Güncelleme Tarihi:
Trakatellis ve Ortodoks kilisesinden metropolit Emmanuel, Fener Rum Patrikhanesi ile AP Hıristiyan Demokratlar-Avrupa Demokratları Grubu'nca Hilton Oteli'nde gerçekleştirilen konferansın sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenledi.
Emmanuel, konferansın Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin başlamasından 2 hafta sonra yapıldığına işaret ederek, “Artık iyi yeni potansiyel üyelerimiz var. Bunlardan birisi Türkiye, diğeri de Hırvatistan. Defalarca vurgu yaptığımız üzere, Türkiye'nin geleceği Avrupa ile birlikte olmalıdır” diye konuştu.
AP Başkan Yardımcısı Trakatellis de bir gazetecinin, “İki gündür gerçeklik ve din konusu tartışılıyor. Son gerçek tanrıdır. Bu konuda ne diyeceksiniz?” şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:“Gerçek insanları özgürleştirir. Gerçekle diyaloga girersiniz. Biz gerçeğin sahibi olduğumuzu iddia etmiyoruz, ama diyaloga girmek istiyoruz. AB toplumlarının gerçek bütünleşmesini istiyoruz. Bu bir ihtiyaçtır. Bu değerlerin bir kısmını bu toplantıda ele aldık.
Bu Türkiye'de yapıldı diye, Türkiye odaklı bir toplantı değil. Avrupa genişliyor. Şimdi de Türkiye ve Hırvatistan'ın üyeliği konuşuluyor. Önemli olan bizlerin, gerçeğe, hoşgörüye ve başka kültürlere karşı saygı üzerine dayalı toplum oluşturmamız.”
“ORTAK ÇÖZÜMLER BULUNMASINI İSTİYORUZ”
Metropolit Emmanuel ise “Türk medyasında konferansın ilk gününde ele alınan başlıklardan sadece 'ekümenik' konusu yer aldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, “konferansta sadece ekümenik konusunun ele alınmadığını, birçok konu arasında bunun da gündeme geldiğini” bildirdi.
Dinin, kendini ifade etme özgürlüğünün en önemli araçlarından biri olduğunu vurgulayan Emmanuel, bu konunun Fener Rum Patriği Bartholomeos'un görüşlerini açıklarken gündeme geldiğini söyledi.
Emmanuel, “Biz Türk yetkililerden ortak çözümler bulmasını istiyoruz” dedi.
Trakatellis de, aynı soruyu, her AB üyesi ülkede AB'yi kuran belirli temel ilkelerin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak, ”Sonuçta çok kültürlü bir toplum istiyorsak, önemli bir araç din özgürlüğü” diye yanıtladı.
Bartholomeos'un dün akşam yemeğinde “Türkiye'nin AB üyesi olmasına son derece taraftar olduğunu ve bunun gerçekleşmesi için çaba sarf ettiğini” dile getirdiğini anlatan Trakatellis, Bartholomeos'un ayrıca sadece Ortodoks kilisesinin devamını sağlamak için değil, diğer birçok dinin işlevselliğini korumak için Türk yetkililerle diyalog halinde olmak istediğini söylediğini bildirdi.
Herkesin kendi dini inançlarını sürdürme hakkı olması ve bunun önünde engel bulunmaması gerektiğine işaret eden Trakatellis, Türkiye'nin, AB'nin yolunu izlediğini söyledi.
Trakatellis, her ülke için geçerli ilkeler bulunduğunu, bu ilkelerin seçiminin söz konusu olmadığını ifade ederek, “Herkes aynı vagonda bir bütün olacaksak, ayrı dine mensup insanları nasıl birbirinden farklı görürüz” dedi.
“ATATÜRK'ÜN İLKELERİNİ DEĞİŞTİRMEK GEREKMİYOR”
AP Başkan Yardımcısı Trakatellis, yabancı bir gazetecinin ”Türkiye'nin AB'ye üye olmak için Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerinden esinlenen anayasasını değiştireceğini düşünüyor musunuz?” şeklindeki sorusuna ise şu karşılığı verdi:“Türkiye adına konuşamam. Türkiye AB'ye üye olma kararı aldı. AB metinleri açıktır, kesindir, yorumlanamaz. Türkiye, AB'ye üye olma kararını uzun süredir ayakta tutuyor. Başından beri şunu kabul etmek gerekir ki, anlaşmalara ülkelerin uyması gerekir. Ama Atatürk'ün ilkelerini değiştirmek gerekmiyor. Garip ilkelere de uymanız gerekmiyor ki... Bu ilkeler evrensel değer taşıyan ilkelerdir.
