Ruhsal sorunlar kalıtımsal olabilir
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2004 21:29
Prof. Dr. Aysel Ekşi, 6-12 yaşları arasındaki çocukların ciddi ruhsal sorunlarının, genetik olarak soydan gelen bazı ciddi rahatsızlıklardan kaynaklanabileceğini söyledi. International Hospital tarafından kurulan ‘‘Gençlik Sorunları Merkezi’’nde rehber öğretmenlere yönelik düzenlenen seminerde konuşan Prof. Dr. Ekşi, ailelerin, intihardan söz eden çocuklarına karşı özellikle hassas davranmaları gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Ekşi, ‘‘İntihar sözü ve intihar arasında istatistiksel olarak çok önemli bağlantı var. Çocuk intihardan çok sık söz ediyorsa, telaşa kapılmadan önlem almak gerekiyor’’ dedi. Prof. Dr. Ekşi, ABD'deki gençlerde intihar vakalarının son 15 yıla oranla iki kat arttığını belirterek, tüm dünyadaki gençlerde büyük karamsarlık ve sorunların söz konusu olduğunu söyledi.
AİLENİN YAKLAŞIMI
Çocukta bu sorunların ortaya çıkmasının nedeninin, ailede psikoz, ciddi sorunlar veya uzun süredir devam eden aile sorunundan kaynaklanabileceğini belirten Prof. Dr. Ekşi, ‘‘Ailede genel anlamda sağlıksız yaklaşım, davranış ve tutumlar ile soydan gelen bazı ciddi rahatsızlıklar da çocuğu etkiliyor olabilir’’ dedi.
Prof. Dr. Ekşi, gençlerde karşılaşılan sorunların aşırı depresyon, içe kapanma veya psikiyatrik sorunların yanı sıra, ailenin reddeden yaklaşımından, normal işlevlerini yerine getirememesinden ya da çocuktaki genetik bir ruh hastalığından da kaynaklanabileceğini söyledi.
Ergenlik döneminin psikolojik sorunları
Prof. Dr. Aysel Ekşi, ergenlik çağındaki gençlerde karşılaşılan ciddi psikolojik sorunların belirtilerini ise şöyle sıraladı:
-Çocukluğa özgü davranışlara kaçış ve yetişkin dünyasına uyum için gerekli davranışlardan kaçınma,
-Kendi üzerindeki aşırı kontrolü geçici bir zaman için bile gevşetememe.
-Son derece katı ve esneklikten yoksun davranışlar, kurallar.
-Din uğruna dünya zevklerinden tamamen vazgeçme.
-Sosyal ilişkilerde sürekli problem veya içinde yaşadığı koşullara uygun düşmeyen sosyal ilişkiler.
- Aile bireyleriyle, gerçeğe uygun düşmeyecek düzeyde ve yoğunlukta çatışma, karşı gelme.
-Gerçekleri değerlendirme yetisinde bozulma.
-Öğrenme, çalışma, sevme ve topluma uyum konusunda yetersizlik.
-Geleceğe bakışının veya değerlendirmesinin gerçekçi olmaması.
- İleri düzeyde karamsarlık, tamamen içe kapanma, kendini ve geleceği olduğundan çok kötü ve olumsuz değerlendirme.
-intihardan düşünme veya intihar girişimi.
Karamsarlık dünya gençlerinde de yaygın
Sadece Türkiye değil, tüm dünya gençlerinin büyük bir karamsarlık ve büyüt sorunlarla karşı karşıya olduklarını belirten Prof. Dr. Aysel Ekşi, şunları söyledi:
‘‘Örneğin bazı ülkelerde genç sorunlarının başında şiddet geliyor ve şiddet nedeniyle dünyada günde 1424 genç ölüyor. Gençlerin gözünde ideal ülke haline gelen ABD'de son 15 yıldır gençler arasında silahla başkasını öldürme oranı, tüm diğer sanayileşmiş ülkelerde meydana gelenlerden daha fazla. Silahla kendini öldürme, yani intihar da diğer sanayileşmiş ülke gençlerinde görülenin 11 katı kadar.’’
Prof. Dr. Ekşi, gençlerde intihar vakalarının, Avrupa genelinde 15 yıl önceye göre iki misli artmasına rağmen, son yıllarda Avusturya, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, Danimarka, Portekiz, İngiltere ve İsveç'teki intihar oranlarında belirgin düşüşün gözlendiğini söyledi.
Çok sayıda gençte depresif eğilimlerin oluşmasının, uzmanların ilgisini anne-babaların uygunsuz bireylerle yaptığı evliliklere çektiğini belirten Prof. Dr. Ekşi, düşük sosyo-ekonomik statünün de depresyon riskini artırdığını vurguladı.
