihli haberine göre, Arda Turan 4 milyon dolara aldığı arsa üzerine otel yapmak istiyordu. Daha sonra, Haliç ve Bilgi üniversitelerinin bulunduğu bölgedeki ihtiyacı göz önünde tutarak öğrenci yurdu yapmaya karar verdiği bildirildi.
İnşaat çalışmasının yanındaki otelin sahibi Şükran Aral, olayda kendilerinin de büyük zarar gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Bizim binamız 50 odalı butik otel olacak, kafe olacak. Yandaki inşaat da öğrenci yurdu olacaktı. Arda Turan’ın inşaatı orası. Kendisi de geçtiğimiz hafta gelip kontrol etmişti. Konuşmuştuk. Biz Cuma günü kafe ve oteli açacaktık ama bizim binamızı da mühürlediler. Zeminden dört kat aşağı iniyorlar orada. Yukarıdaki bir binanın sahipleri şikâyetçi olmuş. Binalarının 10 santimetre açıldığını söylemişler. Bina sahibimiz de bizim alana girmesinler diye ihtar çekmişti.”
Arda Turan olayla ilgili Hürriyet’e şu açıklamada bulundu: ‘Araziyle ilgili yapılan tüm işlemler yasalara uygundur. Ruhsatlarımız da hukuksuz en ufak bir şey yoktur. Oraya yapacağım projeyle yıkılan binanın hiçbir alakası yok. Çalıştığımız inşaat şirketiyle de konuştuk. Bina yağan yağmur sonrası yıkılan istimlak duvarı yüzünden çökmüştür. Bu konuyla ilgili sevindiğim tek nokta kimseye bir zarar gelmemesidir.’
Bina sahibinin kendisini uyardığı iddiasıyla ilgili ise ‘Ben o kişiyle hayatım boyunca karşılaşmadım” dedi.
‘RİSKLİLERE DE İMAR AFFI’
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Ali Hacıalioğlu, imar affının tüm binalara verildiğini, bunun büyük bir risk taşıdığını söyledi. Ali Hacıalioğlu, “İmar affı kaçağı olan, projeye aykırı olan ya da kaçak tüm binalar için getirildi. Bina güvenliği test edilmeden bu başvurular alınıyor. İstanbul’da tapu sorunu olan çok bina var. Denetimsiz yapıdan güvenli olmasını nasıl beklersiniz. Bu yapıların tamamı risktir” dedi.
TMMOB: BU OLAYLARA DAHA SIK RASTLANACAK
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Tuna, Sütlüce’de 1994 yılında yapılan, ruhsatsız ve iskansı binanın, arka tarafında kontrolsüz yapılan hafriyat çalışmasında gerekli önlemler alınmayınca aşırı yağmurun tetiklemesiyle altındaki toprağın kayarak yıkıldığını söyledi. Nusret Tuna, binanın yıkılmasıyla ilgili şu tespitlerde bulundu: “Bir yerde inşaatı faaliyeti yapılıyor, yandaki bina çatladı deniliyor. Bu olay sürekli yaşanıyor. Çünkü mühendislik ve teknik değerlere önem verilmiyor. Ayrıca son günlerdeki yapı ruhsatlarındaki mühendis ve mimarların ıslak imzalarının istenmeyip kaldırılması sonucu bu olaylara daha çok rastlanacak. Eğer mühendislik önlemleri alınarak inşaata başlansaydı, böyle bir olay yaşanmazdı. “ ( Fatma AKSU/İSTANBUL)