Her dine karşı saygılı olmak ve dini inançların özgür olması gerekir. Azınlık haklarını yerine getirme... Bunlar, AB yolunda yerine getirilmesi gereken konular.”
AİHM'İN TÜRBAN KARARI
Antonios Trakatellis, bir gazetecinin “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 'Leyla Şahin'in türbanla okula girmesinin engellenmesinde bir insan hakları ihlali bulunmadığı' yönünde karar vermişti. Bu karar çifte standart değil midir? Bu konuda Avrupa Halk Partileri Grubu'nun görüşü nedir?” sorusu üzerine, AİHM'in kararına saygılı olunması gerektiğini belirterek, “grubun bu konuda bir şey söyleyemeyeceğini” kaydetti.
Kararın mevcut anlaşmalara uygun alındığını ve uygulanması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Trakatellis, “Benden mahkeme kararını yargılamamı beklemeyin” dedi.
Trakatellis, “Biz dini özgürlüklere saygılı olduğumuz gibi, aynı zamanda mahkeme kararlarına da saygılıyız” diye konuştu.
“AB ÜYELİĞİ BELLİ YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRİR”
AP Başkan Yardımcısı Trakatellis, “AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin dün yaptığı konuşmasından, 'Türkiye'de Heybeliada Ruhban Okulu'nu açma ve azınlıkların mülklerini geri verme' gibi bir siyasi irade olmadığının anlaşıldığını” öne sürerek ”Avrupa Parlamentosu müzakere sürecinde ne yapacak?” diye soran gazeteciye, şunları söyledi:“En önemli konunun gözden kaçırılmaması gerekir. AB'ye üye olma belli yükümlülükler getirir. AB'nin bağlayıcı yükümlülüklerine uymak gerekir. Her şey Türkiye'ye bağlı. Biz Türkiye adına karar alamayız. Biz kendi rahatsızlığımızı dile getiririz. Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapatılmasından duyduğumuz ve bazı mülkiyet haklarına ilişkin rahatsızlık...Ama gelecekte bir gün böylesine bir tartışma ortamında değil, bu konular müzakereler sırasında gündeme gelecektir. Bu konular o zaman da ortaya çıkacak. Belli konularda ilerleme kaydedilmesi için zaman tanıma anlayışla karşılanır, ama sonsuza kadar süremez. Bazı konuların 'ha' deyince yapılamayacağını biliyoruz, ama hızlı bir şekilde sonuçlanması için ilerleme kaydedilmesi gerekir.”
“HEYBELİADA RUHBAN OKULU AÇILSIN”
Bir gazetecinin “Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması bazı radikal İslam gruplarının da tüzel kişilik kazanma talebine yol açacağı yönünde ifadeler kullanıldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” demesi üzerine Trakatellis, bu konunun mutlaka sonuçlandırılması gerektiğini söyledi.
Siyasi iradenin bu konuyu bir günde sonuçlandırabileceğini kaydeden Trakatellis, “Bina hazır, her şey hazır. Burada 10-12 kişi dini eğitim alamıyor. Biz okulun açılmasını istiyoruz” dedi.
Bu konunun neden hala tartışıldığını anlamadığını dile getiren Trakatellis, “Türk hükümeti bunu neden kestirip, sonuçlandırıp atmıyor, anlamıyorum. Bu, çok büyütülecek bir konu değil. Sürekli tekrarlayan bir konu. Tabii ki müzakereler sırasında bu konu gündeme gelecek. Bu, iyi ilişkileri bozan bir olay” diye konuştu.
Trakatellis, kiliselere de tüzel kişilik verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Metropolit Emmanuel de aynı soruya şu karşılığı verdi:“Biz yüzyıllardır İstanbul'da varlığımızı sürdürüyoruz. Onun için kiliselerin, okulların açık kalması hakkına sahibiz. Diğer cemaatler için de bu geçerli. Biz de kökten dincilerin ortaya çıkmasını tabii ki istemiyoruz. Bir okulun açılmasıyla ortalığı kökten dinciler sarmayacaktır. Taleplere karşı bir şey yapmak lazım. Din özgürlüğüne sahip olmak istiyoruz. Özgürlük verilmezse kökten dinciler ortaya çıkacaktır. Fransa'da da laiklik var, ama kendi cemaatini kurma, din okulları açma özgürlüğüne sahibiz.”