Alarm veren davranışlar
-Aşırı içe kapanma
- İnsanlarla ilişki kurmada bozukluk
-Depresyon, keder.
- Kendine veya başkasına zarar veren davranışlar.
-Aşırı kayıtsızlık
-Aşırı ve gereksiz korkular, fobiler
- Cinsel konularla gereğinden fazla ilgilenme.
-Aşırı rejim yapma ve kiloyla uğraşma
-Öğrenme-çalışmada tam başarısızlık
-Anti-sosyal davranışlar
-Alkol, uyuşturucu madde kullanma
-İnsana, eşya ve hayvana zalim davranış
AİLENİN YAKLAŞIMI
Çocukta bu sorunların ortaya çıkmasının nedeninin, ailede psikoz, ciddi sorunlar veya uzun süredir devam eden aile sorunundan kaynaklanabileceğini belirten Prof. Dr. Ekşi, ‘‘Ailede genel anlamda sağlıksız yaklaşım, davranış ve tutumlar ile soydan gelen bazı ciddi rahatsızlıklar da çocuğu etkiliyor olabilir’’ dedi.
Prof. Dr. Ekşi, gençlerde karşılaşılan sorunların aşırı depresyon, içe kapanma veya psikiyatrik sorunların yanı sıra, ailenin reddeden yaklaşımından, normal işlevlerini yerine getirememesinden ya da çocuktaki genetik bir ruh hastalığından da kaynaklanabileceğini söyledi.
Ergenlik döneminin psikolojik sorunları
Prof. Dr. Aysel Ekşi, ergenlik çağındaki gençlerde karşılaşılan ciddi psikolojik sorunların belirtilerini ise şöyle sıraladı:
-Çocukluğa özgü davranışlara kaçış ve yetişkin dünyasına uyum için gerekli davranışlardan kaçınma,
-Kendi üzerindeki aşırı kontrolü geçici bir zaman için bile gevşetememe.
-Son derece katı ve esneklikten yoksun davranışlar, kurallar.
-Din uğruna dünya zevklerinden tamamen vazgeçme.
-Sosyal ilişkilerde sürekli problem veya içinde yaşadığı koşullara uygun düşmeyen sosyal ilişkiler.
- Aile bireyleriyle, gerçeğe uygun düşmeyecek düzeyde ve yoğunlukta çatışma, karşı gelme.
-Gerçekleri değerlendirme yetisinde bozulma.
-Öğrenme, çalışma, sevme ve topluma uyum konusunda yetersizlik.
-Geleceğe bakışının veya değerlendirmesinin gerçekçi olmaması.
- İleri düzeyde karamsarlık, tamamen içe kapanma, kendini ve geleceği olduğundan çok kötü ve olumsuz değerlendirme.
-intihardan düşünme veya intihar girişimi.
Karamsarlık dünya gençlerinde de yaygın
Sadece Türkiye değil, tüm dünya gençlerinin büyük bir karamsarlık ve büyüt sorunlarla karşı karşıya olduklarını belirten Prof. Dr. Aysel Ekşi, şunları söyledi:
‘‘Örneğin bazı ülkelerde genç sorunlarının başında şiddet geliyor ve şiddet nedeniyle dünyada günde 1424 genç ölüyor. Gençlerin gözünde ideal ülke haline gelen ABD'de son 15 yıldır gençler arasında silahla başkasını öldürme oranı, tüm diğer sanayileşmiş ülkelerde meydana gelenlerden daha fazla. Silahla kendini öldürme, yani intihar da diğer sanayileşmiş ülke gençlerinde görülenin 11 katı kadar.’’
Prof. Dr. Ekşi, gençlerde intihar vakalarının, Avrupa genelinde 15 yıl önceye göre iki misli artmasına rağmen, son yıllarda Avusturya, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, Danimarka, Portekiz, İngiltere ve İsveç'teki intihar oranlarında belirgin düşüşün gözlendiğini söyledi.
Çok sayıda gençte depresif eğilimlerin oluşmasının, uzmanların ilgisini anne-babaların uygunsuz bireylerle yaptığı evliliklere çektiğini belirten Prof. Dr. Ekşi, düşük sosyo-ekonomik statünün de depresyon riskini artırdığını vurguladı.
Alarm veren davranışlar
-Aşırı içe kapanma
- İnsanlarla ilişki kurmada bozukluk
-Depresyon, keder.
- Kendine veya başkasına zarar veren davranışlar.
-Aşırı kayıtsızlık
-Aşırı ve gereksiz korkular, fobiler
- Cinsel konularla gereğinden fazla ilgilenme.
-Aşırı rejim yapma ve kiloyla uğraşma
-Öğrenme-çalışmada tam başarısızlık
-Anti-sosyal davranışlar
-Alkol, uyuşturucu madde kullanma
-İnsana, eşya ve hayvana zalim davranış